Hayatın Sesi çalışanları: Davalar bize boyun eğdiremez
KHK ile kapatılan Hayatın Sesi TV'nin davasında görülen ilk duruşma sonrası bir basın açıklaması yapıldı.
İLGİLİ HABERLER
Hayatın Sesi davası görüldü: Suçlamalar akla aykırı
Hayatın Sesi Televizyonunun terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanmasına Çağlayan Adliyesi'nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Hayatın Sesi TV'nin eski çalışanları, gazeteciler ve basın örgütlerinin katıldığı ilk duruşmanın ardından yaplan açıklamada "IŞİD'in Sünni bir terör örgütü mü Şii bir terör örgütü mü olduğunun bile yanlış yazıldığı, RTÜK kararlarından toparlama, savcının televizyonu ve suç unsuru olduğunu iddia ettiği haberleri bile izlemediği gayrimeşru bir iddianameyle karşı karşıyayız" denilerek hazırlanan iddianamenin tamamen hukuksuz olduğu ifade edildi.
'DAVALAR BİZE BOYUN EĞDİREMEZ'
Burada konuşan Hayatın Sesi Televizyonu Eski Yönetim Kurulu Başkanı Arif Koşar, duruşmada kendilerini yalnız bırakmadıkları için gelenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Hukuksuz bir kapatma sürecinin sonunda, bu hukuksuz KHK'ye bir gerekçe oluşturmak için gerçekleştirilen bu duruşmayı beraber izledik.
İştirak halinde terör örgütü propagandası yapmakla suçlandık. İçeride hem arkadaşlarımız hem avukatlarımız bu iddianamenin neden hukuksuz olduğunu ayrıntılı bir biçimde açıkladı. 4 sayfalık bir iddianamede sayısız terör örgütünün propagandasını yapmak ve bu terör örgütlerinin hangi terör örgütü olduğunun bile belli olmadığı, IŞİD'in Sünni bir terör örgütü mü Şii bir terör örgütü mü olduğunun bile yanlış yazıldığı, RTÜK kararlarından toparlama, savcının televizyonu ve suç unsuru olduğunu iddia ettiği haberleri bile izlemediği, tamamen hukuksuz, gayrimeşru bir iddianameyle karşı karşıyayız.
Bu iddianamede bize isnat edilen suçlardan bir tanesi 10 Ekim katliamında canlarımızı, kardeşlerimizi yitirdiğimiz o kanlı katliamı gerçekleştiren IŞİD terör örgütünün propagandasını yaptığımız iddiası.
Adıyaman'da herkesin bildiği IŞİD örgütlenmesine göz yumanları sorduğumuz için mi terör örgütü propagandası yapmış olduk?
Antep'te faaliyetleri göz göre göre bilinen bu örgütlenmelere itiraz ettiğimiz için mi terör örgütü propagandası yapmış olduk?
'TIR dolusu silahlar nereye gidiyor?' diye sorduğumuz için mi, 'IŞİD bu silahları nereden alıyor' diye sorduğumuz için mi?
Cizre'de yaşananları yayınladığımız için mi, halka mikrofon uzattığımız için mi? Bodrumlarda onlarca insan 'Su istiyoruz, katlediliyoruz' derken bunları yayınladığımız için mi terör örgütü propagandası yaptık?
11 çocuk annesi Taybet Ana terörist miydi? Bunu yayınlamayacak mıydık?
10 yaşındaki Cemile'nin annesi, cenazesini buzdolabında sakladı. Bunu sorduğumuz için mi terör örgütü propagandası yapmış olduk?
"Hayatın Sesi bunları sordu, bunları sormak onun temel yayıncılığıydı" diyen Arif Koşar; emeğin, halkın, gerçeğin gazeteciliğini yaptıklarını dile getirerek bu davaların boyun eğdirmeyeceğini aktardı.
'HABER VE HABERCİLİK YARGILANIYOR'
Açıklamada TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, "Yine haberciliğin, haberin tartışıldığı bir dava için burdayız. Haberden suç yaratılmaya çalışılıyor. Eğer haber yapacaksanız buraya geleceksiniz" denildiğine dikkat çekti.
DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, "Bugün yine gazetecilik yargılandı. Çöpe atılması gereken bir iddianame" diyerek el konulan malların iade edilerek kapatılan televizyon kanallarının açılması gerektiğini söyledi.
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, ölüm saçan bir örgütün propagandasını yapmakla suçlanmanın akılla, vicdanla, hukukla hiç bir şekilde izah edilemez olduğunu savundu.
TYS Genel Başkanı Mustafa Köz, "Hayatın Sesi'nin kapatılma davasını bir komedinin parçası haline getirmek istiyorlar" diyerek yazarlar olarak mücadele edeceklerini kaydetti.
'HUKUK İÇİN İŞLETİLEN BİR YARGI YOK'
Dayanışma ve destek için gelen EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da "İddianameden gördük ki adaletin sağlanması için bir yargılama sistemi yok artık. Hukuk için işletilen bir yargı sistemi de yok. Siyaset yapma hakkını kullanan siyasetçiler yargılanıyor. Hakkımızda suç üretilmektedir. Basın-yayın organları, bu işi iktidarın istediği çerçevede yapmadıkları için yargılanabilmekte " diyerek bu hukuksuzlukların son bulması gerektiğini belirtti. (MEDYA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et