Vakıf Üniversiteleri Yönetmeliği değişti: Kayyum zihniyeti üniversitede
Cemaate yapılan operosyonlar kapsamında Kayseri’de kurulu bulunan Melikşah Üniversitesine de baskın yapılmıştı.
Ercan KARAKAYA
Yasin TERZİ
İstanbul
Vakıf üniversiteleri yönetmeliği değişti. Resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğe göre YÖK’e vakıf üniversitelerini kapatabilme yetkisi verildi. Kapatılan vakıf üniversitesinin yönetimi garantör ya da aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek. Yönetmelik‚ Gülen cemaatinin olduğu öne sürülen üniversitelere müdahale olarak tartışılsa da, devletin üniversiteler üzerindeki baskısının ve hakimiyetinin artması anlamına da geliyor.
Resmi Gazetede yayınlanan, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe göre, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), vakıf üniversitelerine, yükümlülüklerini yerine getirmezse, yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemler alacak. Üniversite yöneticilerinin ’ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemleri doğrudan işlemesi veya bu tür eylemleri desteklemesi’ kuruman kapanmasına neden olabilecek. Faaliyet izni durdurulan ve kapatılan yükseköğretim kurumunun yönetimi, garantör devlet üniversitesine veya aynı ildeki bir devlet üniversitesine devredilecek.
Türkiye’de 76 vakıf üniversitesi bulunuyor. Bu üniversitelerden bazıları belli şirketlere, gruplara yakınlığıyla biliniyor. Yönetmelik, AKP’nin Gülen Cemaati ile girdiği kavgada yeni bir hamle olarak tartışılıyor. Cemaate yakın 10 vakıf üniversitesi var.
‘TÜM ÜNİVERSİTELER BASKI ALTINA ALINACAK’
Yönetmeliği gazetemize değerlendiren Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Şube (Üniversiteler Şube) Başkanı Görken Doğan, devletin üniversiteler üzerindeki hakimiyet ve baskısını artıracağına dikkat çekti. Üniversitelere rektör atanmasının Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını, Saray’ın kendi kontrolü dışında bir şey istemediğini dile getiren Doğan, yönetmelikle sadece cemaat üniversitelerine el koymanın amaçlanmadığını, diğer vakıf üniversitelerine baskı yapılacağını ifade etti.
Yıllardır üniversite eğitiminin kamu tarafından yapılmasını, vakıf üniversitelerinin kapatılmasını, hiç değilse ciddi olarak denetlenmesini istediklerini hatırlatan Doğan, AKP’nin bunu yapmak yerine üniversitelerdeki hakimiyetini artırmayı amaçladığını söyledi.
Üniversitelerin devletin ideolojik merkezleri olarak gördüğüne dikkat çeken Doğan, “Bunu televizyonlara çıkartılan ‘güvenlik uzmanlarından’, ‘iktisatçılardan’ anlıyoruz. Kendi istediklerini konuşan kişiler istiyorlar” diye konuştu.
Önümüzdeki dönem bazı üniversitelere el konulabileceğini söyleyen Doğan, bu üniversitelerdeki öğrenci ve akademik personelin haklarına dokunulmaması geriktiğini vurguladı.
‘DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASARLAR VEREBİLİR’
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu’da yönetmeliğe tepki gösterdi. Dernekten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi : ‘Bu yönetmelikte uygulanmak istenen üniversitede faaliyeti kısıtlama, öğrenci alımını azaltma ya da durdurma ve son olarak da üniversiteyi kapatmak çok vahim girişimlerdir. Bunun akademik standartları koruma ve yükseltmek için değil, YÖK ün görüşlerine uygun olmayan belirli odak ve görüşlerle mücadele etme yöntemi olarak kullanılacağı izlenimini yaratmaktadır. Ayrıca bugün vakıf üniversiteleri için alınan tedbirler gibi görünseler de bu yaklaşımın akademik camiada genel kabul görme (ya da yeterince direnişle karşılaşmama) durumunda bütün üniversitelere genellenmesi de bir olasılıktır. Bu değişiklikle birlikte ortaya çıkan yeni durum doğrudan uygulanmazsa bile Demokles’in kılıcı olarak tüm üniversitelerin tepesinde olacaktır. Bugün uygulamaya konmayan maddeler yarın bir başka siyasi iktidar veya YÖK doğrultusunda uygulanabilir ve ülkemize ve üniversitere geriye dönüşü mümkün olmayan hasarlar verebilir. “
KAPATMA YETKİSİ
Yönetmelikte kapatma cezasının verilmesi için şartlar şu şekilde sıralanıyor: “Kurumun, kuruluşundan itibaren üç yıl içinde eğitim öğretime başlamaması, eğitim-öğretim, yayın, danışmanlık, ticari ve diğer faaliyetleri ile bağışlardan elde ettiği gelirini, akademik faaliyetler ile yatırım ve cari giderlerinin finansmanında kullanmadığının tespiti, kuruluşta taahhüt edilen harcamaların kurum gelirlerinden karşılanması, alım, satım ve ihalelerde kurumu zarara uğratıcı nitelikte usûlsüzlük yapılması, vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerinin “ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemleri doğrudan işlemesi veya bu tür eylemleri desteklemesi.”
Yönetmeliğe aykırı şekilde vakıf yükseköğretim kurumundan kaynak aktarımı yapıldığının tespiti üzerine verilen sürede aktarılan kaynağın iade edilmemesi, mütevelli heyeti seçilmesi, yenilenmesi ve üyeliklerinin sona erdirilmesinde hileli ve usûlsüz işlemlerin yapılması gibi hallerde de vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılacak ve bu üniversiteler kapatılacak.
ÖĞRENCİ VE AKADEMİSYENLERİN DURUMU
Yönetmeliğe göre, tüzel kişiliğin sona ereceği tarihe kadar eğitim-öğretimini tamamlayan öğrenciler, kapatılan vakıf üniversitesinin diplomasını alacak. Tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten sonra ise eğitim-öğretim, yönetimi devralan üniversitede devam edecek, mezun olan öğrencilerin diplomaları bu üniversite tarafından verilecek.
Öğrenciler, son tarihe kadar kapatılan üniversitenin eğitim-öğretim ücretini ödeyecek. Devrolunan öğrenciler ise devralan kurumun şartlarına göre ücret ödeyecek.
İzni kaldırılan üniversitenin taşınır ve taşınmaz mallarını ayni ve nakdi haklarını devrolunan üniversite kullanacak. Akademik ve idari personelin sözleşmeleri tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı tarihte bitecek.
Uyarma ve düzeltme istemi Yükseköğretim Yürütme Kurulu, diğerleri ise Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından karara bağlanacak.
Evrensel'i Takip Et