31 Ağustos 2016 00:53

4 askeri öldüren kaza neden oldu?

İstanbul Sarayburnu’da yük gemisinin sahil güvenlik botuna çarpması sonucu 4 askerin yaşamını yitirmesinin ardından tartışmalar sürüyor.

Paylaş

Sinem UĞURLU
İstanbul

İstanbul Sarayburnu’da yük gemisinin sahil güvenlik botuna çarpması sonucu 4 askerin yaşamını yitirmesinin ardından tartışmalar sürüyor. Kaza “ihmal sonucu mu” yaşandı, yoksa “sadece bir kaza mı”, yanıt bekleyen pek çok soru ortada duruyor. Bu kazaya ilişkin yapılacak doğru tartışma ve tespitler, Boğaz geçişlerinde böyle kazaların bir daha yaşanmaması için hayati önem taşıyor. Kazanın ardından Tolunay adlı geminin Mısırlı Kaptanı Abdullah Hamadı, Suriyeli Gemi Zabiti Allam Fattouh ve Suriyeli Güvertecisi Mohamad Fttahe tutuklanarak cezaevine konulurken, bu soruların yanıtları bilirkişi ve mahkeme sürecine de damgasını vuracak. 

RUS SAVAŞ GEMİSİNE REFAKAT EDİYORDU

İstanbul Sarayburnu’da, 17 Ağustos’ta Cook Adaları bayraklı bir yük gemisi Boğazlar’dan Karadeniz’e doğru çıkış yapan Rus savaş gemisine refakat eden Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığına bağlı bota çarpmış ve kazada 4 asker yaşamını yitirmişti. 

‘RADARDA GÖRÜNMEYEN SAHİL GÜVENLİK BOTU NASIL KORUNABİLİR’

Kazayla ilgili görüştüğümüz yük gemisinin Transbosphor adlı acentasının sahibi Mustafa Can’a göre olay şöyle gelişti: “Yük gemisinin sırası verilmiş. Gemi Trafik Hizmetlerinin kumandası altında Boğaz’a girmiş. Savaş gemisi yüksek sürat yapamadığından dolayı, öndeki gemiyi geçmesi için teşvik edilmiş. Boğaz’da trafik olur 08.20’de. Bunun kasıtlı bir kusur olmadığını iddia ediyorum. Her kaptanın başına gelebilir. Olmaması gerekiyordu ama oldu, bu gerçek bir kazadır.”

Geçiş sırasında Gemi Trafik Hizmetleri Operatörünün yük gemisi kaptanına öndeki savaş gemisini geçmesi yönünde tavsiyede bulunduğunu ve teşvik ettiğini iddia eden Can, bu iddiayı kanıtlaması için telsiz kayıtlarını istediğimizde ise mahkeme süreci devam ettiği için kayıtları veremeyeceğini ifade etti. 

Alabora olan sahil güvenlik botunda asıl amacı kaçakçılığı önlemek olduğu için otomatik tanıma sistemi (AIS) olmadığını, bu sebepten dolayı da Boğaz’da yok göründüğü bilgisini aktaran Can, “Bu botların boyaları da radar ekolarını yansıtan boyalar, dolayısıyla radar ekranında da görülmüyor. Gözle de, bu kadar yoğun bir trafiğin olduğu sabah saatlerinde kaçırılabiliyor” diye ifade etti. 

“Gemi Trafik Hizmetlerinin ihmali olduğunu düşünüyor musunuz?” sorumuza Can, “İşini iyi yapan arkadaşların olduğu bir yer. Ancak, radarlarında görünmeyen, kendini rapor etmeyen, AIS’si olmayan bir sahil güvenlik botunu, Kıyı Emniyeti Gemi Trafik operatörü nasıl koruyabilir?” diye cevap verdi. 

Milliyet Gazetesi Muhabiri Gökhan Karakaş yük gemisinin 1200 dolar ücreti olan kılavuz kaptanı almadığı bilgisini haberleştirmişti. “Neden kılavuz kaptan almadınız?” sorumuza Mustafa Can, “Ekonomik kriz var. Zaten almak gibi bir zorunluluğu da yok. Alanını da görmüyorum mecburiyet olmadığı sürece. Sanki kılavuzlu gemiler hiç kaza yapmamış gibi söylemek yanlış. Geçmişte kılavuz kaptan varken de yapılan kazalar var” diye cevap verdi.  

‘DENİZ TRAFİK KONTROL’ÜN İHMALİ VAR’ İDDİASI

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Mülga Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Eski Genel Müdürü M. Deniz Vank, kazaya dair sorumluluk bağlamında başka bir açıdan bakıyor.

Radar Kontrollü Deniz Trafik Yönetim Sistemi vardiya sorumlularının da tali sorumlulukları olduğunu iddia eden Deniz Vank, “Deniz trafiğini düzenleyen kontrol istasyonunun, geçişi radar ekranından izlemesi ve gerekli gördüğü hallerde gemileri uyarması gerekir. Böyle bir izleme ve uyarma söz konusu değilse Deniz Trafik Kontrol İstasyonunun görev ihmali konusu tartışılır. Kesin bir hüküm verebilmek için  soruşturmanın sonuçlanmasını beklemek gerekir” dedi.

Sahil güvenlik botuna çarpan yük gemisinin Deniz Trafik Kontrol İstasyonunca ‘Geçiş için teşvik edildiği’ iddiasıyla ilgili olarak da, “Bu doğru ise burada bir yetki aşımından söz etmek daha doğru olur ki bu da istasyonun tali sorumluluğunun teyidi anlamındadır” dedi.  

Vank, mevzuata göre Boğazlarda iki geminin birbirini geçmesinin olası olmadığını ve arkadan gelen bir geminin, öndeki gemiyle arasındaki mesafesinin en az 8 gomina olması gerektiğini söyledi. Bir geminin, diğer gemiyi geçmesine ancak zorunlu hallerde müsaade edilebileceğini ifade eden Vank, “Bu zorunlu koşullarda arkadan gelen gemi önce zorunluluğun ne olduğunu  Deniz Trafik Kontrol İstasyonuna bildirecek. Oranın müsaade vermesi halinde ise, önündeki gemiyi uyaracaktır. VHF kanalından bu konuşmaların yapılıp yapılmadığı belli olmadığı gibi yapılmış ise Deniz Trafik Kontrol İstasyonunun ne cevap verdiği de belli değil. Kural olarak  arkadan gelen geminin süratini önünde seyreden gemiye göre ayarlaması gerekir. Boğazlarımız eski Sirkeci Meydanı gibi isteyenin istediği gibi istediği süratle seyredeceği bir uluslararası su yolu değildir” diye konuştu. 

Konuyla ilgili bir taraf olarak iddialar hakkında telefonla görüşmek istediğimiz Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Gemi Trafik Hizmetleri yetkililerine ise ulaşamadık. 

YASA GEMİ GEÇİŞLERİ İÇİN NE DİYOR?

Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü’nün ilgili maddesi şöyle diyor:

Madde 14- İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçiş yapan gemiler, zorunluluk olmadıkça önlerinde seyreden gemiyi geçmeyeceklerdir. 

a) İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından aynı istikamette geçiş yapan gemiler, aralarında en az sekiz gomina mesafe bırakacaklardır. 

b) İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında seyretmekteyken herhangi bir nedenle hızını azaltacak gemiler, arkalarından gelmekte olan gemilere yol vereceklerini önceden bildireceklerdir. 

d) İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında önden giden yavaş, gemiyi geçmek zorunluluğu duyan bir gemi, böyle bir geçişi yapmadan önce, Trafik Kontrol İstasyonundan bölgedeki trafik durumunu öğrenecek ve durum elverişli ise, öndeki gemiyi durumdan haberdar edecektir. Öndeki gemiyi geçiş manevrası, tek rotadayken gerçekleştirilmeye çalışacaktır. 

YANIT BEKLEYEN KRİTİK SORULAR

* Sahil Güvenlik botuna çarparak 4 askerin ölümüne sebep olan yük gemisi Boğazlardaki geçiş kurallarına uydu mu?

* Yük gemisi 1200 dolar maliyeti olan kılavuz kaptan kullansaydı, kaza önlenebilir miydi?

*  Sahil güvenlik botu otomatik tanıma sistemine (AIS) sistemine sahip olsaydı, kaza önlenebilir miydi?

*  Gemi Trafik Hizmetleri, güvenlik botuna çarpan yük gemisini, öndeki gemiyi geçmesi yönünde teşvik etti mi?

* Gemi Trafik Hizmetlerinin kazada herhangi bir tali sorumluluğu söz konusu mu?

* Boğaz geçişlerinde bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için ne tür önlemler alınmalı?
 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Demokrasi nöbetinde kahraman hak arayışında terörist!

SONRAKİ HABER

Boşanma davası açan eşini öldürdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa