7 Temmuz 2017 13:41
/
Güncelleme: 8 Temmuz 2017 09:28

Büyükada soruşturması: Ajan değil insan, aktivistler

İnsan hakları savunucularının 2 Temmuz’da Büyükada’da bir otelde yaptıkları eğitim çalışmasına, polis 5 Temmuz sabahında müdahale etmiş ve 11 aktivisti gözaltına almıştı. Büyükada’da gözaltına alınan Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Uluslararası AF Örgütü Türkiye Şubesinden İdil Eser, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu ve Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan, Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Özlem Dalkıran, HAK İnsiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli, İnsan Hakları Eğitmeni Ali Ghavari ve Peter Steudtner, daha sonra İstanbul Kartal’daki farklı karakollara sevk edilmişti.

Hala gözaltında tutulan insan hakları savunucularına yönelik 24 saatlik avukatlık yasağının sona ermesinin ardından, avukatlar aktivistlerle görüştü. Görüşmenin ardından bilgi veren Avukatlar, aktivistlerin sağlıklarının iyi olduğu bilgisini verirken, soruşturma kapsamındaki usulsüzlüklere dikkat çekti.

Avukatlar, insan hakları aktivistlerinin Büyükada’daki toplantıları devam ederken, 5 Temmuz günü saat 10:00 sularında, polisin toplantı odasına girdiği bilgisini verdi. Polisin üst araması yaptıktan sonra tüm dijital materyalleri topladığını söylediler.

TUTANAKTA SAATLER FARKLI

Avukatlar, Büyükada’daki müdahalenin saat 10,00’da gerçekleşmesine karşın; tutanaklara gözaltı saatinin saat 14:30 olarak geçtiğini belirttiler ve “10:00 ile 14:30 saatleri arasında müvekkiller avukatları ve aileleriyle görüştürülebilirdi. Ancak görüşmelerine izin vermemişler, bu bir hak ihlalidir” dediler

DİJİTAL MATERYALLERE EL KONULDU

Avukatlar, gözaltı işlemi sırasında, insan hakları savunucularının tüm dijital materyallerine imajları alınmadan polis tarafından el konulduğunu söylerken, “Bu el koyma işlemi usule aykırı bir işlemdir. Ceza Muhakemeleri Yasası’na göre dijital materyallerin birer imajları alınır ve şüpheli ya da avukatına verilir. Ancak polis bunu yapmamış. Şu an o dijital materyallerin herhangi bir güvenliği yok. İçine belge atılabilir. Bir şey konabilir, başka isnatlarla suçlanabilirler” diye konuştular.

NE İLE SUÇLANDIKLARI BİLİNMİYOR

Avukatlar, aktivistlerin gözaltına alınmasının ardından 24 saatlik avukat görüş yasağının getirildiğini, görüş yasağı kalktıktan sonra müvekkilleriyle görüştüklerini söyleyerek, şöyle dediler:

“Görüş yasağı biter bitmez karakollara alındık. Ama aynı anda da dosyaya kısıtlılık kararı getirildi. O arada görebildiğimiz kadar evrakları gördük ve müvekkillerimizin silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile suçlandıklarını öğrendik. Ama hangi silahlı terör örgütü olduğunu bile bilmiyoruz. Hem Kartal Adliyesi’nde hem de Çağlayan Adliyesi’nde arama yaptırdık, iki adliyeden de soruşturmaya dair bir kayıt bulamadık. Dosyayı kaçırıyorlar, şüphelileri de kaçırıyorlar. Hala soruşturmanın neden yürütüldüğü belirsiz.”

GAZETE HABERLERİ

Olay, Akşam Gazetesi’nde “Tertip Komitesi Büyakada’da” manşeti ile verildi. Akşam Gazetesi manşetinde, “Kılıçdaroğlu, İstanbul’a yaklaşırken sinsi plan deşifre oldu. Büyakada’da gözaltına alınan 11 kişinin yeni Gezi provokasyonuna hazırlandığı belirlendi” ifadeleri yer aldı.

Avukatlar, 11 aktivistin Büyükada’da insan hakları toplantısı kapsamında bir araya geldiklerini belirterek, şöyle dediler:

“Bu toplantının amacı, tümüyle insan hakları savunucularının güvenliğiyle alakalıdır. İnsan hakları savunucuları dijital verilerini nasıl güvende tutarlar konulu bir toplantıydı. Ancak bunu yandaş medya yayın organları tarafından ajanlık suçlaması ve terör örgütü üyeliği olarak lanse ediyor. Kabul edilebilir bir durum değil.”

'HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ'

Bu haberlere Uluslararası Af Örgütü tepki gösterdi: “Asılsız iddiaları ve suçlamaları haber olarak sunan ve yayımlayan kişi ve kurumlarla ilgili hukuki yollara başvuracağız. 

İnsan hakları savunucularının gözaltına alınmalarının ardından bazı basın-yayın organlarında Büyükada'da "gizli" bir toplantı yapıldığına dair çıkan haberlerin asılsız ve gerçeği yansıtmadığının belirtildiği açıklamada, gözaltıların Adalet Yürüyüşü ile kurulmak istenen bağlantı iddialarına da değinilerek, "Herhangi bir kaynak belirtilmeden ve somut bilgiye dayanmadan ortaya atılan bu iddialar tamamen uydurmadır. Ayrıca, haberlerde iddia edildiğinin aksine insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına gerekçe gösterilebilecek en ufak bir delil sunulmamıştır. Haberlerde yer alan iddialar ne hukuki olarak kabul edilebilir niteliktedir ne de mantıkla bağdaşmaktadır" denildi. 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Bu haberleri hazırlayanların gerçeği aktarmaktan ziyade, yapılan hukuksuz gözaltılara bir kılıf uydurarak Türkiye hükümetinin sivil topluma uyguladığı baskıyı haklı çıkarmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Gözaltına alınan ve karalanmaya çalışılan kişiler kamuoyu tarafından tanınan ve yıllardır insan hakları alanındaki çalışmalarıyla bilinen son derece saygın insan hakları savunucularıdır. En temel hukuk kurallarının işlediği bir ülkede derhal serbest kalmaları gerekmektedir.”

SOSYAL MEDYADA KAMPANYA

Gözaltındaki aktivistler için soyal medyada kampanya başlatıldı. Gözaltına alınan aktivistlerin isimlerinin yazıldığı resimlerde, “Günal, benim arkadaşım. Ne ajan, ne silahlı. Gizli toplantı yok, ajan yok, komplo var, iftira var” ifadeleri yer aldı.

GÖZALTINDAKİ AKTİVİSTLER KİM?

İDİL ESER (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü)

Ortaokul ve Lise eğitimini Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nde tamamladı. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde, yüksek lisansını ise Columbia Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptı. Bu iki programın arasında Marmara Üniversitesi'nde AB Yüksek Lisans Programı'nın derslerini de tamamladı. Chicago Üniversitesi'nde Rus Tarihi doktorası yaparken, annesinin rahatsızlanması üzerine Türkiye'ye döndü. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya başladı.

TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Sınır Tanımayan Doktorlar gibi kuruluşlarda insan haklarının değişik veçheleri üzerinde raporlar yazma, projeler yürütme, strateji ve program geliştirme imkanı buldu. Sivil Toplum-Kamu İşbirliği (SKIP) projesinde ağ oluşturma uzmanı olarak çalıştı. Bilgi Üniversitesi'nin yürütülen STK Yüksek Lisans Programı'nın pilot projesi kapsamında sivil toplum kuruluşları çalışanlarına proje bütçesi hazırlama dersleri verdi. Helsinki Yurttaşlar Derneği'nde (hYd) tekrar çalışmaya başladığında, proje ve stratejik gelişim bölümünde çalışmanın yanısıra, Sınır tanımayan doktorlar (MSF) nezdinde Helsinki Yurttaşlık Derneği (hYd) temsilciliği görevini de üstlendi. 2 Mayıs 2016 tarihinden beri Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye Direktörü olarak görev yapıyor.

Serbest çevirmen olarak çalışıyor. Daha önce çevirdiği Küresel Kalkınma ve Piyasa Güçleri adlı eser Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.

ÖZLEM DALKIRAN (Yurttaşlık Derneği üyesi)

Çevirmen, yazar ve aktivist. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi kurucu üyesi ve Yurttaşlık Derneği (eski adıyla Helsinki Yurttaşlar Derneği) üyesi.

Özlem Dalkıran uzun yıllar çeşitli örgütlerde insan hakları mücadelesinde bulundu. Uluslararası Af Örgütü Türkiye kolunun kurucu üyesi olan Dalkıran, kurulduğu tarihten itibaren örgütün basın sözcülüğü görevini yerine getirmenin yanı sıra iki dönem de başkanlığını yaptı. 2002’nin sonundan itibaren Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Danışmanlık Kurulu üyeliği görevini yaptı. “Sinema ve İnsan Hakları” adlı bir çalışma yürüttü. Yurttaşlık Derneği (eski adıyla Helsinki Yurttaşlar Derneği) kurucu üyesi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nde iki dönem başkanlık yaptı ve basın şefi olarak görev aldı. Helsinki Yurttaşlar Derneği Mülteci Destek Programı koordinatörlüğü yaptı.

bianet eski çalışanı ve yazarlarından. Hrant Dink Vakfı Ödül Komitesinde uzun yıllar yer aldı, vakfa dışarıdan desteğini sürdürüyor. Serbest çevirmen olarak çalışıyor, çaysız yaşayamıyor.

İLKNUR ÜSTÜN (Kadın Koalisyonu üyesi)

Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitenin kadın çalışmaları yüksek lisans bölümüne özel öğrenci olarak devam etti. Çeşitli kadın örgütlenmeleri içinde aktif yer alıyor. Ankara KADER Başkanlığını yaptı; Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinatörlüğünü ve Kadın Koalisyonu Koordinatörlüğünü yürüttü. Toplumsal cinsiyet ve yerel siyaset üzerine çalıştı.

2015'te yayın hayatına son veren Amargi Derginin editörlerinden biriydi.

Halen Kadın Koalisyonunun yürüttüğü yerel eşitlik izleme çalışmalarında yer alıyor ve yerel yönetimlerin çalışmalarının cinsiyet eşitliği açısından izlenebilmesi için özgün bir model geliştirmek için uğraşıyor.

İlknur Üstün yerel siyaset çalışmalarını ayrıca bianet’te “Yerelden Yerel Seçime, Adaletten Barışa” adlı makalesinde paylaştı. 

Kitapları: "Sıcak Aile Ortamı": Demokratikleşme Sürecinde Kadın ve Erkekler (Aksu Bora ile TESEV Yayınları, 2005); Bir de Buradan Bak: Cinsiyet Eşitsizliği Bir "Kadın Sorunu" Değil Toplumun Sorunudur" (S. Sancar, S. Acuner, A. Bora ile, 2006, KADER Yayınları); "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Hesaba Katabiliyor muyuz?" (2011, STGM Yayınları)  "Boşuna mı Okuduk?" (Aksu Bora, Necmi Erdoğan, Tanıl Bora ile, 2011, İletişim); Trabzon'u Anlamak (Yücel Demirer ve Güven Bakırezer editörlüğünde, 2009, İletişim)

NALAN ERKEM (Yurttaşlık Derneği üyesi)

Avukat. 2002 -2004 dönemi İzmir Barosu yönetim kurulu üyesi olarak AB’nin desteklediği "İşkencenin Önlenmesinde Hukukçuların Rolü" projesini yürüttü. Rusihak'ın psikiyatri hastanelerinin ve bakım merkezlerinin insan hakları bakımından izlenmesi projelerini yürüttü. Baro’nun yürüttüğü çocuk cezaevlerindeki şiddetin önlenmesi çalışmaları, İHD’nin İşkenceye Sessiz Kalma projesi, İHOP'un yürüttüğü kadına karşı şiddetin izlenmesi, yargının izlenmesi, ayrımcılığın izlenmesi projelerinde uzman olarak görev yaptı, bu çalışmalar kapsamında izleme rehberleri hazırlayarak yayınladı.  

GÜNAL KURŞUN (İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu üyesi)

Akademisyen, hukukçu. Ceza Hukuku dersleri verdiği Çukurova Üniversitesi'nden 29 Ekim gecesi yayınlanan 675 sayılı kanun hükmünde kararname ile ihraç edildi. Akademik olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) üzerine ilk çalışan akademisyenler arasında yer aldı. Türkiye’nin UCM’ye katılması ve nefret suçları üzerine sivil toplum faaliyetleri yürüttü. Uluslararası Af Örgütü aktivisti ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyesi.

VELİ ACU (İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu’nda sayman)

Aktivist. 1988 yılında Siirt’te doğdu. Gazi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi lisans bölümünü bitirdi. Halen Gaziantep Üniversitesi’nde İngiliz Dil ve Edebiyatı bölümünde öğrenimine devam ediyor.

2009 yılından beri İnsan Hakları Gündemi Derneği yürütme kurulu üyesi. 2010 yılından beri Uluslararası Af Örgütü üyesi olan Acu, insan hakları, milliyetçilik, siyaset teorisi, toplumsal hareketler, liberal düşünce, demokrasi teorileri ve sivil toplum ile akademik olarak ilgileniyor. 2010’dan beri çeşitli sivil toplum kuruluşlarında profesyonel olarak çalışan Veli Acu, Mayıs 2016’dan beri BM Dünya Gıda Programı’nda Program Ortağı olarak çalışıyor.

NEJAT TAŞTAN (Eşit Haklar İzleme Derneği Genel Koordinatörü)

Aktivist. 1986’dan bu yana insan hakları savunuculuğu yapıyor.

İnsan Hakları Derneği yönetim kurullarında yer alan Nejat Taştan, 2002-2004'te İHD'de genel saymanlık, 2004- 2006 yıllarında genel sekreter yardımcılığı yaptı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı Kurucular Kurulu üyesi. İnsan hakları ve ayrımcılık alanlarında çalışan pek çok sivil toplum örgütünün yönetim ve danışma kurullarında yer aldı. 

Irk, etnik köken, din ve inanç ayrımcılığı, engelli hakları, barışçıl toplantı ve örgütlenme özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı başta olmak üzere birçok hak ve özgürlük alanında çalışıyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) üyesi. Bağımsız Seçim Platformu 12 Haziran 2011 XXIV Dönem Milletvekili Genel Seçimi Gözlem Raporu, Türkiye’de Irk ve Etnik Kökene Dayalı Ayrımcılığın İzlenmesi Raporu, (İstanbul Bilgi Üniversitesi ) ve Türkiye’de Engellilere Yönelik Ayrımcılık ve Hak İhlalleri Raporu’nun (ESHİD Yayınları) hazırlanmasında yer aldı. Bağımsız Seçim İzleme Platformu kapsamında 2011'den itibaren Türkiye'de yapılan her seçimin izleme çalışmalarında aktif rol oynadı.

Kurucu üyesi olduğu Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nde 2010 yılından beri genel koordinatörlük görevini sürdürmektedir.

Taştan’ın bianet’te yayınlanmış “YSK’Dan Sandıkta Kürtçe Tercüman Kararı” bir makalesi bulunuyor.

Gözaltına alındıktan sonraPendik Esenyalı Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü.

ŞEYHMUZ ÖZBEKLİ (Hak İnisiyatifi temsilcisi)

İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği’ne (MAZLUMDER) Mart 2017’de kayyum atanması ve ardından 24 şubesinden 16’sının kapatılmasının ardından kurulan Hak İnisiyatifi’nin Diyarbakır Şubesi temsilcisi.

1992 Diyarbakır doğumlu. Dicle Hukuk Fakültesinden henüz mezun oldu ve Diyarbakır Barosunda avukatlık stajına devam ediyor.

İnsan Hakları alanında yaklaşık dört yıldır çalışıyor. Hak İnisiyatifi’nde aktif olarak insan hakları savunuculuğuna devam ediyor. Aynı zamanda Diyarbakır Barosunun İnsan Hakları Biriminde çalışıyor.

Özbekli, toplantıya Hak İnisiyatifi adına katkı sunmak ve eğitimin sonuçlarını Hak Inisiyatifi üyeleri ile paylaşmak üzere katılmıştı.

ALİ GARAWİ (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi)

Gözaltına alındıktan sonra Büyükada Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü.

PETER STEUDTNER (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi)

Barış işçilerini ve insan hakları savunucularını anlaşmazlıkları dönüştürme, şiddete dayalı olmayan eylem, zarar vermeme yaklaşımı ve bütünsel güvenlik eğitimleri vererek destekleme alanında 20 senelik tecrübesi bulunan bir belgesel film yapımcısı ve aktivist. 

Bütünsel Güvenlik El Kılavuzu' nun ortak yazarlarından ve Dijital Bütünlük Bursu süresince gazeteci ve insan hakları savunucularına Kenya, Mozambik ve Angola'da uzun vadeli eşlik edilmesi şuanki projeleri arasında. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et