2 Şubat 2012 04:51
Sinejan Kut

Patronun, müfettişler fabrikayı denetlemeye gelmeden önce üzerinde Çetintaş yazan bütün malları ve kumaşları başka depolara gönderdiğini söyleyen işçiler, fabrikadaki pek çok evrakın da yakıldığını anlattı. “Müfettiş sorarsa biz FYD’nin işçileriyiz dememiz için bizi sıkı sıkı tembihlediler. Muhasebe bölümünü fabrikadan taşıdılar” diyen Çetintaş işçisi, firmanın sadece kağıt üzerinde değiştiğini, aynı kişiye çalışmaya, aynı şekilde sömürülmeye devam ettiklerini ifade etti.

ALACAKLAR NE OLACAK?

Çetintaş'ın battığı söylenerek var olan haklarına el konulmak istendiğini belirten işçiler, kıdem tazminatlarını ödememek için iflas gerekçesi sunulduğunu belirterek, “Biz kesinlikle iflas ettiğine inanamıyoruz, fabrika arı kovanı gibi işliyor. Daha bu hafta hepimize mesai yazdılar. Sürekli mal yüklüyoruz kamyonlara, kesinlikle batma gibi bir durumları yok” dediler. Çetintaş'ta 4 senedir çalıştığını anlatan bir kadın işçi başka bir işçi arkadaşının başına gelenleri şöyle anlattı; “Eski işçi arkadaşlardan biri geçen haftalarda sigorta gün sayısını doldurup başvuru için gittiğinde ‘Sizin işyeriniz kapanmış sizin haberiniz yok mu?​’ dendiğini söyledi.” İşçilerin alacakları ve kıdem tazminatlarının ne olacağına dair bir açıklama yapılmadığını belirten işçiler, alacaklarını kimden talep edeceklerinin bilmediklerini söyledi.

HAMİLE İŞÇİLER ATILDI

Başka bir Çetintaş işçisi ise geçen ay hamile oldukları için 3 arkadaşlarının işten atıldığını anlattı. “Hamile olan arkadaşımızı çağırmışlar ‘Geçen ayki maaş bordromu aldım’ diye imza at demişler. O da okumadan imzalamış sonradan öğrendik ki çıkışını imzalatmışlar” diyen işçi, Çetintaş’ta her türlü hukuksuzlukla karşılaştıklarını ifade etti.  Halen işçilerin çekindiğini, korktuğunu söyleyen bir işçi ise “Alacaklar alınamamış, tazminatların ne olacağı belli değil. Avukatlar, icracılar müfettişler gün aşırı baskın veriyor. İşçi halen sessiz, kaybedecek ne varsa gerçekten anlamıyorum. Bunun sorumlusu işçiyi cahil bırakan sistem. Bir de güvenecek haklarını koruyacak bir kurumun olmaması. İnsanları çaresizliğe itiyor” dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et