12 Nisan 2025

Filistin’e nereden bakmalı?

Fotoğraf: Burkay Rende/Evrensel

Bu başlığa, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin (ANAMED) Beyoğlu/İstiklal Caddesi’ndeki binasının giriş katında halihazırda süren bir sergi ilham oldu.

Serginin adı; “Kuşbakışı Filistin”. Yazid Anani, Zeinab Azarbadegan, Zeynep Çelik ve Salim Tamari küratörlüğünde hazırlanmış. Fotoğraf, çizim gibi arşiv malzemeleri, videolar, maketler sanatçı üretimleri vb. çeşitli materyaller ile Filistin’e sadece havadan bakan yaklaşım değil, aynı zamanda temsil edilme yolları da eleştirel bir şekilde sunuluyor.

Sanatatak’ta Can Memiş ile söyleşen sergi küratörlerinden Yazid Anani diyor ki; “…Akademide ya da kültürel alanda çalışan Filistinliler olarak aradığımız şey, geleneksel anlamda bir temsilden ziyade, zaman içinde başkalarının geri dönüp bunu da belki bir temsiliyet biçimi olarak tanıyabileceği, baskın hegemonik anlatılara direnen ve onları yerinden eden, fragmanlar, tereddütler ve suskunluklar içinde taşınan bir hikâye anlatımı” (1).

Y. Anani, başka bir kültürel üretimden söz ediyor. “Ana akımın içinde ya da dışında konumlanma sorunu olarak değil; sanatın görünürlüğünü, dolaşımını ve meşruiyetini belirleyen yapılardan ayrışma meselesi olarak alternatif” üretimden.

*

Bir soykırım kartografyası: İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana Gazze'deki tutumu” başlıklı hava planı Forensic Architecture (FA) (Adli Mimarlık) ekibinin çalışması (2). FA, İsrail’in Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik askeri harekâtının başlamasından bu yana, İsrail ordusunun sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarıyla ilgili veri topluyor. Bu veriler üzerinde yapılan analizler, Gazze’deki sivil yaşamın neredeyse tamamen yok edildiğini ortaya koyuyor. İsrail ordusu tarafından verilen ve Filistinli sivilleri, Gazze’nin “güvenli” olarak tanımlanan bölgelerine yönlendiren tahliye emirleri de yorumlanıyor. Bu emirler, Gazze’deki Filistinli nüfusun, genellikle daha sonra saldırıya uğrayan bölgelere, tekrarlanan büyük ölçekli yer değiştirmeleriyle sonuçlanıyor.

Gazze’de sadece yıkım değil, yeniden inşa ve yerine yerleşme, sömürgeleştirme de süregidiyor. Al Jazeera haber ajansının 19 Aralık 2023 tarihli bir haberine göre, “Sahilde yaşamak rüya değil” ifadesiyle, Filistinlilerin terk etmeye zorlandıkları, yerle bir edilen Gazze’de planlanan bir konut projesinin reklamı dolaşıma çıkıyor. Türkiye dahil dünyanın çokça ülkesinden inşaat malzemesi, proje desteği buraya akıyor.

*

“Kuşbakışı Filistin” isimli sergiyi Koç sermaye grubuna ait bir kurumda izlemek, sergi emekçilerinin adının yer aldığı panoda Koç’un çeşitli kurumlarına teşekkürleri okumak düşündürücü.

Bir yanda Türkiye’deki son günlerin adalet ve demokrasi mücadelesi kapsamında süregiden boykotta yer alan ürünlerin sermayedarı firmalar var. Diğer yanda Filistin ile ticari bağını kesmeyen Türkiye dahil hükümetlere yönelik boykotlar var. Beri yanda TÜSİAD’dan MÜSİAD’a, burjuva veya siyasal İslami sermaye gruplarının kültür endüstrisi yoluyla toplum üzerinde kurdukları kültürel hegemonya var.

Bu hegemonya “kültürel-aklama/yıkama (culture-washing)” yaratan çeşitli etkinliklerin marifetiyle görünmezleşiyor. Şirketlerin ürünlerini çevre dostu olarak pazarladıkları “yeşil-aklama/yıkama (green-washing)” gibi, kültürel-aklama/yıkama da (veya sanatla-aklama/yıkama, art-washing) bir pazarlama veya halkla ilişkiler politikası.

*

Filistin’de süregiden kıyıma, ister hegemonik bir tutumla havadan, isterse onu bozarak karşılık veren bir yerden, nereden bakarsak bakalım, politik-ekonomik ilişkiselliklerin bütünü üzerinden bakmak, resmi daha iyi gösterecek gibi duruyor… 

1. https://www.sanatatak.com/filistine_havadan_bakmamak/
2. https://forensic-architecture.org/investigation/a-cartography-of-genocide

Evrensel'i Takip Et