03 Haziran 2012 20:32

Sosyologlar bilimsel özgürlüğü ve anayasayı tartıştı

SOSYOLOJİ Mezunları Derneği (SOMDER) bilimsel araştırmanın önündeki engeller ve baskıları tartışmak ve Anayasa sürecinde sosyologların taleplerini dile getirmek amacıyla Muammer Karaca Tiyatrosu’nda bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte konuşmacı olarak Prof Dr. İbrahim Kaboğlu, Doç. Dr. Zeynep Gambetti ve Sosyoloji Mezunları Derneği adına Kiraz

Sosyologlar bilimsel özgürlüğü ve anayasayı tartıştı
Paylaş

Derneğin Araştırma Özgürlüğü Grubu’nun hazırladığı çalışma raporunun sunulmasıyla başlayan toplantıda Kiraz Özdoğan “yürürlüğe konulmuş anayasalarda, bilim ve araştırma özgürlüğünü tanımlayan maddeler, ya başka maddeler tarafından ya da aynı maddenin diğer kısımları tarafından sınırlandırılmaktadır. Bu sınırlandırmalar, genelde devletin resmi ideolojisiyle ve güvenlik konseptiyle ilişkilidir ve bilindiği üzere bunlara dayanılarak birçok araştırmacıya baskı uygulanmaktadır” dedi ve “pratikte karşımıza çıkan başka bir sınırlama alanı daha vardır: Piyasanın/sermayenin/şirketlerin çıkarları. Prof. Dr.Onur Hamzaoğlu ve Prof. Dr. Beyza Üstün örneklerinde olduğu gibi devlet piyasa çıkarlarını korumak için araştırmalara müdahale etmektedir” diye devam etti. Özdoğan, araştırmacıların talebinin de “Yapılacak/yapılmakta olan anayasada bilimsel özgürlüklerin için de, araştırma özgürlüğünün ayrıca vurgulanması” olduğunu söyledi.

Somder’in sunumunda EMEP, SDP, DİSK ve AKP gibi dört kurumun, anayasa taslaklarında bilimsel araştırma özgürlüğüne değindikleri vurgulanarak AKP ve DİSK’in metinlerinde özgürlük sözcüğünün kısıtlamalarla birlikte anıldığı notu da yer aldı.

DÜŞÜNCEDE SUÇ ARANMAYA DEVAM EDİLİYOR

Daha sonra söz alan İsmail Beşikçi, Türkiye’de her sorunun Kürt sorunuyla organik bağı olduğunu vurgulayarak bu alanda araştırma yapanlara baskı uygulandığından söz etti ve düşüncede suç aranmaya devam edildiğini, yasaklara biat eden üniversitelerde bilim üretmenin olanaksız olduğunu; savunulması gereken şeyin de sınırsız ifade özgürlüğü olduğunu vurguladı.

“Sosyal Bilimler Biat etmez” sloganıyla düzenlenen etkinliğin ikinci konuşmacısı ise Zeynep Gambetti oldu. Gambetti, küreselleşme sürecinde üniversitenin baskı altına alınmasının yollarındaki çeşitliliklere dikkat çekti ve yardımlaşmanın yok edilerek bireyselleşmenin hâkim kılındığı böyle bir sistemde sivil toplumun da devletleştirildiğinden bahsederek her şeyin güvencesizleştiği bu ortamda anlamsal güvencelerin kırıldığını söyledi.

Düşüncenin kavramsal araçlarının içlerinin boşaldığına dikkat çeken Gambetti, Büşra Ersanlı’nun tutuklanması ile birlikte akademik özgürlüğün önündeki engelleri kaldırmak için bir dayanışma örgütlemek, bilgi akışını sağlamak amacıyla GİT Türkiye oluşumunu başlattıklarını sözlerine etkiledi.
Son konuşmacı ise İbrahim Kaboğlu idi ve Profesör, üniversitedeki iktidar ilişkilerinin devlet- ders veren ve öğrenci olarak hiyerarşilendirildiğini, ders verenlerin özgürlük sorununun öğrencilerin özgürlüğü sorunuyla birlikte ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Üniversitedeki iktidarın bilgi ve bilim iktidarı değil siyasal olduğunu ve piyasa üniversiteleri yaratıldığını anlatan Kaboğlu çok sayıda öğrencinin de ifade özgürlüğünü bir şekilde kullanmaya kalktıkları için tutuklu olduğunu vurguladı. Kaboğlu araştırmacının halkı bilgilendirme ve araştırmasının sonuçlarını yayma hakkının bilimsel araştırma özgürlüğünün ihmal edilemez bir tamamlayıcısı olduğuna da dikkat çekti.

Etkinlik ikinci bölümdeki tartışmalar ve katkılarla devam etti. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Nazım Hikmet, Anadolu’daki köy mezarında anıldı

SONRAKİ HABER

Saygıdeğer CEHA işçileri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa