8 Aralık 2016 17:37

Lafazanis: Türkiye’deki demokrasi güçleri ile dayanışacağız

Emek Partisi'nin davetiyle Türkiye'ye gelen Yunanistan Halk Birliği Başkanı Lafazanis, 'Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve SYRIZA' söyleşisinde konuştu.

Lafazanis: Türkiye’deki demokrasi güçleri ile dayanışacağız

Emek Partisi (EMEP), Halk Birliği Partisi Genel Başkanı, aynı zamanda eski Kalkınma, Enerji ve Ulaştırma Bakanı olan Panagiotis Lafazanis'in katılımıyla 'Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve SYRIZA'  başlıklı söyleşi gerçekleştirdi.

"Türkiye’deki demokrasi güçleri ile dayanışma içerisinde olacağız” diyen Lafazanis, tutuklanan HDP yöneticilerinin de bir an evvel bırakılması çağrısında bulundu. Emek Partisi’nin davetiyle Türkiye'ye gelen Lafazanis'in konuşmacı olduğu söyleşi Makina Mühendisleri Odası'nda gerçekleştirildi. Söyleşiye Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve parti yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Söyleşinin Yunanca-Türkçe çevirisini ise Akademisyen-Yazar Foti Benlisoy yaptı.

SYRIZA'DAN KOPUŞ...

Halk Birliği Partisi Başkanı Lafazanis, yeni kurulan partinin programı, SYRIZA hükümetinin politikaları, Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeler hakkında konuştu. SYRIZA yönetiminin referandum sonuçlarının aksine Troyka'ya teslim olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Lafazanis, Syriza ile bu gelişmenin ardından yollarının ayrıldığını belirtti. Halk Birliği Partisi'nin SYRIZA'dan ayrılan gruplar, SYRIZA  içerisinde bulunmayan sol gruplar ve hiçbir partiye üye olmayan kişiler tarafından kurulduğunu belirten Lafazanis, “Halk Birliği partisinin stratejisi sosyalizmdir. Acil hedefi Yunanistan’ın şu an içersinde bulunduğu kriz ortamına çözüm bulmaktır. Halkın çıkarlarını, Yunanistan emekçilerinin çıkarlarını savunmak için bütün güçlerin bir cephe oluşturmasını amaçlamaktayız. Böyle bir birlik Yunanistan için devrimci çözüm gibi gözüküyor. Yunanistan'da demokrasiyi ortadan kaldıran politikalara karşı emekçilerin çıkarlarına dayanan bir geçiş programı öneriyoruz” diye konuştu.

'YUNANİSTAN AVROYU TERK ETMELİ'

Ardından Yunanistan’da uygulanan Memorandum (bir devletin başka bir devlete siyasal bir sorunla ilgili olarak gönderdiği uyarı yazısı) politikalarına karşı çözüm önerilerini dile getiren Lafazanis, “Yunanistan'ın avroyu terk etmesi ve yeniden ulusal para birimine dönmesi gerekiyor. Çünkü bir Avrupa ülkesi Avro Bölgesinde kaldığı zaman sadece para birimini seçmiyor, Avrupa Birliği’nin neoliberal politikalarını da benimsiyor. Neoliberal politikalardan vazgeçilmeli. Diğer bir konu, kamu borçlarının silinmesi ve Yunanistan'ın borçlarının durdurulmasıdır. Küçük ve orta gelirli insanların borçlarının silinmesi gerekmektedir. Son olarak bankalar kamulaştırılmalıdır” dedi.

ÇÖZÜM AB'DE DEĞİL

Türkiye–Avrupa Birliği ilişkilerine değinen Lafazanis, “Türkiye sosyal ve ekonomik sorunlar yaşıyor. Temel demokrasi sorunları yaşıyor. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olduğunda bu sorunların AB içerisinde çözülmesini beklememelidir. Sorunlar daha acil hale gelecektir” dedi.

'HDP'LİLER SERBEST BIRAKILSIN'

Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Türkiye hakkında konuşan Lafazanis, “Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunları -başta Kıbrıs sorunu olmak üzere- diğer sorunları da yakından izliyoruz. Türkiye’deki son gelişmeleri de kaygı ile izliyoruz AKP otoriter bir sürece doğru gidiyor. HDP'li vekillerin tutuklanması yasal ve meşru değildir. HDP yöneticileri bir an evvel serbest bırakılmalıdır. Türkiye Anayasası'nı ihlal ediyor. Türkiye’deki  demokrasi güçleri ile dayanışma içersinde olacağız” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et