Yeni Şafak Trump’ın Filistinlileri Gazze’den sürme planının taşlarını döşüyor!

Fotoğraf: Beyaz Saray
Trump’ın 20 Ocak’ta ABD başkanlık koltuğuna oturmasından beri Erdoğan’ın nisan ayı başlarında Beyaz Saray’da Trump’la buluşacağı söyleniyordu.
Erdoğan ve Trump’ın kişisel yakınlığını öne çıkarılarak, ABD ve Türkiye arasındaki; S-400, F-35, F-16 ve gibi kronikleşmiş sorunlar ve ABD’nin Türkiye’ye yönelik devreye soktuğu kimi ticari yaptırımların çözüleceği propaganda ediliyordu.
Bunlar elbette ki Trump’ın çok sevdiği “at pazarlığı” yöntemiyle çözülebilir! Ama Suriye’nin geleceği, Filistin ve İsrail-Türkiye ilişkileri gibi bölgenin yeniden dizayn edilmesi konularında henüz sonuç alınacak bir aşamaya gelinmediği anlaşılmaktadır.
Trump Türkiye ile İsrail’i yakınlaştırmaya çalışıyor
Erdoğan’ın ziyaretinin bugüne kadar geçekleşememiş olmasının nedeni açıklanmadı. Ama artık Erdoğan’ın ABD’ye gitmesinden söz edilmiyor. Artık Erdoğan Trump görüşmesinin ABD’de değil, Mayıs ayında Suudi Arabistan’ı ziyaret edecek olan Trump’ın orada ya da “geçerken” Türkiye’ye de uğrayıp Erdoğan’la görüşebileceği söyleniyor.
Ama daha makamına oturmasından başlayarak Trump’ın Erdoğan hakkındaki aşırı övgülerini, bazı övgülerinin aşırıya götürülmesinin tersine dönerek bir küçümsemeye de dönüşmesini bir yana bıraksak bile Trump’ın muhataplarına abartılı övgülerinin hiç de hayra alamet olduğu söylenmez!
Erdoğan, Beyaz Saray’a gidememiş olsa da ABD-Türkiye, İsrail-Türkiye ve Suriye’nin geleceğine dair konular Trump’ın gündemindedir.
Nitekim Trump’ın 8 Nisan günü Netanyahu ile yaptığı görüşmeden sonra yapılan açıklamada Netanyahu’nun Türkiye ile Suriye’de anlaşamadıklarına dair sözlerine karşın; “Eğer Türkiye ile bir sorunun varsa bence bunu ben çözebilirim. Biliyorsun Türkiye ile ve onun lideri ile çok çok iyi bir ilişkim var” diyor.
Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan’la görüşmeden önce Trump Türkiye ile İsrail’i yakınlaştırmaya çalışıyor!
Trump ve Netanyahu görüşmesinden üç gün sonra 11 Nisan günü 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail bir buçuk senedir en temel insan haklarını hiçe sayıyor, İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak buna ortak olmaktır. İsrail terör devletidir” dedi.
Bu iki açıklamaya bakarsak Trump’ın tarif ettiği Erdoğan’la Antalya’da konuşan Erdoğan’ın aynı kişi olmadığı sanılabilir. Ancak aynı konuşma içinde Erdoğan’ın “Trump ve Putin başta olmak üzere, bölgede nüfuz sahibi aktörlerle anlayış birliği ve yakın diyalog halindeyiz” dediği dikkate alındığında “İsrail terör devletidir” sözlerinin içeriye yönelik bir mesaj olduğu yoksa Suriye ve bölge sorunları konusunda “Trump ve Putin’le anlayış birliği içinde” olduğunu söylemektedir.
Nitekim bu tartışmaların yapıldığı günlerde Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye ile İsrail temsilcilerinin Azerbaycan’da Türkiye ve İsrail askeri güçlerinin yanlışlıkla karşı karşıya gelmemeleri için teknik önlemleri görüştüklerini açıklıyordu!
Trump’ın Gazze planı masaya geldiğinde ne denilecek?
Filistin, Suriye, İsrail, ABD ile ilgili ilişkiler de AKP propagandası “içeri”ye ve “dışarı”ya dönük söylemi farklı, hatta tamamen karşıt olabiliyordu. Ama son günlerde AKP propagandasının en hassas konuda geleneği bozmaya yöneldiğine tanık oluyoruz.
Bunu en açık AKP’nin en ideolojik yayın organı Yeni Şafak’ta görüyoruz. Üstelik değişime konu olan tutum Filistin’le; Gazze’nin Trump tarafından bir “Riviera”, bir eğlence kenti olarak yeniden inşa edilmesiyle ilgili. Dahası gerek İsrail gerekse batı medyasında Gazzelilerin hangi ülkelere sürüleceğini de tartışıyorlar. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin de adı geçiyor. Suriye’nin kuzeyinde Suriyeli göçmenler için kurulmuş iki çadır kenti Türkiye’nin Katar’la birlikte yeniden düzenlediği belirtiliyor.
Gazzelilerin sürülmesiyle ilgili gelişmeler sadece siyasette ikiyüzlü açıklamaların konusu değil. Yeni Şafak’ta Filistinlilerin Gazze’den sürülmesinin makul bir öneri olarak tartılıyormuş gibi gösterilerek, “Filistinlilerin Gazze’den hicreti”ni Filistin sorununun çözümünde önemli bir öneriymiş gibi tartışılıyor.
Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçaslan, 9 Nisan’da TV Net’deki Yeni Şafak Yazarı Yahya Bostan ve aynı günkü yazısında Taha Kılınç, Filistin sorununun çözümündeki seçenekler arasında “Gazze’den hicreti” konu ediniyorlar!
“5 Nisan günü, sabah namazından hemen sonra, hepsi de İslâm coğrafyasıyla sıkı münasebet içinde bulunan kıymetli insanlarla bir istişare halkasındaydık” diyerek bir sahnede tartıştıkları ya da öyle kurguladığı bir yazıda Filistin sorununa çözümü tartışıyorlar. Yazıda bu seçeneklerden birisi olarak da Filistinlilerin Gazze’den sürgünü konu ediliyor.
Kılıç bu “makul” seçeneği şöyle ifade ediyor: “Gazze’deki insanları başka bir coğrafyaya taşımayı artık konuşmamız gerekiyor. İslâm dünyasının gözleri önünde bir halk yok ediliyor. Toprak mı önemlidir, yoksa insan mı? Elbette insan daha önemlidir. Madem bu insanların öldürülmesine Müslümanlar engel olamıyor, bari kapılar açılsın. Bunun gündeme taşınması lazım!”
Yeni Şafak ve benzerleri Trump planına “hicret” diyerek çanak tutarken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz” demeye devam ediyor.
Bu da Trump’ın planını, Türkiye’nin de oturacağı masaya getirdiğinde Erdoğan ve Fidan’ın ne diyeceğini iyice merak konusu haline getiriyor.
Evrensel'i Takip Et