8 Haziran 2016 20:39

Fatih POLAT

AKP'li yıllar boyunca en çok sarsıntı geçiren gazetelerden birisi olan, patronu dahil olmak üzere, birçok yazarı değişen, pek çok önemli yazarının ve muhabirinin işine son verilen Milliyet'in şimdi de Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila istifa etti. 

Konuyu sormak ve ulaştığım bilgileri teyit için kendisini de cep telefonundan aradım, açmadı. Bu durumda bana da, yıllardır tanıdığım ve verdiği bilginin sağlamlığına güvendiğim gazete içi kaynaklardan edindiğim bilgilerden hareketle ilk duyumlarımı yazmak kaldı.

ÜÇ TEMEL NEDEN VE İLKİ YAZARLAR

Fikret Bila'yı istifaya götüren süreçte üç temel nedenden söz ediliyor. Bunlardan ilki, gazete patronunun yazarlar konusunda uzunca bir süredir yaptığı baskı. 'Şu yazar gitsin, bu gelsin' gibi baskıların Fikret Bila'yı bunaltan bir noktaya ulaştığı belirtiliyor. Bila bu talepler konusunda direngen bir performans göstermedi. Ancak bu tabii ki gelen bu talepler konusunda bunalmış olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Patronajın vefatından önce işine son verilmesini istediği isimler arasında Hasan Pulur'un da bulunduğu ve Fikret Bila'nın, "Hasan Pulur, gazete kadar eski bir yazar. Bunu okurlara anlatamayız" dediği ifade ediliyor. 

Mehveş Evin ve Kadri Gürsel'in de aralarında bulunduğu birçok ismin Milliyet'teki işine son verilmesine giden süreçte Fikret Bila'nın kendisine gelen taleplere, hoşnutsuz da olsa uyum gösterdiği, ancak bu türden baskıların onu yorduğu, bunalttığı ve başka etkenlerle birleştiğinde istifasına giden süreci hazırlayan etkenlerden biri olduğu ifade ediliyor.

İKİNCİ NEDEN HABERLERE MÜDAHALE

İkinci temel unsur ise, haberlere müdahale. Uzunca bir süredir Milliyet'te muhalefete dair haberlerin girilmesinde baskılayıcı bir atmosferin hakim olduğu belirtiliyor. Bu baskılayıcı iklimin Can Dündar ve Reza Zarrab haberlerinin girme biçimlerine kadar uzandığı da dile getirilenler arasında.

Haberlere ilişkin çok temel bir nokta ise, Türkiye'deki merkez medya düzeninin artık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık hedefi konusunda nüanslı yaklaşımların bile tolere edilmediği bir ortamın içine girmiş olması. Bu yayın politikası zemini içinde Milliyet'in de, Star ve Sabah gibi başkanlığı şehvetle savunan bir noktaya zorlandığı ve bunun da Fikret Bila'yı yoran etkenlerden biri olduğu dile getiriliyor.  

ÜÇÜNCÜ FAKTÖR SARAY'A DAHA YAKIN BİR İSİM

Üçüncü temel nokta ise Mehmet Soysal faktörü. Gazeteciliğe 1983 yılında Türkiye Gazetesi'nde başlayan Soysal, meslek hayatını 1992 yılından itibaren TGRT TV'de sürdürdü. TGRT ve TGRT Haber'de Genel Yayın Yönetmenliği görevlerinde bulunan Soysal, Milliyet'te köşe yazıları yazmaya başladı ve 2016 Nisanı'nda İcra Kurulu Başkanlığı görevine getirildiği duyuruldu. 

Milliyet'te bu konuda yayınlanan haber şöyle: "Demirören Holding bünyesindeki Demirören Medya Grubu Yönetim Kurulu, etkin yönetimi geliştirmek amacıyla  İcra Kurulu oluşturdu. Bu karar doğrultusunda Demirören Medya Başdanışmanı ve Milliyet Gazetesi köşe yazarı Mehmet Soysal  İcra Kurulu Başkanlığı’na getirildi. Demirören Medya Grubu'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: 'Yeni yapılandırılan İcra Kurulu aracılığı ile; medya grubumuzda idari ve mali işler, basılı-dijital medyanın kendi içinde işbirliğinin artırılması ve elde etmek istediğimiz grup sinerjisinin oluşturması amaçlanmaktadır. İcra Kurulu Başkanlığı görevine Sayın Mehmet Soysal getirilmiş olup, her üye kendi sorumluluk alanları doğrultusunda koordinasyon görevini üstlenecektir.  Yeni İcra Kurulumuz, 25.04.2016 Pazartesi gününden itibaren görevine başlayacaktır. Yeni yapının Medya grubumuz için hayırlı olmasını dileriz” (Milliyet.com.tr, 21.04.2016)

Mehmet Soysal'ın Saray'a daha yakın bir isim olarak Fikret Bila'nın yerine hazırlandığı ve bunun da Bila'yı istifaya götüren faktörlerden birini oluşturduğu dile getiriliyor.
 

Evrensel'i Takip Et