Cemaatin MİT örgütlenmesi gizleniyor mu?
MİT teşkilatın içinde 'FETÖ mensubu yok' dedi ama KKK iddianamesinde 'FETÖ'nün MİT’ten sorumlu bir sivil imamı olduğu belirtildi.
Tamer Arda ERŞİN
Ankara
Darbe girişimi sırasında kara kuvvetlerinde yaşananlara ilişkin oluşturulan iddianamede, Gülen Cemaatinin MİT’ten sorumlu bir sivil imamı olduğu yer alırken, Fethullah Gülen’in MİT’te örgütlenmeye özel önem verdiği belirtiliyor. Oysa MİT, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Adil Öksüz MİT elemanı mı?” sorusunu gündeme getirmesinin ardından yazılı açıklama yaparak teşkilatın içinde ‘FETÖ’ mensubu bulunmadığını savunmuştu.
15 Temmuz gecesi ve ertesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığında yaşananlarla ilgili iddianamede, Gülen Cemaatinin MİT’ten sorumlu bir sivil imamı olduğu belirtildi. “MİT sorumlusu sivil imam, doğrudan Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Fethullah Gülen, ülke genelinde tüm kontrolü elinde tutabilmek için MİT’ten gelecek bilgilerin çok önemli olduğu bilmektedir. Bu nedenle MİT gibi kritik konumlarda kadrolaşmaya önem vermektedir” denilen iddianamede örgütün MİT içinde hangi unsurlarla yer aldığına ilişkin ise detaylara girilmedi.
MİT ELEMANI OLDUĞU İÇİN Mİ SERBEST KALDI?
15 Temmuz darbesini organize ettiği ifade edilen firari Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna yönelik iddiaları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme getirmişti. CHP lideri, darbe gecesi yakalanan ancak yanındaki GPS cihazı ve telefonuyla serbest bırakılan Öksüz’le ilgili “Adil Öksüz’ün elindeki GPS cihazını devletin hangi kurumu ithal etti? İki telefonu vardı, GPS cihazı vardı elinde. Herkes kelepçelenirken onlara kelepçe vurulmadı. Neden?” diye sormuştu. MİT Yasası’nda 2014’te yapılan değişiklik nedeniyle başbakanın emri ve talimatı olmadan MİT görevlileri hakkında gözaltı ve tutuklanama yapılamayacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Öksüz’ün MİT görevlisi olduğu için serbest bırakılmış olabileceğini ima etmişti. Bunun üzerine MİT yazılı açıklama yapma gereği duymuş, Adil Öksüz’ün MİT içerisinde çalışmadığını belirtmiş, MİT’in ‘FETÖ’ yapılanmasının deşifre edilmesinde önemli görevi olduğunu savunmuştu.
‘TARLA BAKTIM’ DEDİ, SERBEST KALDI
Akıncı Hava Üssünde yakalanan Adil Öksüz’ün “Tarla bakmaya geldim” dedikten sonra serbest kalması da tartışmalara neden olmuştu. Öksüz’ün “Tarla bakmaya geldim” sözü hukukta ‘tevil yoluyla ikrar’, yani suçunu inkar ederken itiraf etme olarak değerlendiriliyor. Hukuk fakültesi öğrencilerinin hepsine öğretilen bu durumu bilen hakimlerin, Öksüz’ü neden bıraktığına dair şüpheler hâlâ giderilmiş değil.
İDDİANAMEDEN: “TSK İSTİHBARATI ‘FETÖ’DE”
KARA kuvvetleri iddianamesinde Gülen Cemaatinin TSK’nin istihbarat çalışmalarını da ele geçirdiği ifade edildi. İddianamede, TSK içerisindeki cemaat üyelerinin tespitinin zorlaştığı belirtilerek, “15 Temmuz darbe girişimine fiilen iştirak eden generaller arasında şüpheli sakıncalı statüsü üsteğmen rütbesine kadar devam ettirilmiş, sonrasında takip edilmeyen bazı personel bulunmaktadır” denildi. Yine iddianamede Gülen Cemaatinin, TSK içindeki mensuplarının sayısının sürekli artmasıyla, TSK içinde ve ulusal yargı kurumlarında yürütülen soruşturmaların yarıda kaldığı dikkat çekildi. İddianamede, “FETÖ’nün TSK’nin kendi içinden istihbarat üretme yeteneğini elinden aldığı, diğer istihbarat birimlerinden örgütle ilgili gelen istihbaratların kesildiği, nihai olarak FETÖ’nün TSK’yi tamamen kendi amaçları doğrultusunda yönlendirecek bir güce eriştiği” dile getirildi.
Evrensel'i Takip Et