Bir haber üzerine

DİĞER YAZILARI

Bu yazı yazıldığı sırada X’te bir haber gördüm. Haber 7 Com, Haber 7 TV ve Cumhuriyet’te hepsi haberi EKOL TV Muhabiri Dilek Yaman Demir’e dayandırıyordu. Alıntı da yapılmıştı. Alıntı şöyleydi: “Savcılık geçtiğimiz ayda İmamoğlu ve 27 kişinin diplomasının iptal edilmesine karar vermişti. Girne Amerikan Üniversitesinden Ekrem İmamoğlu’na ilişkin tüm öğrenci belgeleri ve evrak kayıtlarının savcılığa ulaştırılması talep edildi. İlerleyen günlerde bütün şüpheliler savcı karşısına çıkarak ifade verecek.”

Cumhuriyet Gazetesi Dilek Yaman Demir’den aldığı haberi aktarırken “Savcılık geçtiğimiz ayda İmamoğlu ve 27 kişinin diplomasının iptal edilmesine karar vermişti.” Kısmını çıkarmıştı. Bunun iki sebebi olabilir ya Yaman’ın haberinde böyle bir cümle yok ve Haber 7 bunu ekledi ya da Cumhuriyet editörleri daha bilgili olduğu için bu cümleyi habere koymadı.

Çünkü savcılar diploma iptali kararı veremez. Böyle bir yetkileri yok. Olayı takip edenler hatırlar ki; Ekrem İmamoğlu ve 27 kişinin diplomasını İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu iptal etmişti.

Daha önce defalarca yazdık ama bir daha yazmak gerekiyor. Gazetecilerin biraz hukuk bilmesi şart.

Haberde böylesine hata olunca haberin diğer kısımları da doğru mu diye kuşkuya düşüyor insan ama eğer doğru ise savcının neden diploması iptal edilen 28 kişiyi ifadeye çağırdığını anlamak mümkün değil. İsnat edilen suç, haberde belirtildiği gibi ise diplomaları yani haberdeki deyimi ile “sahte belgeleri” düzenleyenler diploma sahibi 28 kişi değil İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu ve diplomalarda imzası olan İşletme Fakültesi dekanı. Savcının eğer birilerini ifadeye çağırması gerekirse, onları ifadeye çağırması gerekiyor. Tabii diplomaları düzenleyenler memur olduğu için öncelikle idari soruşturma ve izin gerekiyor. Sahte belgeyi düzenleyenler ile onu kullananlar iş birliği içinde ise o zaman 28 kişiyi de çağırabilir. 28 kişi herhalde İşletme Fakültesi yönetiminin haberi olmadan bu diplomaları düzenleyip kullanmadı.

Aslında savcının kimseyi ifadeye çağırması da gerekmiyor. Resmi evrakta sahtecilik suçu TCK 204. maddede düzenlenmiştir. Bu maddede sahte resmi belge düzenleyenler, gerçek belgeyi fark edilmeyecek şekilde değiştirip kullananlar ve sahte belgeyi bilerek kullananlar bu maddeye göre cezalandırılır. Bu suçun dava zaman aşımı 8 sene olduğundan 8 sene içinde bir şikayet olursa ya da resen savcı soruşturma yapabilir. Kamu görevlisinin resmi evrakta sahtecilik suçu işlemesinin dava zaman aşımı ise 15 yıldır.  

Tabii bir de olayın sahte resmi belge düzenleme olmadığı gerçeği var. Çünkü 28 kişi 4 sene (bazıları belki daha fazla bir süre) okuyarak, sınavları vererek diplomalarını almışlar. Esas iddia girişte usulsüzlük yapıldığı. O zaman da giriş için müracaat edenler sahte belge vermemişse ve rüşvet vb. ile girişlerini yaptırmadıysa onların yargılanması imkansız. Okula alanlar belki yargılanabilir onlar da bilerek ya da rüşvet alarak giriş hakkı olmayanları aldılarsa yargılanabilirler. Ki böyle olsa da yine zaman aşımından kimse yargılanamaz.

Bizim hukuk sisteminde cinayetin bile dava zaman aşımı 30 senedir. Yani üniversiteye girişleri usulsüz denilen bu 28 kişi okula giriş tarihinde birini öldürseler dahi yargılanamaz.

İmamoğlu’nu ifadeye çağıran (Eğer haber doğru ise gerçekten çağırdı ise) savcı yukarıda yazdığımız yasal durumu bilmez mi? Bilmesi gerekir. Bilmeyip de savcı olduysa zaten felaket bir durum. Bildiği halde soruşturmayı sürdürüyorsa o da ayrı bir felaket.

Artık yargı yürütmeye tabi olması nedeniyle yazılı hukuka değil de iktidarın talimatlarına göre çalışıyorsa da bu soruşturmadan sonuç alınamaz. Burada ifadesi alınan 28 kişi mağdurdur. Soruşturmayı yürütenler hakkında görevi kötüye kullanma gerekçesi ile suç duyurusunda bulunabilirler. Devlet aleyhine tazminat davası açabilirler. Bu hukuki girişimleri reddedilirse AYM oradan da sonuç alamazlarsa AİHM’ye gidebilirler.

Her hukuka aykırılık durumunda sonuna kadar yargı yollarını kullanmak gerekir. En hızlı şekilde. TV ekranlarında mağdurların avukatlarından ya da sözcülerinden idari dava açmak için hâlâ hazırlanıyoruz gibi açıklamalar geliyor. Aslında şimdiye kadar diplomaların iptali işleminin iptali için çoktan idari davaların (Yürütmeyi durdurma) açılması ve idari mahkeme kararlarının verilmesi gerekirdi.

Ben en çok Galatasaray Üniversitesi hocası profesörün savcıya ne diyeceğini merak ediyorum. Keşke gazeteler bu ifadeleri de haber yapsa.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

Erdoğan-Şimşek programını arkasına alan Koç Holdingin TÜPRAŞ’ta düşük zam dayatması işçilerin öfkesini büyüttü. Yüzde 28 zammı kabul etmeyen işçiler, 4 rafineride eylem yaparak ücretlerdeki erimenin karşılanmasını istedi. 1 Mayıs’ı toplu sözleşme mücadelesiyle karşılayan işçiler, etkili eylem kararları alınmasını istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Aile Bakanlığı, “aile yılı” kapsamında düşük gelirli ve üç çocuklu ailelere TOGG için uzun vadeli finansman sağlayacağını duyurdu

Evrensel'i Takip Et