21 Nisan 2025

‘Ciğerlerimiz hasta, cebimiz delik’

Aydın Çine’deki maden işletmelerinde çalışırken silikozis hastalığına yakalanan işçilerin açtıkları davalar işçiler için ek bir çileye dönüştü. Tedavisi olmayan silikozis hastalığının yol açtığı sağlık sorunları ve geçim derdi ile boğuşan işçilerin haklarını aramak için maden patronlarına karşı açtıkları davalarda hem yüksek dava masrafları hem de yıllardır sonuç çıkmaması işçileri zor durumda bırakıyor.

Ağır koşullarda 16 yıl çalıştı

Bu işçilerden birisi de Sayım Ünal. 1975 Çine doğumlu olan Ünal askerden geldikten sonra 1996 yılında işe girdiği Polat Madencilik’te iki yıl sigortasız olarak çalıştırılmış. Aynı işletmede sigortalı olarak 1998-2011 yılları arasında çalışan Ünal 16 yılını verdiği işletmede gençliğini ve sağlığını bırakmış.

Aşırı toz, gürültü ve ağır taşıma işlerinin olduğu işletmede paketleme işçiliği, elek operatörlüğü, makine sistemlerini takip, vardiya amirliği dahil hemen her türlü işte çalışmış. Ünal, tozdan göz gözü görmeyen çalışma koşullarında günde yaklaşık 70 çuval bağladıkları bir elek sistemine çuvallarla sırtında taş taşımış. 500 metrekarelik havalandırması yetersiz kapalı bir alanda çalışan işçiler, günde 2-3 kez arızalanan eleği de 3-4 kişi tutup yerinden indirerek arızayı gidermek zorunda kalmışlar. Ünal, 20 kilogram ağırlığındaki çuvalı 30-35 basamak yukarıdaki değirmenin içine taşırken ve onları boşaltırken de yoğun toza maruz kalmış.

Sağlığı bozulunca kapı önüne konuldu

Bu ağır işler nedeniyle öncelikle kasık fıtığı olan ve ameliyat geçiren Ünal sağlık sorunları çoğalınca ‘eline sağlık’ denilerek işten çıkarılmış. Sayım Ünal, aslında ciğerlerinden hasta olduğu için işten çıkarıldığını da aylar sonra, başka bir işe girmek isterken öğrenmiş. Ünal, işten çıkarılmasını şöyle anlatıyor; “Açıkçası katakulliye getirdiler beni. Tazminatımı verip bir kağıt imzalatarak işten çıkardılar. Oysa kendileri çıkardığı için ihbar tazminatımı da vermeleri gerekiyormuş.”

Fotoğraf: İlyas Tekin

‘Seni silikosiz olduğu için işten çıkardık’

Polat Maden’den işten çıkarıldıktan sonra 6 ay kadar Muğla’da başka bir maden işletmesinde taşeron olarak çalışan Ünal, yine Çine’de bir başka maden işletmesine girmek için başvuru yaptığı süreçte silikozis hastası olduğunu öğrenmiş. “Esen madene işe girmek için başvurmuştum. Bunun için işletmeye gittiğimde oradaki doktor beni tanıdı. Polat’ta da işçilere bakan Aytekin isimli bir doktordu. Bana, ‘Sayım sen burada işe giremezsin. Seni ciğerlerinde toz olduğu için çıkarttık Polat’tan’ dedi. Polat’ta çalışırken ciğerlerimdeki silikozisi görüp, işten çıkardıklarını böyle öğrendim” diye anlattı hastalığını öğrenmesini.

‘Siz hasta ettiniz, bana iş bulun’

Gittikçe ağırlaşan sağlık sorunları ile iki yıl boyunca iş arayıp bulamayan Ünal’ı, meslek hastası olduğu için hiçbir işletme işe almamış. En son Polat Maden İşletmesine giderek oradaki yöneticilere ‘Beni siz hasta ettiniz, şimdi iş bulamıyorum. Bana iş bulun’ demiş. Belediyede işe başlamasını da bu çabasına borçlu Ünal, ancak yine de kendisini hasta eden işletmedeki o mühendise teşekkür ediyor; “Sağ olsun oradaki bir mühendis yardım etti bana. Belediyede iş buldum. Park ve temizlik işlerinde 10 yıl çalıştıktan sonra EYT’den emekli oldum.”

Hak arama arayışı 10 yıldır sürüyor

Emekli olduktan sonra ağırlaşan sağlık sorunları ekonomik sıkıntılarla birleşince ciddi zorluklar yaşayan Ünal, kendisini hasta eden işletmeye karşı hakkını aramak için ilk olarak Ankaralı bir avukatla dava açmış. Beş yıl boyunca bu davadan bir sonuç çıkmaması üzerine bu avukattan davasını alarak Aydınlı Avukat Hicran Danışman’a vekaletname veren Ünal’ın ekonomik zorluklarını belirterek adli yardım talebi ise mahkemece belediyede çalıştığı için reddedilmiş.

Hastalık olarak ne ararsan var!

Toplamda 9-10 yılı bulan davada sona yaklaşılsa da zorlukların hâlâ yakasını bırakmadığını söyleyen Ünal, sağlığı ile ilgili şunları anlatıyor; “Bende sağlık sorunu olarak yok yok açıkçası. Ayda en az 4 kere Aydın Üniversite Hastanesine gidiyorum. Ciğerlerdeki silikozis nedeniyle yüzde 33 meslek hastalığı raporu verildi. Ayrıca yine çalışma koşulları yüzünden kalpte ritim bozukluğu, kulaklarda yüzde 90 işitme kaybı, gözlerde yüzde 5 bozukluk, omuz da kas yırtılması, bel fıtığı, prostat, varis... Ne ararsan var! Şu an toplamda yüzde 52 engelli raporum var. İzmir Dokuz Eylül Meslek Hastalıkları Hastanesine gidip geliyorum sürekli.”

Sayım Ünal 

Hangi birine yanayım!

Tek çocukları olan kızlarının Antalya’da üniversitede okuduğunu, sadece emekli maaşı ile çocuğuna harçlık gönderemediğini söyleyen Ünal, şimdi de mahkemenin son celsede istediği 10 bin lira adli tıp raporu ücretini nasıl karşılayacağı kaygısına düşmüş. Ünal, “Emeklilerin durumu ortada. Maden patronları yüzünden alamadığım nefese mi yanayım, ömrümü hastane köşelerinde geçirmek zorunda olduğuma mı, çektiğim acılara mı, kızıma harçlık gönderememenin üzüntüsüne mi bilemiyorum. Gariban bir işçiyim sonuçta. Benim gibi yüzlerce hasta işçi var Çine çukurunda. Ciğerlerimiz hasta, cebimiz delik! Şimdi de 10 bin lira istiyor mahkeme bir rapor için. Ben bu parayı emekli maaşı ile geçinen ve bir üniversite öğrencisi çocuğunu okutmaya çalışan, engelli bir baba olarak nasıl, nereden bulacağım?​” diye konuştu.

Av. Danışman: Parayı yatıramazsa dava reddedilir

Ünal’ın Avukatı Hicran Danışman davanın kendisine geldiğinde Ünal’ın durumuna bakarak adli yardım talebinde bulunduğunu aktararak, “Maden şirketleri ciğerini pert edip kapı önüne koyduktan sonra Çine Belediyesi onu temizlik bölümünde işe almıştı. Bu nedenle adli yardım talebimiz kabul edilmedi. Oysa aldığı, asgari ücret. Ünal’ın kızı üniversitede okuyor ve Ünal aldığı asgari ücretle evi geçindirmek ve kızını okutmakta dahi zorlanıyor ki kızı için de burs arayışımız olmuştu” dedi.

Mahkemenin belli aralarla para istediğini ve işçilerin bu masrafları karşılayamadıklarını söyleyen Danışman, “Şimdi Ünal’ın dosyasında maluliyet oranını netleştirecek olan adli tıp raporu için 10 bin TL masrafı iki haftalık kesin süre içerisinde yatırmamız istendi. Bu para, Ünal’ın bir ayda kazandığı paranın neredeyse yarısı ve karşılayabilmesi mümkün değil. Para yatırılamazsa maluliyet oranı netleşemez. O zaman da tazminat hesaplanırken maluliyet oranı dikkate alınmaz. Maluliyet olmadan da dava reddolunur. İşte bu yüzden Ünal’ın gözüne uyku girmiyor, ne yapacağını şaşırmış durumda. Hakkını alabilmek için bile parasının olması lazım. Paran yoksa hakkını da arayamıyorsun” dedi.

Evrensel'i Takip Et