12 Temmuz 2006 21:00
İlaçta tasarruf küçük sorun büyük
Maliye Bakanlığı'nın 119 kalem ilaçta ödemeyi kaldıran tebliğiyle sadece 500 bin YTL tasarruf sağlanacağı öğrenildi. TEİS Başkanı Nurten Saydan, ilacı üreten firmaların duruma itiraz etmemelerinin "düşündürücü" olduğuna dikkat çekti. Saydan, "Amaç market satışına zemin hazırlamak. Eczacıdan alınan damga vergisi bile daha çok tasarruf sağlıyor" dedi.
Maliye Bakanlığı'nın, maliyet dezavantajı getirdiği iddiasıyla 119 kalem ilaç için aldığı kararla sadece 500 bin YTL tasarruf elde edeceği saptandı. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan Anka'ya yaptığı açıklamada, Maliye Bakanlığı'nın maliyet dezavantajı getirdiği iddiasıyla 119 kalem ilaçta yaptığı "sözde tasarruf"la, tasarruftan çok ilaçların eczane dışında, özellikle büyük marketlerde satışına zemin hazırlanmasını amaçladığını söyledi. Bunun eczacılığı bitirmek anlamına geldiğini kaydeden Saydan, "İnsan sağlığının hiçe sayıldığı bu uygulama ile vatandaş ilacı nasıl kullandığını bilemeyecek. Ortaya çıkacak ciddi yan etkileri belirlenemeyecek. Örneğin parazit için alınan bir ilacı kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen eczacı olmazsa, bu çok önemli sağlık sorunlarına neden olur" diye konuştu. Saydan, 119 kalem ilaçta tasarruf sağlamayı hedefleyen tebliğin 500 bin YTL'lik kazanç sağlayacağını söylerken, devletin eczacıdan aldığı binde 7.5'lik damga vergisiyle dahi, bu tebliğle öngörülen tasarruftan fazlasını kazandığını bildirdi.
Ahlaksızlığın mesleği olmaz Bu uygulamalarla ilacın tane ile satışına ortam hazırlandığını anlatan Nurten Saydan, AB'nin bu uygulamayı kabul etmediğini de bildirdi. Saydan, devletin doktoruna, eczacısına ve vatandaşına güvenmesi ve herkesi hırsız sınıfına koymaması gerektiğini belirtirken, "Ahlaksızlığın mesleği olmaz. Bir kişi kötü bir iş yaparsa cezasını çekmesi için sonuna kadar gerekeni yaparsın, ama bu şekilde davranmazsın. Ayrıca denetlemek de devletin görevi" dedi. İlacı en iyi eczacının bildiğini ifade eden Saydan, "Prosedürler nedeniyle işimizi yapamaz duruma geldik" dedi. Nurten Saydan ayrıca, "Meslek hakkımızı istiyoruz. Nasıl ki kazancımız gereği vergimizi ödüyorsak, eczanede oturmamızın ve vatandaşa ilacı anlatmamızın da bir bedeli olmalı. Aksi halde kimsenin 'eczacı neden yerinde değil, yerine neden kalfa bakıyor' gibi şikayette bulunması anlamsız olur" dedi.
Firmaların itirazı gelmedi TEİS Genel Sekreteri Mehmet Saydan ise söz konusu 119 kalem ilacı üreten firmaların duruma itiraz etmemelerinin "düşündürücü" olduğunu söyledi. Saydan, bu nedenle tasarruftaki asıl amacın "Tezgah Üstü Satış"a yönelik olduğunu belirtirken, "İtiraz etmiyorlar çünkü daha geniş bir pazarda ilaçlarını satışa sunacaklar" dedi. Saydan, Ethol Fort isimli ilacın 2 ay önce sadece uzman hekimlerce yazılabileceği belirtilirken, şimdi yeniden pratisyen hekim tarafından yazılabileceğinin ifade edildiğini bildirdi. "Ne oldu, iki ayda ne değişti. İlacın etken maddesi mi değişti. Hayır" dedi. TEİS Saymanı Mustafa Bilgen ise, bilimsel bir kurulun "maliyet dezavantajı" hazırlamasının ilginç olduğunu belirterek, maliyet dezavantajının değil, yaşam standardının iyileştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
'Sağlıkta dönüşüm' tasfiyede son aşama SES İstanbul Şubeleri, AKP Hükümeti'nin uyguladığı "Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın" sağlık hizmetlerini ulaşılamaz, sağlık kurumlarını çökme aşamasına getirdiğini duyurdu. Açıklamada, Maliye Bakanlığı'nın kararı ile sağlıkta tasarruf yapılması durumunda faturanın yine hastalara çıkacağına dikkat çekildi. Açıklamayı yapan SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, Maliye Bakanlığı'nın fiks fiyat uygulamasının sonuçlarını şöyle ifade etti; "Devletin hiçbir kaynak ayırmadığı, nöbet ücretlerinin, ihale giderlerinin, sözleşmeli maaşlarının, tamir, tıbbi malzeme,elektrik , su gibi giderlerinin döner sermaye gelirlerinden karşılandığı, ve üstelik döner sermaye gelirlerinin yüzde 50'sine el koyulan kamu sağlık kurumları, ya hastalar için gerekli olacak tetkik ve tedavileri yapmamak ya hastadan para istemek ya da iflas etmekle karşı karşıyadır." IMF'nin, AKP Hükümeti'ne sağlık harcamalarında 3,5 milyar tasarruf emri verdiğini belirten Beydilli, hazırlanan yasa ile sağlığın özelleştirilmesinde son aşamaya gelineceğini kaydetti.
Maliyetler artacak Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Mehmet Domaç, bazı ilaçların bedelinin ödeme listesinden çıkarılmasına ilişkin şunları söyledi; "İlaç bedelini ödememek üzerine alındığı düşünülen önlemler, sağlık hizmeti ve ilaç alımında çok büyük ödemelere ve hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına sebep olacaktır. Tasarruf adı altında alınan bu önlemler, maliyetlerin çok artmasına ve çok sayıda ciddi hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tür uygulamaların başlangıçta ne gibi sonuçlar doğuracağı anlaşılmaz. Sonuçta hastalıkların maliyeti artar, hastalıkların tedavisi için ödenen para artar."
Hamileler risk altında Bu tebliğle birlikte ödeme grubu içerisinde 1-2'si hariç hiç bir vitamin kalmadığına dikkat çeken Domaç sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklarda vitaminlerin kullanılmaması gelişim bozukluğuna, hamilelerde sağlıksız doğuma, yaşlılarda kemik deformasyonuna, unutkanlığa ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur ki, bu durum ileride telafisi mümkün olmayan hastalıklara yol açar. Bu genelge ile yaşlı, hamile ve çocuklarda vitamin kullanımına son verilmiştir. Kamunun ödeyeceği tek bir vitamin bile listede kalmamıştır. İnsanlar için demokrasi nasıl tasarruf edilemeyecek bir alan ise sağlık da hiç bir şekilde tasarruf yapılamayacak bir alandır."
Ahlaksızlığın mesleği olmaz Bu uygulamalarla ilacın tane ile satışına ortam hazırlandığını anlatan Nurten Saydan, AB'nin bu uygulamayı kabul etmediğini de bildirdi. Saydan, devletin doktoruna, eczacısına ve vatandaşına güvenmesi ve herkesi hırsız sınıfına koymaması gerektiğini belirtirken, "Ahlaksızlığın mesleği olmaz. Bir kişi kötü bir iş yaparsa cezasını çekmesi için sonuna kadar gerekeni yaparsın, ama bu şekilde davranmazsın. Ayrıca denetlemek de devletin görevi" dedi. İlacı en iyi eczacının bildiğini ifade eden Saydan, "Prosedürler nedeniyle işimizi yapamaz duruma geldik" dedi. Nurten Saydan ayrıca, "Meslek hakkımızı istiyoruz. Nasıl ki kazancımız gereği vergimizi ödüyorsak, eczanede oturmamızın ve vatandaşa ilacı anlatmamızın da bir bedeli olmalı. Aksi halde kimsenin 'eczacı neden yerinde değil, yerine neden kalfa bakıyor' gibi şikayette bulunması anlamsız olur" dedi.
Firmaların itirazı gelmedi TEİS Genel Sekreteri Mehmet Saydan ise söz konusu 119 kalem ilacı üreten firmaların duruma itiraz etmemelerinin "düşündürücü" olduğunu söyledi. Saydan, bu nedenle tasarruftaki asıl amacın "Tezgah Üstü Satış"a yönelik olduğunu belirtirken, "İtiraz etmiyorlar çünkü daha geniş bir pazarda ilaçlarını satışa sunacaklar" dedi. Saydan, Ethol Fort isimli ilacın 2 ay önce sadece uzman hekimlerce yazılabileceği belirtilirken, şimdi yeniden pratisyen hekim tarafından yazılabileceğinin ifade edildiğini bildirdi. "Ne oldu, iki ayda ne değişti. İlacın etken maddesi mi değişti. Hayır" dedi. TEİS Saymanı Mustafa Bilgen ise, bilimsel bir kurulun "maliyet dezavantajı" hazırlamasının ilginç olduğunu belirterek, maliyet dezavantajının değil, yaşam standardının iyileştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
'Sağlıkta dönüşüm' tasfiyede son aşama SES İstanbul Şubeleri, AKP Hükümeti'nin uyguladığı "Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın" sağlık hizmetlerini ulaşılamaz, sağlık kurumlarını çökme aşamasına getirdiğini duyurdu. Açıklamada, Maliye Bakanlığı'nın kararı ile sağlıkta tasarruf yapılması durumunda faturanın yine hastalara çıkacağına dikkat çekildi. Açıklamayı yapan SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, Maliye Bakanlığı'nın fiks fiyat uygulamasının sonuçlarını şöyle ifade etti; "Devletin hiçbir kaynak ayırmadığı, nöbet ücretlerinin, ihale giderlerinin, sözleşmeli maaşlarının, tamir, tıbbi malzeme,elektrik , su gibi giderlerinin döner sermaye gelirlerinden karşılandığı, ve üstelik döner sermaye gelirlerinin yüzde 50'sine el koyulan kamu sağlık kurumları, ya hastalar için gerekli olacak tetkik ve tedavileri yapmamak ya hastadan para istemek ya da iflas etmekle karşı karşıyadır." IMF'nin, AKP Hükümeti'ne sağlık harcamalarında 3,5 milyar tasarruf emri verdiğini belirten Beydilli, hazırlanan yasa ile sağlığın özelleştirilmesinde son aşamaya gelineceğini kaydetti.
Maliyetler artacak Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Mehmet Domaç, bazı ilaçların bedelinin ödeme listesinden çıkarılmasına ilişkin şunları söyledi; "İlaç bedelini ödememek üzerine alındığı düşünülen önlemler, sağlık hizmeti ve ilaç alımında çok büyük ödemelere ve hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına sebep olacaktır. Tasarruf adı altında alınan bu önlemler, maliyetlerin çok artmasına ve çok sayıda ciddi hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tür uygulamaların başlangıçta ne gibi sonuçlar doğuracağı anlaşılmaz. Sonuçta hastalıkların maliyeti artar, hastalıkların tedavisi için ödenen para artar."
Hamileler risk altında Bu tebliğle birlikte ödeme grubu içerisinde 1-2'si hariç hiç bir vitamin kalmadığına dikkat çeken Domaç sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklarda vitaminlerin kullanılmaması gelişim bozukluğuna, hamilelerde sağlıksız doğuma, yaşlılarda kemik deformasyonuna, unutkanlığa ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur ki, bu durum ileride telafisi mümkün olmayan hastalıklara yol açar. Bu genelge ile yaşlı, hamile ve çocuklarda vitamin kullanımına son verilmiştir. Kamunun ödeyeceği tek bir vitamin bile listede kalmamıştır. İnsanlar için demokrasi nasıl tasarruf edilemeyecek bir alan ise sağlık da hiç bir şekilde tasarruf yapılamayacak bir alandır."