28 Mart katliamının üzerinden 9 yıl geçti: Katiller nerede?

Yasin KOBULAN

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, ‘Kadın da olsa, çocuk da olsa güvenlik güçlerimiz gerekeni yapar’ dediği ve polis ile askerin açtığı ateş sonucu 7’si çocuk 13 kişinin yaşamını yitirdiği 28 Mart olaylarının üzerinden 9 yıl geçti. Katiller hâlâ serbest.

Muş’un Şenyayla ilçesi kırsalında, 2006 Newroz’unun hemen ardından 24 Mart 2006’da 14 HPG’linin kimyasal silahlarla katledilmesinin ardından 4 HPG’li için Diyarbakır’da tören düzenlendi. 4 HPG’linin cenazesinin getirildiği Şefik Efendi Camii önünde toplanan binlerce kişi cenazeleri Yeniköy Mezarlığına getirerek toprağa verdi. Mezarlıktan ayrılarak kent merkezine yürüyen kitlenin önü Bağlar 10 Nisan Karakolunda polisler tarafından kesildi. Polisin burada kitleye saldırmasıyla başlayan olaylar kentin birçok noktasına yayıldı. Diyarbakır savaş alanına dönerken, 2. gün olaylar Batman, Nusaybin, Kızıltepe, Van başta olmak üzere birçok kente yayıldı. Olaylar sırasında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Kadın da olsa, çocuk da olsa gereken yapılacaktır” sözüyle birlikte saldırının dozunu arttıran polis ve askerler, 7’si çocuk 13 kişiyi katletti.

13 ÖLÜ, 300 YARALI, 563 GÖZALTI

Bölgenin tümüne yayılan olaylarda Diyarbakır’da Tarık Atakaya (22), Abdullah Duran (9), Enes Ata (8), Mehmet Akbulut (17), Mustafa Eryılmaz (26), Emrah Fidan (18), Mehmet Işıkçı, Mahsum Mızrak (17) ve İlyas Aktaş, Batman’da Fatih Tekin (3), Kızıltepe’de Ahmet Araç (27) ve Mehmet Sıdık Önder (22) polis tarafından atılan gaz fişekleri ya da kurşunlarla öldürülürken, 78 yaşındaki Halit Söğüt de polisler tarafından feci şekilde dövülerek öldürüldü. Olaylar sırasında 200’ü çocuk 563 kişi gözaltına alındı, 382 kişi ise tutuklandı. Tutuklananların 91’i çocuktu. Olaylarda 300’ü aşkın kişi yaralandı.

TAKİPSİZLİK GELENEK OLDU

Bölge illerinde polis ve askerlerce katledilenlere ilişkin davaların çoğunda olduğu gibi 28 Mart olaylarında da etkin bir soruşturma yürütülmedi. 7’si çocuk 13 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarda, polis ve askerle ilgili soruşturmaların neredeyse tamamı takipsizlikle sonuçlandı. 28 Mart olaylarının üzerinden 9 yıl geçerken, bugüne kadar 13 kişiyi katledenlerden bir tek kişi dahi ceza almazken, sadece Enes Ata ve Mahsun Mızrak’ın katledilmesine ilişkin dava açıldı. Mahsun Mızrak için açılan davada sanık polisler korundu. 3 özel harekat polisinin yargılandığı davanın tek delili olan gaz fişeği kapsülü Diyarbakır Adliyesindeki adli emanette kaybedildi. Delillerin karartılmasına rağmen mahkeme, sanıkların tutuksuz yargılanmasında sakınca bulmadı. 8 yaşındaki Enes Ata için ise olaydan 8 yıl sonra dava açıldı. Birçok dava hakkında delillere rağmen takipsizlik kararı verilirken, aileler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİ KATLİAMI TETİKLEDİ

28 Mart olaylarında katledilenlerin avukatlarından Reyhan Yalçındağ, “Failler ortada, belli. Azmettiricisi de ortada aslında” dedi. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın ‘Kadın da çocuk da olsa gereken yapılacak’ sözlerini hatırlatan Yalçındağ, “Bu söylem üzerine ölümler başladı. Bu söyleme kadar yine polis orantısız güç kullanıyordu ama ölümler bu sözler üzerine başladı. Bu talimatı alan güvenlik güçleri halkın üzerine ölüm kustu” dedi. (Diyarbakır/DİHA)