Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
10 Ocak 2012 07:59
Gözde Tüzer

Olayın özüne bakarsak regl, adet, özel ya da muayyen günler, kadınların her ay düzenli (genellikle) yaşadıkları olaydır. Terimsel olarak “Rahim iç yüzeyinde her ay döllenmiş yumurtanın (gebeliğin), gelip yapışmasına ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayacak bir tabaka oluşur ve eğer döllenme yoksa bu duvar görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür, rahimden dolayısıyla vücuttan dışarıya atılır. Her ay bu işlem aynı şekilde tekrarlanır. Bu sürece menstürel siklus-adet düzeni, işlevini yitirerek yerini yeni oluşan yapıya bırakıp dışarıya atılan bu dokuya da adet kanı, mentürasyon kanaması denir.”
Ancak bu kadar duygu durum karışıklığı yaşatmasının sebeplerine bakıldığında ilk olarak elbette kadın olmanın getirdiği dezavantajlar çıkıyor. Kadınların duygusallıkları, içselleştirdikleri acılar ya da acı çekmek istemeleri... bunların hepsini geçelim. Öz itibariyle adet öncesi sendrom ciddi bir hastalık aslında. Premenstruel Sendrom kısaca PMS denilen bu hastalık, adet gününden bir hafta önce başlıyor ve onunla birlikte bitiyor. Bitiyor bitmesine de bizi de bitiriyor. Reglden bir hafta önce kaç kadın sevgilisinden ayrılmamıştır ya da kaç kadın kocasıyla kavga etmemiştir. Hadi bizim ülkede bir şekilde geçiştiriliyor da Amerika’da yapılan bir araştırma adet öncesinde kadınların daha fazla suç işledikleri, cinayete ya da intihara teşebbüs ettiklerini ortaya koymuş! Öyle önemsenmeyecek bir şey gibi görünse de, “Ayy Allah kahretsin seni Hüseyin, bak ben burada ağlıyorum sen hala maç izliyorsun” diye cümleler kurulsa da, “Anneee sen bana neden bağırdın” diye zırıldansa da, pek çok kişi bu hastalıktan dolayı hayatını kaybedecek duruma geliyor. İyi de ne şimdi bu PMS? Nasıl anlayacağız? Hemen onu da anlatıyorum.

Kız Ayşe ben de PMS varmış!
PMS kimilerinde sosyal hayatını etkilemezken, kimilerinde şiddetli bir şekilde hissediliyor. (Ancak ülkemizde işten çıkarmak için bahane arayan patronlar varken “Affedersiniz Hüdaverdi Bey. Ben bugün işe gelemeyeceğim. PMS’m azdı da” diyemezsiniz. Böyle bir durumda işinizden olacağınız için sosyalleşme sorunu da ortadan kalkar.)
Ruhsal etkileri arasında yorgunluk hissi, aşırı uyuma eğilimi, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, hassaslaşma, alınganlık gösterme, ağlama gibi haller yer alıyor. Fiziksel açıdansa memelerin dolgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması vücutta şişmeler, kilo almalar, karında şişkinlik, baş ağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama, alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, sivilcelenmeler oluşuyor. İyi de hemen hemen bütün kadınlar da regli öncesi yaşanan bir durum zaten bu. Teşhis nasıl konuluyor?
İlk olarak belirtiler düzenli ortaya çıkmalı ve kaybolmalıdır. Adet sonrası dönemde en az 10 gün sakin bir durum yaşanmalıdır. Belirtilerin en az 3 ay görülmesi gerekir. Ve tabiî ki şiddetli olmalıdır. Ancak bu kadar da basit değil. Yani yazıyı okuduktan sonra “Ayyy görüyor musun kız Ayşe bende PMS varmış” şeklinde bir yakınmaya kalkışmayın. Zira PMS önce ciddi bir jinekolojik ve psikolojik muayeneden geçtikten sonra belli oluyor. (İnsanın aklına “Acaba jinakologlar ve psikologlar para kazansın diye mi böyle bir şey yapıyorlar?​” sorusu geliyor tabi ancak öyle bir durum değil. Olayımız ciddi boyutlarda.)

‘İki zırlar kırar dizimi otururum’ demeyin
Şimdi tüm bu belirtiler var diyelim; tanıyı koyduk kendimize, önce jinekoloğa sonra psikoloğa gittik. İkisinin de (birisinin demesi de yetmiyor) teşhisi PMS. Eee ne yapacağız şimdi? (Zaten doktor söyler de ben önceden bilgilendireyim sizleri.)
PMS’de kullanılan pek çok yöntem var. Öncelikle elbette doktor kontrolünde hangi hassasiyetin ön planda olduğu belirlenmeli. Yani ruhsal durumunuz bozuksa başka, fiziksel durumunuz bozuksa başka, meme hassasiyetiniz varsa başka şekilde kontrol edilmeye çalışılıyor. (Hepsi varsa bilemiyorum ne yapacağınızı) İlaçla tedavi yöntemleri arasında doğum kontrol hapları, ağrı kesici – iltihap giderici ilaçlar ya da hormon ilaçları veriliyor. Ruhsal belirtilerdeyse antidepresan ve gerekli psikolojik yardımlarla PMS giderilebiliyor.
Bitti mi? Bitmedi. Yediklerinize ve içtiklerinize de dikkat etmelisiniz. Kafein, nikotin tüketmemeli, egzersiz yapmalı ve stresten uzak durmalısınız. (Ahh ahhh!)  
Her ne kadar çok karışık gibi görünse de kadınlar için yaşamsal derecede önemli bir hastalık PMS. “Kız Ayşe PMS var ama ben böyle idare ederim. Çok zor gibi duruyor bunun tedavisi. Uğraşamam şimdi. İki zırlar, kırar dizimi otururum” demeyin, diyenleri de uyarın. Eğer gerçekten bir PMS hastası olduğunuzu düşünüyorsanız acilen bir doktora başvurun. Hem kendiniz hem de çevreniz için tehlikeli bir duruma gelmeden (bakınız; yukarıda yazdığım araştırma) bir an önce bir doktora görünün.

Evrensel'i Takip Et