İsveç'te nefret suçlarında rekor artış
Murat KUSEYRİ
İsveç
Suçluluğu Önleme Konseyi’nin (BRÅ) kamuoyuna açıkladığı rapor, geçtiğimiz yıl İsveç’te nefret suçlarının bir önceki kıyasla yüzde 14 artarak rekor seviyeye ulaştığını gösteriyor. Nefret suçlarının daha çok ırkçı kişi ve gruplar tarafından göçmenlere karşı işlendi. Nefret suçları insanların din, ırk ve cinsel tercihlerinden dolayı işlenen suçları kapsıyor. Geçtiğimiz yıl Polis ve kurumlara bildirilen 6720 nefret suçunun yüzde 69’u yabancı düşmanı ve ırkçı, yüzde 10’u ise cinsel içerikli.
Müslümanlara karşı işlenen nefret suçları yüzde 8, Yahudilere karşı işlenen suçlar yüzde 4 iken Hıristiyanlara yönelik nefret suçları da yüzde 8 olarak belirlendi.
İLK DEFA BU KADAR ARTTI
BRÅ yetkililerinden Sara Westerberg, raporun medyaya açıklanması dolayısıyla yaptığı açıklamada nefret suçlarıyla ilgili ölçümleri yapmaya başladıklarınden bu yana ilk kez nefret suçlarında bu denli bir artış gördüklerini söyledi.
Uzmanlar nefret suçlarındaki artışın rekor düzeye varmasının nedenlerinin incelenmesi ve önlemler alanıması ve önlem alınmasını isterken, BRÅ yetkililerinden Carina Djärv, İsveç’in iki seçim geçirdiğini ve yoğun tartışmaların yaşandığını, bu arada dünya ve İsveç’te önemli gelişmeler yaşandığını, medya ve polisin nefret suçlarına daha duyarlı yaklaştığını belirtiyor.
Rekor düzeylere ulaşmasına rağmen polise bildirilen nefret suçlarının önemli bir bölümü takipsizlikle sonuçlanıyor. 2013 yılı istatistikleri polise bildirilen nefret suçlarından sadece yüzde 5’inin aydınlığa kavuşturulduğunu gösteriyor.
‘POLİS VE ADALET MEKANİZMASI DEĞİŞMELİ’
Temel hak ve özgürlüklerin korunması için polis teşkilatı bünyesinde oluşturulan Gelişim Bölümü’nün sorumlularından Komiser Eva Sund, nefret suçlarıyla ilgili soruşturmaların amacına ulaşması için polis ve adalet mekanizmasının geleneksel ve eski çalışma alışkanlıklarını değiştirmesi ve nefret suçlarının işlenmesinin nedenleri üzerinde yoğunlaşması gerektiğini söylüyor.
Nefret suçlarını sadece kişilere yönelik işlenen suçlar olarak görmemek gerektiğini belirten Sund, “Avrupa’da değişik gruplar arasında uyuşmazlık ve karşıtlık var. Nefret suçu sadece bireylere değil bir grup insana yönelik. Nefret suçları aynı zamanda demokrasi ve temel hak ve özgürlüklerimize yönelik bir tehdittir ama bu genellikle unutuluyor” diyor.
Evrensel'i Takip Et