Biz bu yola baş koyduk efendi!
Kartal’da Ekmek ve Gül okurları, 8 Mart haftasına hazırlanırken bir araya gelip bir kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluştukları kafenin önünü afişlerle, taleplerini yazdıkları dövizlerle, dergi kapaklarıyla süsleyip sokaktan geçen kadınları da etkinliklerine davet ettiler.
Ekmek ve Gül okurları
Hani böyle ‘’İnsanın evi gibisi yok’’ dercesine içten gelir ya bazı şeyler insana... He işte. Tam da böyle bir yerdi sazımızı, sözümüzü, umutlarımızı dans ettirdiğimiz Buğday Köy Evimiz. Bugün burada oklavası una bulanmış ev kadınları, o güzel elleri nasır tutmuş işçi ve emekçi kadınlar, ağzından bal damlayan şiirleri ve heyecanları ile üniversiteli ve liseli genç kadınlar vardı. Bu birbirinden güzel kadınların yürekleri dolu, hayalleri ise dosdoğruydu.
Çünkü; biz kadınlar mücadele ile doluyuz.
Çünkü biz kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne adım adım yaklaşırken, umutlarımızı, hayallerimizi, hünerlerimizi, yudumlayacağımız o güzel demli çaylarımızı paylaşmak; Kartal’da Ekmek ve Gül okurları olarak geleceğe ışık tutan fikirlerimizi eteklerimizden dökerek, Kartal’da ‘biz ne yapabiliriz’i konuşmak istiyorduk. Ve bu yüzden bir aradaydık.
‘Ailenin ve Dinamik Nüfusun Korunması’ adı altında çıkarılan aile paketinin biz kadınlara neler getirdiğinden, anne olmaktan kaynaklı kreş sorunundan, kadın olmaktan kaynaklı her türlü hakarete, tecavüze, tacize, istismara maruz kalmamızla birlikte kadın bedeni üzerinden yapılan tüm bu neoliberal iktisadi politikalara ve muhafazakârlıkla güçlendirilmiş ataerkilliğe karşı mücadele fenerini nasıl yakacağımızı tartıştık hep birlikte.
Kartal’da biz kadınlar 8 Mart’a yaklaşırken ‘’Yakan, Öldüren, Kadını Yok Sayan Düzene Karşı Birleşelim’’ şiarıyla yola koyulmuştuk. Ama içimizden şu sesler de yükselmedi değil hani; “Biz bu yola baş koyduk efendi. Önümüze taş koyana da oklavamızı hazır belleriz. İyi biliniz.’’ Ve tabi ki;
EKMEK İSTİYORUZ, GÜL DE!