Bu toplantıya katılan isimlerden bazılarının, Blok vekillerinin Meclis’e katılmasını talep ettikleri ve derinleşen çatışma ortamından endişelerini dile getirdikleri biliniyor. Blok vekillerinin Meclis çalışmalarına katılmış olmasının, bu talebi dile getiren bilim insanları ve aydınlar üzerinde olumlu bir etki yaptığı açık. Çünkü bu talebi dile getiren isimler önceki günkü toplantıya katıldılar ve yaptıkları konuşmalarla bu Blok çalışmasına dair güvenlerinin ve desteklerinin sürdüğünü de gösterdiler.
Bu arada, Blok’a destek veren ve dahası onun bir bileşeni olarak katılan aydınların Kongre Girişimi Program Taslağı konusunda dikkat çektikleri kimi noktalara da vurgu yapmak da fayda var. Örneğin Prof. Dr. Ahmet Tonak’ın, ABD ve Batı’nın diğer büyük kapitalist ülkelerinde başlayan krizin seyri ve etkileri de dikkate alındığında Blok’un piyasa ekonomisi ile yüzleşen bir tutum geliştirmek durumunda kalacağı vurgusunu yapması önemliydi. Tonak’ın hemen ardından Prof. Dr. İzzettin Önder söz aldı ve Tonak’ı desteklediğini dile getirerek, ‘sol-sosyalist’ vurgulara daha fazla ihtiyaç olduğu, diğer yandan iktisadi yönün temel olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getirdi.
Sırrı Süreyya Önder, bu kaygıları önemsediklerini ve dikkate aldıklarını dile getirdi. Öte yandan Sebahat Tuncel de, Kongre Girişimi’nin programı ile BDP’nin programı arasında bu açılardan fark olabileceğini, Kongre Girişimi’nin ve bu girişimden doğacak olan partinin programının kapitalizme karşı daha net bir programının olmasının kendileri açısından bir sakınca yaratmayacağını dile getirdi. Tuncel, “Biz bu çalışmada ayrılıklarımızı değil, ortaklıklarımızı öne çıkarmayı, bu yürüyüşün geleceği açısından önemsiyoruz” diye de ekledi.
Bu arada Blok vekillerine toplantıda sorulmayan ama aralarda yaptığımız sohbetlerde kulağımıza ilişen bir vurguyu da burada not etmek de fayda var. Bir fotoğraf sanatçısı dostumuz, program taslağında kültürel alana dair bir bölümün olmadığını dile getirdi. Yine toplantıya katılan bir başka isim de bu kaygıyı paylaştığını söyledi. Bu tür programların tek tek alanlara dair taleplerden öte, temel noktalara vurgu yapması esastır. Ancak yine de, henüz taslak halindeki programa son hali verilmeden dile getirilen bu vurguyu da burada paylaşmak faydalı olabilir.
Toplantıda, bu çalışmaya dair umudunu ifade eden bir konuşma yapan Prof.Dr. Gençay Gürsoy, Sebahat Tuncel tarafından ‘delege’ olarak not edildi. Bu toplantıyı izlerken aklımıza gelen bir nokta olarak da şunu vurgulamak gerekiyor. Ankara’da gerçekleştirilecek olan kongreye az bir süre kaldı ve bu kongreye 825 delegenin katılımı ön görülüyor. Toplantı düzenlenen yerlerde çeşitli örgütlerin kendi bölgelerine düşen delegelerini belirlerken dışta kalmama telaşıyla, oradaki bir demokratik kurum temsilcisi ya da sevilen bir aydının önerilmesi yerine, kendi örgütsel varlığını öne çıkarma gibi tutumların bu çalışma sonucu ortaya çıkacak delege bileşiminde ‘daraltıcı’ bir etki yapacağı açık.
İstanbul’da bu toplantıda edindiğimiz izlenim ve diğer illerdeki çalışmalara dair şu ana kadar gelen haberler, Blok’un bir umut olarak görülmeye devam ettiğini gösteriyor. Bundan sonraki yolculuğun nereye doğru olacağı ise ‘kervanın’ yürüyüşünü giderek daha derli toplu hale getirmesiyle mümkün olacak. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et