İzmir'de kahvelerin gündemi anayasa değişikliği
Bornova ilçesi Atatürk Mahallesi’nde bulunan bir kahvede anayasa değişikliği tartışmalarını gözlemledik.
Eda AKTAŞ
İzmir
Kahvelerin gündemini de ülkenin geneli gibi anayasa değişikliği tartişmaları meşgul ediyor. İzmir'in Bornova ilçesi Atatürk Mahallesi'nde bir kahvede anayasa değişiliğinin nasıl tartışıldığını gözlemledik.
Kahvede yapılan tartışmalarda, anayasanın çoğunluğun oyuyla belirlenmesi gerektiği ama şu an için tek kişinin dedikleri üzerinden yasaların değiştirildiği ve bunun da diktatörlüğe giden yolu açtığı konuşuluyor. Yeni anayasa oylamasının demokratik olmayan bir şekilde yapıldığını söyleyen Hayrettin Aras, “Zorba bir yöntemle her şeyi insanlara kabullendirmeye çalışıyorlar. Anayasanın kabul edilmesi benim gözümde bir şey ifade etmiyor. 15-16 yıldır halka ne getirdiyse bundan sonra daha beterini getirecektir” dedi. Anayasa değişikliliğiyle ilgi halkın görüşünün alınmadığını belirten Aras, “Anayasanın halka bir şey getireceğini sanmıyorum. Kendi çıkarları doğrultusunda bir şeyler çıkartıyor. Hep kendilerine göre yasa uyguladılar. Tek kişilik bir yönetim isteniyor bu da o doğrultudadır. Demokratik bir oylama yapılmıyor. Zaten yapılan halk için değil Erdoğan için bir anayasadır” şeklinde konuştu.
İmam Dağ, yeni anayasanın hazırlanış şeklini eleştirerek, “Böyle anayasayı ben istemiyorum. Şimdiye kadar birçok anayasa değişikliği oldu ama bu şekilde yapılmamıştır hiçbiri. Türkiye’nin durumu kötüye gidiyor. Yeni anayasa değişiklikleri kabul edilirse ülkenin temelinin sökülüp gitmesi anlamına gelir. Millete devamlı baskı kuruluyor, uygulanan politikalar ile Türkiye bitmiş durumdadır” dedi.
Hüseyin Çolak anayasa değişikliliğinin, egemen kişilerin ülkeyi daha rahat yönetebilmesi için yetkinin yasalara bağlanmadan yasa dışı bir şekilde belirli ellerde toplanmasına yönelik bir girişim olarak değerlendirdi. Anayasayı engellemek için muhakkak direnmek ve mücadele etmek gerektiğini ifade eden Çolak şunları söyledi: Tüm muhalif kanadın Kürtler, Aleviler, işçiler diğer dışlanan kesimlerin birleşik cephe oluşturmaları gerekir ki önlenebilsin. Referanduma gidilse bile reddedileceğine inanıyorum.