Rojava Avrupa temsilcisi: Türk halkı savaşa izin vermemeli

Murat KUSEYRİ
Stockholm

Rojava Avrupa Temsilcisi Sinem Muhammed, “AKP hükümetinin halkların birlikte inşa ettikleri demokratik ve eşitlikçi sistemi ortadan kaldırmayı amaçladığını” söyledi, “Rojava’ya saldırı, demokrasiye saldırıdır” diyen Muhammed, “Biz Türk halkından buna izin vermemesini istiyoruz” diye konuştu.

İsveç Parlamentosundaki milletvekilleri ile görüşmek ve diplomatik ilişkileri geliştirmek için başkent Stockholm’e gelen Muhammed, sorularımızı yanıtladı.

Rojava’ya yönelik hava bombardımanını nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye devletinin düşmanlığı Rojava devriminden hemen sonra başladı. Rojava’da yaşayan tüm halklar; Kürt, Arap, Türkmen, Asuri-Süryani ve Ezidiler bir araya geldi. Değişik etnik köken ve inançtan halklar demokratik bir sistem kurmayı başardı. Daha önce dolaylı olarak saldıran AKP, sistemin kurulmasından sonra doğrudan saldırmaya başladı. Bundan birkaç ay önce Efrin’deki köylere saldırıldı. Köylülerin zeytin ağaçları yok edildi. Bazı köyler işgal edildi. Türkiye sınırında yaşayan halkın bir kesimi topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ayrıca Rojava sınırlarına duvar örüldü. Son olarak da 25 Nisan’da Karaçok’taki YPG/YPJ karagahı bombalandı.
Son bombalamaların bir diğer nedeni de iç politika. Erdoğan ‘evet’ oylarının çok fazla çıkacağını umuyordu ama bu gerçekleşmeyince içteki yenilgisini bize saldırarak unutturmaya çalışıyor. Saldırılar demokrasiye yöneliktir. Ne ülkesinde ne de sınırlarında demokrasiye tahammül edemiyor. Erdoğan sadece bize değil aynı zamanda demokrasiyi isteyen Türk halkına da karşı.

‘BİZ KÜRT DEVLETİ KURMADIK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sizlerin Rojava’da Kürt devleti kurmak istediğizi ve böylesi bir yapılanmaya izin vermeyeceğini söylemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Biz orada bir Kürt devleti kurmadık. Rojava’da tüm halkların bir arada eşit ve kardeşce yaşadıkları bir sistem kurduk. Erdoğan da bunu biliyor ama o Rojava’da özerk ve halkın kendi kendini yönettiği bir oluşum istemiyor. Bizim Kürt devleti kurma projemiz yok. Projemiz orada yaşayan tüm halkların özerk ve federatif bir yapı içinde birlikte yer almaları.

Rojava’ya yönelik son bombalamalardan sonra ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’nin tepkisi için ne diyeceksiniz?
Biz, Suriye Demokratik Güçleri içinde yer alıyoruz ve böylelikle IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun bir parçasıyız. Koalisyondan Türkiye’nin saldırılarını durdurmaları için önlem almalarını istedik. Açıklamalar yaptılar ve Türkiye’nin bombalamalarını uygun görmediklerini söylediler. Son günlerde ABD’nin bölgede uçuşlar yaptığını ve sınıra takviye gönderdiğini gördük.
ABD ve Rusya, güçlerini göndererek Türkiye’nin yeni bir saldırı düzenlemesini engelledi. Ama biz bu tedbirleri yetersiz buluyoruz. Rojava’nın uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesini koalisyona önerdik.

RUSYA VE ABD KENDİ ÇIKARLARINI DÜŞÜNÜYOR

Erdoğan, Rusya ve ABD’den YPG/YPJ’ye verilen desteğe son verilmesini isteyeceğini söyledi...
Biz, Rusya ve ABD’nin Erdoğan’ın taleplerine olumlu yanıt vereceğini sanmıyoruz. Onlar Suriye ve Rojava’daki çıkarlarını düşünüyor. Şu anda onların en büyük isteği Suriye’de teröristlerin yenilgiye uğratılması. Bu nedenle bizlere ihtiyaçları var ve bizi desteklemeye devam edecekler.
Bölgede IŞİD’ı yenilgiye uğratacilecek tek güç Suriye Demokratik Güçleri’dir. Daha önce ABD, ÖSO’yu destekledi ama bir sonuç alamadığını gördü. Bölgedeki gelişmeleri ve Erdoğan’ın ABD ve Rusya’yı ikna etme girişimlerini yakından izliyoruz.

Erdoğan’ın bu ülkelere, YPG/YPJ yerine TSK’nin savaşabileceğini önermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye’de o topraklarda doğmuş ve ülkeyi özgürleştirebilen bir askeri güç varken başka ülkelerin ordularının o topraklara girmesi hem ulusal hem de uluslararası hukuk açısından kabul edilemez. Suriye’de terörizm yok edilecekse bu görev öncelikle o ülkede yaşayan halklar ve askeri güçlerin görevidir.

TÜRKİYE HALKI SALDIRIYA İZİN VERMEMELİ

Erdoğan, Rusya ve ABD önerilerini kabul etmezse “göbeğimizi kendimiz keseriz” dedi...
IŞİD çeteleri aldıkları tüm desteğe rağmen bizi yenilgiye uğratamadı. Onları topraklarımızdan sürdük. Bize karşı savaş açması Türk halkının çıkarlarına karşı savaş açması demektir. Biz Türk halkından buna izin vermemesini istiyoruz.
Araplar, Türkler, Kürtler, Asuri-Süryaniler olarak topraklarımızda binlerce yıl birlikte yaşadık. Biz ortak yaşamı gelecekte de sürdürmek istiyoruz.