Bluesky neyin çözümü?

19 Mart’ı izleyen günlerde X/Twitter’ın Türkiye’den gelen çok sayıda engelleme talebini uygulaması Elon Musk’tan ve X’in mevcut halinden zaten rahatsız olan kesimlerde benzer bir alternatif platform olan Bluesky’a taşınma tartışmalarını da yeniden başlattı. Eğer tümden Bluesky’a taşınmayı tartışacaksak öncelikle verilere göz atmamız gerek.

Bluesky, 2019’da Twitter’ın bir projesi olarak başlamış, 2022’de Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından Twitter’dan ayrılan Bluesky’ın geliştirilmesi Twitter’ın kurucularından Jack Dorsey’in de içinde olduğu dar bir ekip tarafından sürdürülmüştü. 2023 başlarında davet usulü katılıma açılan Bluesky 2024 başında 3 milyon kullanıcıya ancak ulaşabilmişti. 2024 şubatında davetiye ile kaydın kaldırılıp açık kayıta geçilmesinin ardından bu sayı birkaç ay içinde 6 milyona ulaştı. Ağustos 2024’te Brezilya’da X’in erişime engellenmesi ile 4 milyon, ekim 2024’te X’in kullanıcı sözleşmelerinde yaptığı değişiklikler nedeni ile 1 milyon ve Trump’ın ABD başkanı seçilmesinin hemen ardından da 9 milyon civarında yeni kullanıcı kazanarak 2025 başlarında 30 milyon kullanıcıyı aştı. Tüm bu sürecin ortalarında, 2024 mayısında platformun içerik moderasyonu araçları eklemesi üzerine Dorsey’in “Size haklar vermesi için şirketlere bel bağlamayın. Özgürlük teknolojisini kullanarak bunları kendiniz savunun. (Bunlardan birindesiniz)” gönderisini X’ten atarak Bluesky yönetiminden ayrıldığını da ayrıca not düşelim.

Bluesky verilerini takip eden bskycheck’e göre 3 Nisan’dan 9 Nisan’a bir haftalık sürede Bluesky’da açılan yeni kullanıcı hesabı sayısı günlük ortalamanın üzerinde.[1] Yedi günlük sürede Bluesky’a güncel ortalamalarından yaklaşık 450 bin fazladan hesap açılmış. Bu 450 bin fazladan yeni hesabın hangi ülke ya da ülkelerden olduğu ise bilinmiyor. Günlük gönderi, like ve takip sayılarında da bu artışa karşılık gelecek bir artış henüz gözlemlenmedi.[2]

X’in mevcut hali ve Türkiye’den gelen taleplere dair pratiği nedeni ile X’ten uzaklaşma eğilimi anlaşılır bir eğilim olsa da Bluesky bu derde çare ne kadar olabilir sorusunun yanıtı fazlasıyla belirsiz. Her ne kadar Bluesky gayrimerkezi bir yapıda olma iddiasında olsa da az sayıda alan adı ve IP’de merkezileşmiş bir teknik yapı söz konusu. Bu dağıtık olmayan yapı Bluesky’ın geleneksel metotlarla kolayca erişime engellenebilmesini de mümkün kılıyor. Eğer mesele sadece dağıtık yapı ile sansürlenmeye direnç kazanma olsaydı, dağıtıklığı iddiada kalmayan Mastodon’a taşınırdık. Mastodon’un adının Türkiye’deki tartışmada sadece küçük bir kesim tarafından anılmasının sebebi aslında oldukça basit: Kullanıcı sayısı Bluesky ile bile kıyaslanamayacak kadar düşük. Kullanıcı sayısı açısından Twitter’a karşı Bluesky’ın pozisyonu da çok farklı değil. Ancak taşınma yanlıları Bluesky’ın son bir buçuk yıldaki ivmelenmesinin artarak devam etmesini umuyor. X’in tümden kapanması vb. bir olağanüstü gelişme olmadığı sürece çok gerçekçi bir beklenti değil bu. Dahası Türkiye’den Bluesky’a geçiş yapan kitlelerin profilleri bir yankı odası tartışmasını da ister istemez beraberinde getiriyor.

Meselenin sansüre dayanaklılık ayağı sadece Bluesky’ın teknik altyapısı tartışması değil. Ne kadar “özgürlükçü” olduğunu iddia ederse etsin Bluesky kapitalist işleyişin içinde bir sosyal medya şirketi. Yeterince büyüyen her sosyal medya şirketi gibi Bluesky’ın da bu hukuki ayaklardan kaçışı yok. Bluesky henüz hükümetler nezdinde atılan taşın ürkütülen kuşa değmeyeceği bir konumda. Ancak bunun hep böyle kalma olasılığı da yok. Yarın daha yoğun bir şekilde devletlerden içerik engelleme talepleri ile karşı karşıya kaldığında X’tekine benzer süreçler kullanıcıları bekleyecek. Bu hali ile Bluesky’a taşınarak kazanılabilecek olan en iyi ihtimalde dar bir alanda kısa süreli bir ferahlama hissinden başka bir şey değil.

Dipnotlar:

  1. ^ https://bit.ly/3E6tkSK
  2. ^ https://bit.ly/3RKixRa

Evrensel'i Takip Et