Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Roboski katliamına ilişkin BDP'yi suçlarken, "Silah Kürtlerin sigortasıdır" diyen Leyla Zana'ya dağ yolunu gösterdi. Anadilin her alanda serbest olduğunu iddia eden Erdoğan, "Biz gerçek kişilerin cezalandırılmasından yanayız. Tüzel kişilerin yani partilerin kapatılmasından yana değiliz" dedi. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke içinse "Olması gereken olmuştur" dedi.
AKP'nin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve Suriye'deki olayları Fransa'nın Ermeni Soykırımı ile ilgili aldığı kararı değerlendirerek konuşmasına başladı. Uludere'nin Roboski köyünde 35 kişinin hava bombardımanında öldürülmesi ile ilgili olarak sorumluluktan kaçan Erdoğan, yine BDP, CHP ve bazı gazetecileri hedef aldı. Ağır ithamlarda bulunan ve konuşmasında "tabut" ve "kan" sözcüklerini sık sık kullanan Erdoğan, katliamın aydınlatılması konusunda Uludere, Diyarbakır ve Şırnak savcılıklarının soruşturmaları ile Genelkurmay Başkanlığı'nın adli ve iradi soruşturmasını örnek vermesi dikkat çekti.
"AKP'nin devletleştiği ve bir zamanlar kendisine yapılanları şimdi başka kesimlere yaptığına" dair eleştirilere üstü kapalı cevap veren Erdoğan'ın maksatlı bir karalama kampanyası ile karşı karşıya olduklarını iddia etti. Ana şiarlarının, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" olduğunu savunan Erdoğan, "Önce devlet diyenlerden olmadık" iddiasında bulundu. Bugüne kadar yaşadıkları zorlanmanın devleti dönüştürme mücadelesi yüzünden olduğunu iddia eden Erdoğan'ın, "Biz bize yaşatılanları asla unutmadık. Ve bize yaşatılanların başkalarına reva görmesini de kabullenmedik. Hayatımız zorla, ceberut ve baskıcı statükoyla mücadeleyle geçti" dedi.
Bölgeye her yatırım yapmak istediklerinde BDP tarafından tehditlerle karşılaştıklarını ileri süren Erdoğan'ın konuşmasının büyük bölümünde BDP'nin PKK'nin uzantısı olduğunu iddia etti. BDP'nin sadece kepenk kapatmayı bildiğini savunan Erdoğan'ın, BDP'li belediyelere, "Numune bir belediye göstersinler. Gittiğinde pislikten geçemezsiniz. Bunların hizmet aşkı diye bir derdi yok" diye konuştu.
Devlet dairelerinde karakollarda, mahkemelerde vatandaşların zorlandığını belirten ve bunların kendi dönemlerinde değiştiğini iddia eden Erdoğan, onları tecrübe ederek bugünlere geldiğini kaydetti. Türkiye'de herkesin anadili ile serbestçe konuştuğunu, kitabını yazdığını, gazetesini çıkardığını, televizyonunu izlediğini savunan Erdoğan'ın, hangi televizyon ve gazetelerden bahsettiği ise anlaşılamadı.
AKP hakkındaki kapatma davasını kastederek, "Önce gazeteciye haber yazdırıyor sonra iddianameyi koydurup parti kapatılıyordu. Bu parti kapatılmak istendi" diyen Erdoğan, BDP'nin kapatılmasının gündemde olduğunu belirterek, "Biz gerçek kişilerin cezalandırılmasından yanayız. Tüzel kişilerin yani partilerin kapatılmasından yana değiliz. Biz partilerin kapatılmasına karşıyız. Suç işliyorsa bedelini kendisi ödesin partisi değil" diyerek milletvekillerini hedef haline getirmesi dikkat çekti.
Konuşmasında Uludere katliamı ve BDP'den sık sık bahseden Erdoğan, "BDP doğu ve güneydoğunun CHP'sidir. BDP'nin CHP'nin izinde yürüyen kendisine örnek alan ceberut tavrını birebir taklit eden bir partidir. Özgürlüklere, demokrasiye çok sesliliğe tahammülü yok. BDP Eşbaşkanları son günlerde millete densiz ve dengesiz açıklamalar yapıyorlar" diyerek, BDP'lileri hedef göstermenin yanı sıra ağır hakaretlerde bulundu. Erdoğan, "Biz seni tanımıyoruz diyor BDP başkanı. Allah aşkına tanısan ne yazar tanımasan ne yazar. Bizi millet tanıyor millet. Sen bırak bizi aynaya bak kendini tanıyamazsın. Yüzde 50 oy alan iktidarı tanımadığını ve meşruiyetini kabul etmediğini söylemek şuursuzluktur" dedi.
Erdoğan'ın, geçen haftaki konuşmasında olduğu gibi Genelkurmay Başkanı'nı konuşmasında koruması dikkat çekerken, "Uludere'yi devlet terörü gibi lanse etmek, Genelkurmay Başkanımızı hedef almak hakaret etmek densizliktir. Değil general onbaşı bile olmak bu toprakların tamamında bir gurur bir şeref meselesidir. Sen onbaşıları tanımıyor olabilirsin ama silahlı efendilerine sor onlar sana onbaşıların kahramanlığını anlatırlar. Çünkü onlar bizim canımız ciğerimiz. Sana uşaklığını yaptığın terör örgütünde 10 koyun bile emanet etmezler. Haddinizi bileceksiniz" diye hakaretlerde bulundu. İmralı'da tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın görüşme notlarında BDP'liler için yaptığı eleştirilere başvuran Erdoğan'ın, "Bunu ben söylemiyorum önderiniz söylüyor" demesi dikkat çekti.
Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana'nın, "Silah bu halkın sigortasıdır' sözlerine üstü kapalı karşılık veren Erdoğan'ın, "Kimi silah güvencemiz diyor. Güvencemiz silahtır. O zaman bu çatının altına niye geldin. O zaman sen de dağa çıksaydın. Kimi devleti tanımayız diyor. Kimi AKP'yi düşman ilan ediyor. Bunların tarzı gemileri yakma, kendisini uçurumdan atmadır. Özerklikten bahsediyorlar önce bir sen kendin özerk ol. Neyin özerkliğini savunuyorsun. Tek parti döneminin CHP'si neyse bugünün BDP'si odur. Doğu ve Güneydoğuda da birinci parti AKP'dir" demesi dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke içinse, "Olması gereken olmuştur", diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et