Bolivya’da kriz

Evo Morales | Fotoğraf: Pablo Rivera/AA
Bundan 4-5 sene öncesine kadar Latin Amerika’nın en istikrarlı ekonomilerinden biri olarak gösterilen Bolivya bugün derin bir ekonomik krizin içinde bulunuyor. Eski Başkan Evo Morales darbe ile görevden uzaklaştırıldıktan sonra yerine veliaht olarak işaret ettiği ve seçimleri kazanarak başkanlık koltuğuna oturan Luis Arce arasındaki gerilim de bu ekonomik krizin sürmesinde önemli bir etken.
Bugün için Bolivya’nın önündeki en önemli sorun ülkedeki dolar kıtlığının bir sonucu olarak petrol ithalatının önemli ölçüde azalmış bulunması. Petrol ithalatı gerçekleştirilemediği için ülkede akla gelebilecek her türlü tüketim maddesinde kıtlık ile karşılaşılıyor. Yeteri kadar üretilemeyen veya üretilip nakledilemeyen mallar sebebiyle temel gıda maddeleri dahil birçok ürün bulunamazken, Bolivyalılar marketlerin önünde uzun kuyruklar oluşturarak bu ürünlerin gelmesini beklemek durumunda kalıyorlar.
Bolivya 2006’da Evo Morales’in ve partisi MAS’ın iktidara gelmesi ile hızlı bir ekonomik büyüme gerçekleştirmişti. Özellikle ülkenin temel ihraç maddelerinden biri olan doğal gaz fiyatlarındaki artış bu ekonomik büyümenin ana motoru olurken, iktidar bu önemli sektörleri millileştirerek buradan elde edilen gelirleri toplumun yoksul kesimlerini fakirlikten çıkaracak sosyal programlara kullanmıştı. Bu kamu yatırımlarının da etkisi ile Bolivya ekonomisi bölgede en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmuş, özellikle yerli gruplar yoksulluktan kurtularak ve ticari faaliyetlerin içine girerek yeni orta sınıflar haline gelmişlerdi.
Ancak 2014’ten itibaren ham madde ve enerji fiyatlarındaki düşüş Bolivya’nın bu kamusal politikaları sürdürebilmesini güç hale getirdi. Benzin gibi önemli ürünlerdeki fiyat kontrolleri ve Bolivya pesosunun değer kaybetmesinin engellenmesi ülkedeki dolar rezervlerinin azalmasını da beraberinde getirdi. Doğal gaz üretiminde zaman içerisinde başlayan düşüşler, yeni doğal gaz üretim alanlarının açılamaması, 2019’da gerçekleştirilen askeri darbe ve sonrasında yaşananlar ülkedeki ekonomik durumun daha da problemli bir hal almasına sebep oldu.
Bugün için ise ülkedeki dolar rezervlerinin tamamen tükenmiş olması ekonomik faaliyetlerin de durma noktasına gelmesindeki en önemli neden. Eski Başkan Evo Morales, Başkan Luis Arce ile tam anlamıyla düşman haline gelmişken, iktidardaki parti MAS Evocular ve Arceciler arasında ikiye bölünmüş durumda. Morales, tekrar başkan adayı olabileceğini iddia ederken Arce ve yüksek seçim kurulu bunun mümkün olmadığını savunuyor. Hükümetin Kongreden borçlanma için talep ettiği izinler ise Morales’i destekleyen parlamenterler tarafından boykot ediliyor.
Hal böyle olunca Bolivya’da para piyasası ve özellikle dolarla yapılacak ödemeler durmuş bir halde. Merkez Bankası müdahalelerine rağmen para birimi ‘peso’nun devalüasyona uğraması, yıllık enflasyonun da yüzde 10’lar gibi yüksek bir seviyeye gelmesi hem önemli bir alım gücü sorunu yaratırken, hem de Peru gibi komşu ülkelerden gelen tüccarların kendileri açısından çok ucuz durumdaki temel gıda maddelerini satın alıyor olmaları sınırda askeri kontrollerin de artması ile sonuçlanmış bulunuyor. İktidar partisindeki bu bölünmüşlük ve Morales’in ısrarı maalesef Bolivya’da daha önce kendisini göstermiş olan reaksiyoner kampın elini güçlendirmekten başka bir işe yaramayacak gibi görünüyor.
Evrensel'i Takip Et