6 Ocak 2007 01:00
Bakanlıkta otomasyon skandalı - 2 -
GÜNÜN YAZILARI
Milyar dolarlar kime akıyor?
Sağlık Bakanlığında otomasyon skandalı bugüne kadar ulaşıyor. Sağlık Bakanlığında otomasyon programı bulunmasına rağmen, 2002den bu yana hastaneler tek tek ihaleye çıkıyor. Numune Hastanesinin ihale bedelinin 2 trilyon 746 milyar lira olduğu dikkate alındığında, ihalelerde dönen para milyar dolarlarla ifade ediliyor. SB Bilişim Şirketinin sahibi Sedat Sayımların iddiasına göre, ihaleleri alan şirketler mevcut program üzerinde değişikliğe giderek, programı hastanelere fahiş fiyatlara kiralıyor.
Sağlık Bakanlığı bürokratlarınca kurulan Sağlık Bakanlığı Bilişim Derneğinin sahibi olduğu SB Bilişim Şirketinin hazırladığı Hastane Bilgi Sistemleri, Birinci Basamak Sağlık Kurumları Bilgi Sistemi ve Tek Düzen Muhasebe sistemi gibi yazılım programları, 2000den itibaren 9 pilot hastanede uygulamaya konuldu. Ancak 2001 yılında derneğin feshedilmesi ve şirketin Sedat Sayımlara devredilmesinin ardından dernek kurucu, üye ve yöneticileri program ve kaynak kodlarını kaçırdı. Mahkeme tutanaklarına da geçen bu olayda, Sağlık Bakanlığı program ve kaynak kodlarını uzun uğraşlar sonucunda geri alabildi.
Skandalın başka bir boyutu
Otomasyon skandalının bir başka boyutu da hastanelerin 2002den itibaren tek tek otomasyon ihaleleri açmalarıyla başladı. SB Bilişim Şirketinin yeni sahibi Sedat Sayımların iddiasına göre, SB Bilişim Şirketinde çalışan ve programı hazırlayan 143 uzman personel, sektörde faaliyet gösteren bilişim şirketlerine dağıldı. İhaleleri alan şirketler, 9 pilot hastanede uygulamaya konulan ancak Sağlık Bakanlığından kaçırılan program üzerinde değişikliğe giderek, bakanlığın elinde olan programın çeşitli versiyonlarını hastanelere fahiş fiyatlarla kiralamaya başladı.
Örneğin 2005e kadar SB Bilişim Şirketinin hazırladığı programı kullanan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 2005te açtığı tam otomasyon ihalesini Meteksan A.Ş, 2 trilyon 746 milyar YTLye aldı. Sedat Sayımlara göre bu bedelin yaklaşık 700 milyar lirası makine aksamı, 2 trilyon lirası ise programlar için ödendi. SB Bilişim Şirketi ile Numune Hastanesi arasında süregiden bir anlaşma olmasına rağmen, hastanenin yeniden ihaleye çıkmasının hukuka aykırı olduğunu iddia eden Sayımlar, şunları söyledi: SB Bilişim Şirketi, Numune Hastanesine ayda 2.5 milyara hizmet veriyordu. Şimdiki rakam ise 2 trilyon lira. Bugün bir firmanın genel müdürü olan eski Sağlık Bakanı Danışmanı bile Ben 50 milyara hizmet verirdim diyor. Sağlık Bakanlığı bilişim sektöründe 2 milyar dolarlık bir pazara sahip. Pazar 22-23 firma arasında dağılıyor. Eski program değiştirilip yeni gibi sunuluyor. Bin 200 devlet hastanesinin hemen hemen hepsinde bu program kullanılıyor. Bakanlık da bunu çok iyi biliyor.
Ölüm tehdidi alıyorum
Sağlık Bakanı Recep Akdağın kendini hasım ilan ettiğini belirten Sayımlar, 5 senedir tehdit Allah ne verdiyse gidiyor. Bu konunun ortaya çıkmaması için birtakım insanlar bir yerleri arıyor ve birilerini üzerimize gönderiyor, resmen üzerimize salıyor, Bu konunun üzerine gitmeyeceksiniz. Bu konuyu ortaya çıkarmayacaksınız diye. Çocuklarımın üzerine, bana ölüm tehdidi geliyor. Danıştay meselesinde bir gazetede çıkan üç tane resimden sonra olanları görüyoruz. Siz milyar dolar dönen bir sektörün ortasında bir insanı atıyorsunuz dedi.
Bakan Akdağın da yanlış bilgilendirildiğini iddia eden Sayımlar, Yanlış bilgileri verenleri, yalan söyleyenleri ben biliyorum ama bunun kim olduğunu telefon açıp da randevu istediğim zaman geri çevirdikleri, etten duvar ördükleri için bir türlü bakana iletme şansım olmuyor. Sağındaki solundaki insanlara baktığı zaman kimler olduğunu görecektir zaten. TV-5te yayına çıkıyorum, müsteşar muavinleri bu yayını durdurun diye arıyor, insanlara baskı yapıyor, engellemeye çalışıyor. Bunca iddia var, adım atılmıyor, Nedendir bilinmiyor diye konuştu.
Yabancılar neden ilgileniyor?
Sayımların dikkat çektiği bir diğer nokta ise, yabancı şirketlerin ihaleleri alan bilişim şirketlerine talipli olması. Sayımlara göre yabancı şirketler zaten Türkiye pazarına girmiş durumda. Programlarda hastalara ilişkin tüm belgelerin olduğunu, ihaleleri alan şirketlerin sisteme girip bu bilgileri elde edebileceklerini savunan Sayımlar, Türkiyenin sağlık profilinin yabancıların eline geçebileceğini söyledi. Sayımların iddialarının gerçekleşmesi durumunda hastalara ait sağlık bilgileri de yeni bir pazar yaratması söz konusu. Özellikle yabancı şirketlerin Türkiyede sağlık sektörüne yatırım yapmaya hazırlandığı dikkate alındığında, vatandaşlara ait sağlık bilgileri çok ciddi meblağlara alıcı bulabilecek.
Sayımlar, yazılıma eklenecek bir modülle sağlık kurumları ile polis arasında bağlantı kurulabileceğini, vatandaşların sağlık kurumlarına başvurdukları anda eğer aranıyorlarsa polisin harekete geçebileceğini de belirterek, bu tür modüllerin tartışıldığını bildirdi. Sayımlar İsteyen böyle bir modül hazırlayabilir ve çok rahat monte edebilir dedi. Böylece tartışmalara bir de güvenlik ve tıp etiği boyutu eklendi.
Olay bütün yönleriyle araştırılmalı
Ankara Tabip Odası Başkanı Önder Okay: Olayın bu haliyle ortaya çıkmış olması bile vahimdir. Birincisi iddialar doğruysa ülkemizin sağlık alanındaki verilerin güvenilirliği söz konusudur. Ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin bu verilere göre yürütüleceği göz önüne alınırsa, bu verilerin mahremiyetinin ihlal edilmesi, hasta mahremiyetine aykırı bir ortamın ortaya çıkması büyük bir sorundur. Eğer sağlık alanında bu kadar büyük kaynakların aktarıldığı doğruysa, çok kısıtlı kaynaklara sahip olan sağlık ortamının, böyle yöntemlerle böyle bir kaynaktan mahrum bırakılmış olması, kaynakların bu kadar fütursuzca heba edilmesi bir sağlık suçudur. Ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinin yokluğundan, sağlık hizmetlerine erişememekten onbinlerce insan ölürken, bu kaynakları böyle heba etmek tamamıyla affedilemez bir durumdur.
Olayın bütün boyutlarıyla araştırılması ve ortaya konması gerekmektedir. Bu noktada da adres Sağlık Bakanlığıdır. Soru işaretlerinin olması bile güvenilirlik tazelemesi gereğini ortaya koymaktadır. Ülke sağlık ortamının verilerinin güvenilir olarak tutulmaması, güvenilir ellerde olmaması büyük bir problemdir. GSS ve temel teminat paketlerinin tartışıldığı bir sağlık ortamında bu verilerin güvenilir olmaması temel teminat paketleriyle kaynak aktarılacak yerlerin sorgulanması gerekir. Ülke sağlık ortamına ilişkin verilerin sağlıklı toplanmaması söz konusu olabilir. Vatandaş haklarını ihlal eder biçimde verilerin bilişim şirketlerinin eline geçebilecek olması bir büyük problemdir, şu anda sağlık ortamının en önemli sorunudur. Konu kamuoyu gündemine gelmeli ve kamuoyuna doyurucu cevaplar verilmeli, açıklamalar yapılmalıdır. Bize göre olayı bir iki hekimin sırtına yıkmak, olayın üzerini örtbas etmekle eşdeğerdir, bunu inandırıcı bulmayız.
(BİTTİ)
Hazırlayan: Onur Bakır
Evrensel'i Takip Et