Avukatlar: Tutuklamalar kara bir leke
Tepkisini söz konusu yargılamaların Türkiye yargı tarihine “kara bir leke” olarak geçeceğini belirterek başlayan Av. Kanar, mevcut ağır ceza mahkemelerinin geçmişte Sıkıyönetim Mahkemeleri gibi “tutuklama fabrikasına” dönüştüğünü söyledi. Kanar, siyasi iktidar tarafından alınan kararların yargı eli ile yürütülmesine devam edildiğini kaydetti.
‘ÖZGÜRLÜĞÜN GÜVENCESİ KALMAMIŞTIR’
“Apoletli generallerin yerini, hukuku idarenin hiyerarşisi içinde basit bir mekanizma haline getiren, savaşı tırmandıran demokratik açılımı intikam politikalarıyla güncelleştiren siviller almıştır” diyen Kanar, artık Kürt sorununda farklı düşünen barış politikalarını savunan hiçbir muhalifin özgürlüğü ve güvenliği kalmadığının da vurguladı. Kanar, bu konuda “İfade ve örgütlenme özgürlüğünün hiçbir güvencesi kalmamıştır” diye konuştu.
Operasyondan bir gün önce verilen ve yasal dayanağı olmayan kısıtlılık kararının sadece ve sanıklar için geçerli olup, yandaş basına işlemediği hukuksuzluğunun yine tekrarlandığını ifade eden Kanar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunmalar adet yerini bulsun diye yapılmış, başka yerlerde alınan kararlar ilan edilmiştir. Savunmaya biçilen rol, komedi haline gelen yargılamaların boşluk dolduran bir parçası olmaktadır. Ağır ceza mahkemelerinin hukukun temel ilkelerinin zerresiyle bile ilişkisi kalmamıştır.”
Kanar, ağırlaşan ve cunta dönemini bugüne taşıyan hukuksuzluklara karşı savunma tarafı olarak halkın, haklının ve özgürlüğün yanında durmanın bedeli ne olursa olsun, savunucu olmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
Tüm demokrasi güçlerini Kürt halkına karşı yükselen “faşist” politikalara karşı durmaya çağıran Kanar, konuşmasını Yargıtay Onursal Başkanı hukukçu Sami Selçuk’un “İşkencenin en kötüsü, yargı eliyle yapılan işkencedir” sözleriyle bitirdi. (İSTANBUL)
Evrensel'i Takip Et