Don vurdu

Fotoğraf: AA
Meydanlar dolarken
Geleceğimiz bir araya gelmemize, her zaman, her yerde birlikte olmamıza/olabilmemize bağlıdır. Onun için meydanlar bizimdir.
Don vurdu
Elmanın yarısı sen, yarısı ben derdik. Gülüp eğlenirdik, yaz ortası don vurdu ağaçları. Elmalar mozalaklaştı. Gülüşlerimiz dondu.
Yıldız ışığı
En karanlık gecenin sonunda bile bir ışık parıldar. Yeni doğan bir yıldız gibi. Alır götürür seni.
Gecenin bir vakti
El ele, kol kola, omuz omuza doluyor meydan. Gecenin bir vaktinde. Işıldayan bir parıltı, yüzden yüze. Aydınlatıyor sabahı.
Baharın resmi
Geçip gidince siyah-beyaz kış, gökyüzünün mavisi denizin mavisine karışır. Güneşin sarı ışığı taşa toprağa vurur. Ağaçlar yeşerir, çiçekler açar. Gelincikler kızarır karanfillerle. Doğa ışıldar baharın renkli resmiyle...
Durma yürü
Suratın asıktı karanlıkta. Gülüyorsun şimdi. Güneş açmış. Arkana bakma o zaman. Gölgen ardından karanlığı sürükleyecektir. Durma, yürü...
Kara kabuk
Üstümüzü örten/örtülen kara kabuğu kırmadıkça/kırılmadıkça gözün görmez, gökyüzü de görünmez. Sönüp gider ufuk. Sabah olmadan.
Eleme
Karanlık geceler eleniyor bir bir. Kalabalıklarla. Yıldız ışığı serpiliyor üstlerine. Sabah aydınlığının habercisi.
Çocukların yüzü
“Ülkemizin fotoğrafını çekmeye gelen yabancılara gururla göstereceğimiz şey sizin yüzünüzdür. ‘Onları çekin’ diyeceğiz, bu toprağın ürün veren ağaçlarını Gelecek oradadır.”
Onat Kutlar
Evrensel'i Takip Et