77 yaşındaki Ümmühan Nine Başbakanlığa açtığı davayı kazandı
Isparta'da baraj projesi sebebiyle evi su altında kalan Ümmühan Nine, açtığı davayı kazanarak acele kamulaştırma kararının yürütmesini durdurdu.
Yusuf YAVUZ
Isparta
Isparta'da baraj projesi için evi hukuksuzca gasp edilen ve 7 aydır su altındaki evine giremeyen 77 yaşındaki Ümmühan Nine'nin Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve EPDK'ya karşı açtığı davayı gören Danıştay, yaşlı kadını haklı bularak acele kamulaştırma kararının yürütmesini durdurdu.
Evini hukuksuzca su altında bırakan baraj projesi için alınan acele kamulaştırma kararının ipteli istemiyle Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na karşı dava açan 77 yaşındaki Ümmühan Uysal'ı haklı bulan Danıştay 6. Dairesi, acele kamulaştırma şartlarının gerçekleşmemiş olduğuna hükmederek hukuka aykırı bulunan işlemin yürütmesini durdurdu. Davalı idareler, Ümmühan Uysal'ın evinin tek bir iğne bile alamadan sular altında bırakılmasıyla sonuçlanan acele kamulaştırma işleminin hukuka uygun olduğunu ileri sürmesine karşın Danıştay'ın aldığı yürütmeyi durdurma kararında 'itiraz yolunun kapalı' olduğunun belirtilmesi dikkat çekti.
Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı Darıbükü köyünde inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesi için 2012 yılında Bakanlar Kurulu tarafından 'acele kamulaştırma' kararı alındı. Isparta ve Antalya sınırlarında toplam 6 köyü kapsayan acele kamulaştırma kararı, Enerji Piyasası'nı Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından Mart 2013'te uygulamaya konuldu.
SAVAŞ KOŞULLARINDA UYGULANAN YÖNTEM KÖYLÜYÜ MAĞDUR ETTİ
Ancak savaş koşullarında ve ülke savunması için uygulanan ve aslında vatandaşın mülküne 'el koyma' anlamına gelen acele kamulaştırma kararının bu projedeki uygulaması ise bir hayli ilginç oldu. Ankara merkezli Gülsan Holding tarafından inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesi için, kendisi de bizzat mağduriyet nedeni olan acele kamulaştırma kararı bile uygulanmayarak yüklenici firma yöre köylülerinin mülklerini 'anlaşma yoluyla' satın almaya başladı.
ÜMMÜHAN NİNE DAVA AÇTI VE EVİNİ TERK ETMEDİ
Kimisi doğrudan baraj şirketince maaşa bağlanan, bir kısmı ise dolaylı çıkar sağlayan yöre muhtarlarının da şirket avukatlarıyla birlikte uyguladığı baskı ve tehdit yoluyla köylülerin yüzlerce parsel arazisi ve evi, hiç bir şekilde yargı süreci işletilmeden ve çok ucuz fiyatlardan doğrudan satın alındı. Ancak Darıbükü köyündeki evinde yalnız başına yaşayan 77 yaşındaki Ümmühan Uysal, Mayıs 2015'te taşınmazlarını da kapsayan Bakanlar Kurulu'nun 'acele kamulaştırma' kararının iptali için avukatı aracılığıyla Danıştay'da dava açtı.
KAMULAŞTIRMA HUKUKU UYGULANMADAN EVİ SULARA GÖMÜLDÜ
Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve EPDK aleyhinde dava açan Ümmühan Uysal, hukuki prosedür uygulanmadan yürütülen acele kamulaştma kararının iptalini talep etti. Ancak Uysal'ın açtığı dava sürerken HES şirketi hiç bir yargı kararı olmaksızın yaşlı kadından evini boşaltmasını istedi. Ümmühan Uysal ve yakınları ise yargının vereceği karar sonuçlanıncaya kadar evi boşaltmadı.
Ancak yargı süreci devam ederken Mayıs 2016'da DSİ gözetiminde su tutma işlemine başlanan Kasımlar Barajı ve HES projesinin suları tüm tepkilere rağmen Ümmühan Uysal'ın evini hukuksuz biçimde su altında bıraktı. 27 Kasım 2016 tarihinde hastaneye gitmek için evinden ayrılan Ümmühan Uysal'ın evi, tek bir iğnesini bile alamadan barajın sularına gömüldü.
DANIŞTAY ÜMMÜHAN NİNE'Yİ HAKLI BULDU, YÜRÜTMEYİ DURDURDU
Ümmühan Uysal'ın açtığı davayı gören Danıştay 6. Dairesi ise uzun bir yargı sürecinin ardından kararını açıkladı. Acele yargılama usulüne tabi olan ve 6 ay içinde sonuçlanması gereken davada, iki yıl sonra kararını veren Danıştay, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve EPDK'ya karşı dava açan Ümmühan Nine'yi haklı bularak acele kamulaştırma kararının yürütmesini durdurdu.
‘MÜLKİYET HAKKI ANCAK KAMU YARARI İÇİN SINIRLANABİLİR’
Danıştay'ın 8 Mayıs 2017 tarihinde aldığı kararın gerekçesinde, Anayasanın 35. maddesinde yer alan 'Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz' ifadelerine atıfta bulunularak, devlet ve kamu tüzel kişiliklerin, kamu yararı gerektiği hallerde özel mülkiyette bulunan malları yasada gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya yetkili olduğu hatırlatıldı.
HEM ACELELİK HALİ YOK HEM HUKUKA AYKIRI
Dava konusu işlemin dayanağı olan 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 27. maddesinde ise yurt savunması ihtiyacı veya aceleliği olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmazların kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere el konulabileceği kaydedilen Danıştay kararında, "Olayda, dairemizin ara kararlarına davalı idareler tarafından verilen cevaplarda, istenilen bilgi ve belgelerin verilmediği, acele kamulaştırma kararının alınmasından itibaren geçen sürede davacıya ait parsele ilişkin bedel tespit ve tescil davası açılmadığı görüldüğünden dava konusu taşınmazlarda 'acelelik' halinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu işlemlerin, davacının taşınmazlarına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi.
DANIŞTAY İTİRAZ YOLUNU KAPATTI
Danıştay 6. Dairesi'nin oybirliği ile aldığı yürütmeyi durdurma kararında, davalı idarelerin bir üst mahkemeye yapacağı itiraz yolunun da kapalı olduğu hükmüne yer verildi.
‘SORUMLU İDARELER MADDİ VE MANEVİ ZARARLARI KARŞILAMALI’
Danıştay kararının geç de olsa sevindirici olduğunu açıklayan Yukarı Köprüçay Havsazı Koruma Platformu ise davalı idarelerin yargıyı oyalayarak Ümmühan Uysal'ın evsiz kalmasında sorumlu olduğuna işaret ederek, "Mülkiyet hakkının zorla gasp edilmesiyle karşı karşıya kalındığı yarı kararıyla da belgelenmiştir. Sorumlu idarelerin bir an önce Ümmühan Uysal'ın yaşadığı maddi ve manevi zararları giderecek adımlar atmasını bekliyoruz. Ümmühan Nine'nin haklı hukuk mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağız" açıklaması yaptı.
‘BASKI VE TEHDİTLE EV VE ARAZİLER GASP EDİLDİ’
HES şirketinin ilgili kanunların öngördüğü usulleri uygulamak yerine, çıkarlarını koruduğu köy muhtarlarının da baskı ve tehditleriyle köylülerin ev ve arazilerini gasp etme yolunu seçerek yasaları çiğnemesinin yargı kararıyla da belgelendiği öne sürülen platform açıklamasında, "Geç de olsa, büyük acıların yaşanması sonucu doğursa da adalet yerini buldu. Şimdi sıra bu hukuksuz ve zorbaca uygulamaların yarattığı mağduriyetlerin giderilmesindedir. Bunun için yasaların öngördüğü çerçevede sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerine yer verildi.