20 Ekim 2010 01:00

ŞİLİ’de 5 Ağustosta meydana gelen göçük sonucu, 680 metre derinde mahsur kalan 33 madencinin olaydan 69 gün sonra tek birinin burnu bile kanamadan dışarı çıkarıldığına dikkat çeken Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Türkiye’de halen iki işçinin cesedine ulaşılamadığını hatırlattı.
MMO Yönetim Kurulu, Şili’de 33 madencinin, burunları bile kanamadan kurtarılmalarından duyulan sevinç ifade edildi. Türkiye’de 2010 yılı başından bugüne 96 madencinin iş kazalarında yaşamını yitirdiği vurgulandı. 17 Mayısta Zonguldak-Karadon’daki maden kazasında 30 madencinin yaşamını yitirdiği, 2’sine ise henüz ulaşılamadığı kaydedilen açıklamada, oluş biçimi ve sonuçlarıyla iki iş kazasının da farklı, ancak kaza sonrası kurtarma olayında ve insana verilen değer açısından da farklılığın açıkça ortada olduğu ifade edildi.
“Birisinde devletin en üst makamı başta olmak üzere olay tüm kamuoyunca takip edilmiş, bütün bilimsel ve teknik olanaklar kullanılmış, buna karşılık ülkemizde göçükte kalan iki işçinin naaşları unutulmuş, sanki sıradan bir iş yapılıyormuş gibi bürokratik ve ticari önceliklerle işlemler takip edilmeye çalışılmıştır” denilen açıklamada, bunun ülke açısından ciddi bir itibar kaybı olduğunun altı çizildi. Gelişmelerin kamu vicdanını rahatsız ettiği, ölen işçilerin yakınlarının acılarını daha da arttırdığı vurgulanan açıklamada, kazanın üzerinden 156 gün geçmesine rağmen henüz somut bir gelişme olmaması eleştirildi.
Şili’de özel sektörün ocağındaki kazada devletin devreye girdiğinin hatırlatıldığı açıklamada, Karadon’daki kazada da devletin, TTK’nın devreye girmesi istendi. TTK’nın üretim kültürü, bilgi birikimi ve deneyimiyle, yeraltındaki iki işçiye ulaşma olanağı ve yeteneğinin olduğunun altı çizilen açıklamada, aynı zamanda asli görevi olduğunun da altı çizildi. Kurtarma işinin, “Deneyimi tartışmalı” olan Çinli bir firmaya ihale edilmesinin eleştirildiği açıklamada, bu durumun havzada çalışanlara haksızlık olduğu belirtildi.
(Ankara/EVRENSEL)




Evrensel'i Takip Et