Önder HDP'ye saldırıyı değerlendirdi: İnce bir gladyo çalışması
Roboskî, Antalya, Ağrı provokasyonları ve Ankara’da HDP Genel Merkezi’ne yönelik saldırıyı gazetemize değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili, Ankara Milletvekili adayı, İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, “İnce bir gladyo çalışması” diye ifade etti.
Sultan ÖZER
Cem GURBETOĞLU
Ankara
Seçimler yaklaştıkça, “Acaba bugün nerede, ne olacak?” kaygısı giderek artıyor. Son olarak önceki gün HDP Genel Merkezi’ne pompalı tüfekle saldırı düzenlenmesi, akıllara geçmişte yaşanan, parti bombalamalarını, Kürt siyasilerin katledilmesini, giderek artan siyasi cinayetleri getiriyor.
Roboskî, Antalya, Ağrı provokasyonları ve Ankara’da HDP Genel Merkezi’ne yönelik saldırıyı gazetemize değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili, Ankara Milletvekili adayı, İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, “İnce bir gladyo çalışması” diye ifade etti.
“Bu saldırıların artmasının bir gayesi var, o da HDP’nin artık seçim barajı zulmünü geride bırakmış olması gerçekliğidir” diyen Önder, bunu bildikleri için de egemenlerin en iyi bildikleri ezberi tekrar devreye aldıklarını söyledi.
‘ÇATIŞMANIN TARAFI GİBİ GÖSTERMEK İSTEDİLER’
“HDP’yi hep çatışmanın içinde veya taraflarından biri gibi gösterirsek, bu yönelimin önünü kesebiliriz” diye düşündüklerini hatırlatan Önder, bunun üç yerde belirginleştiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Biri Mardin Mazıdağı’nda yürütülen operasyondur. Akla, mantığa, hayatın gereklerine, olağan akışına hiçbir şekilde uymayan, tamamen tahrik amaçlı ve halkın göstereceği olası tepkileri hesap ederek düzenlenmiş ince bir gladyo çalışmasıydı. Oradaki halkımızın ve siyasi çalışmayı yürüten arkadaşlarımızın büyük dikkati ve kendilerini canlı kalkan yapmalarıyla Mazıdağı’ndan beklenen sonucu alamadılar.
İkincisi Roboskî’de katırlara dönük katliamdır. Yaklaşık bin kişilik grubun içinde, sniperler, keskin nişancılar doğrudan katırları hedef alarak imha etmeye başladılar. Burada da murat ettikleri halkın öfke ve galeyana gelip, karşılık vermesi ve kendilerince halka saldırmanın meşru bir zemininin oluşmasıydı. Roboskî halkının dikkati, sorumluluğu, milletvekilleri ve yerel yöneticilerimizin olağanüstü sorumluluk duygusu ve gayretleriyle bu provokasyon da boşa çıkarıldı. Bunun üzerine Diyadin provokasyonu tezgahlandı. Bu artık egemenler arası çatışmayı, yarılmayı ortaya çıkaran bir katalizör etkisi yaptı. Çünkü Cumhurbaşkanı ve Başbakan neredeyse ellerine tutuşturulmuş metinlere bakarak, önceden hazırlandığı belli değerlendirmeler yaptılar. Fakat artık öyle bir nokta oldu ki, bedel parası bulamadığı için mecburi askerliğe yönlendirilen yoksul halk çocukları askerler isyan edince, mızrak çuvala sığmamaya başladı ve genel kurmay kendi başbakanını, cumhurbaşkanını tekzip etti.”
Bu üç olayın çok dikkatle incelenmesi gerektiğini dile getiren Önder, “Bu üç provokasyon da artık bizim biriktirdiğimiz siyasi deneyim ve HDP’ye yönelen olağanüstü halk ilgisi sayesinde kendisine bir karşılık bulamadı. Zamana direnci olan provokasyon ve yalanlar olamadı” değerlendirmesini yaptı. Ardından parti genel merkezlerine yapılan saldırıya da dikkat çeken Önder, bu saldırıyı “genel siyasi fotoğraf içinde bu işlerden vazgeçmediklerinin işareti olarak okuduğunu” söyledi. Ankara milletvekili adayı, partilerine yönelimin öngörülerini aştığının göstergesi olarak da okuduğunu kaydeden Önder, “Gözlemim odur ki, bizim öngörülerimizi de aşan bir yönelme var, oy olarak sandığa yansıyacak. Belki İstanbul’la yarışacağız. Bunu gören sadece biz değiliz kuşkusuz. Egemenler bloğu da görüyor. Biran önce bizi bir çatışmanın olmazsa olmaz bir figürü gibi gösterecek bir iş yaptılar. Belki bekledikleri buradan bir karşılık verme, bir çatışmaydı” diye konuştu.
‘AKP YOKUŞTAN AŞAĞI YUVARLANMAYA BAŞLADI’
Bütün bu provokasyonların, “AKP Hükümütenin artık keskin bir yokuştan baş aşağı yuvarlanmaya başladığının göstergesi” olduğunun da altını çizen Önder, “Düşüşü engellemek için tutunmaya çalıştığı dalların hepsi elinde kalmaktadır. Bu hezeyanla saçmalıyorlar, akıl artık sağlıklı düşünmeyi tamamen terk etti. Biz durduğumuz yerdeyiz, ısrarla demokratik siyaset ve barış demeye devam edeceğiz. Savaşta ısrar eden ve provokasyonlarla buna zemin sunan bu egemen devlet, hükümet anlayışını hayatın kendisi tasfiye edecektir. Bunun finaline yaklaşık 50 gün kalmıştır” dedi.
‘SAYIN ÖCALAN DEFALARCA UYARDI’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da bu provokasyonlar konusunda kendilerinin dikkatini çekip, tarihsel uyarılarda bulunduğunu belirten Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın “Provokasyonlar gelişecek, sizi bir çatışmanın içine çekmeye çalışacaklar. Hem parti, hem halk, hem de KCK’ye, PKK’ye dönük kartlar açılacak. Herkes bu konuda olağanüstü dikkatli ve sorumlu davranmak zorundadır” uyarısına dikkat çekti.
Kendilerinin de siyasetten buna hazırlıklı olduklarını, onun içindir ki bu provokasyonların ömrünün bir-iki saati geçmediğini, yalanların ortaya çıktığını dile getiren Önder şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir saatte bu yalanlar teşhir olmaya başlamıştır. Hükümetin bu konudaki aymazlığı ve barıştan çark etmesi bizim açımızdan hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü biz bu sürece hükümete güvenerek çıkmadık. Tamamen kendi mücadelemizle, Sayın Öcalan’ın aldığı tarihi inisiyatifle geliştirdiği bir süreçtir. Hükümete rağmen, demokratik siyaset alanının genişlemesini, bu barışı sağlayacağız. Bir hükümet gider, bir hükümet gelir, bizim açımızdan olayın fotoğrafı budur.” Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “HDP’nin barajı geçmesini istemiyoruz” açıklamasını da bu doğrultuda değerlendiren Önder, “Efkan Ala’nın bizim barajı geçmememizi istememesi kadar doğal bir şey yok. Çünkü parametlere baktığımızda, biz barajı geçtiğimiz an AKP’nin, bırakın anayasa değişikliğini, tek başına hükümet kurması imkansızlaşıyor” dedi.
‘CHP’DE, HALK PARTİSİNE EL KOYDU’
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partilerine yönelik son açıklamasını da geç kalmakla birlikte “Çok çok kıymetli ve değerli” bulan Sırrı Süreyya Önder, “CHP kendi içerisinde demokratik süreçleri çalıştırmaya başladığı günden beri o eski, tekçi anlayışından, o yer yer nefrete varan söylemden bir hayli uzaklaştı. Çünkü halk partisine el koydu bir anlamda” dedi.
HDP’nin CHP’yi kendisine getirdiğini de belirten Önder, “Bir de şu yönüne dikkat çekmek istiyorum, bunu sağlayan bizdik aslında. CHP’nin bu kadar sağcılaşmasının sebebi, onun solunda, onu zorlayacak bir oluşumun olmaması. Bizim geliştirdiğimiz demokrasi hamlesi CHP’yi kendine getirmeye başlamıştır. Umarım bu övgülerimizden mahcup olmayız” dedi.