Suriye’de yeni dönem

Abdulbari ATWAN

Bu hafta Suriye’den söz edeceğiz. Dünyanın birçok yerindeki Arapların kalplerini esir alan Suriye’den. 
Suriye kalbini bütün Araplara açtı. Zamanında Filistinlilere, Lübnanlılara Iraklılara ve bütün Araplara kapısını açmıştı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, merkezi Riyad olan “Suriye Yüksek İstişare Konseyi” ile yaptığı toplantıda bizi şaşırttı. Konseyin başkanı Riyad Hicab’a, Suriye’nin başkanının Beşar Esad olduğunu ve iktidarda kalacağını tebliğ etti. Sahadaki yeni gelişmelere bağlı olarak yeni bir fikri araştırmaları gerektiğini söyledi. 

15 AĞUSTOS KONFERANSI

Suudi Arabistan’ın 15 Ağustos’ta Kahire ve Moskova’nın arabuluculuğuyla, aralarında Yüksek İstişare Konseyi’nin de bulunduğu Suriye muhalefetiyle yeni bir konferans düzenleyeceğini duyduk. Bu ne anlama geliyor? Katar ve Türkiye ile sert bir çatışma yaşayan Suudi Arabistan, İstişare Konseyi’nde onlara yakın üyeleri çıkartarak Kahire ve Moskova’nın istediği üyelerle değiştirmek istiyor. Suudi Arabistan’ın Moskova ve Kahire’ye daha yakın olduğu anlamına geliyor. Suudi Arabistan, son dönem Suriye istihbarat örgütünün başında olan Ali Memlük başta olmak üzere ileri gelen Suriyelileri kabul eden Kahire’ye daha yakın. Bu en belirgin yeni gelişme. 

Bu gelişme Suriye ordusunun direnci olmasaydı gerçekleşmezdi. Yedi yıl süren çatışmalar bütün dengeleri değiştirdi. Bu orduyu destekleriz veya karşı çıkarız. ABD, Irak’ta yaptığı gibi bu orduyu parçalamak istiyordu. 

Hatta Arap milletini ordusuz bırakmak istiyordu. Suriye ordusu İsrail’e karşı dört savaş yaptı ve Filistin’in özgürlüğü daima önceliğiydi. Bu ordu sahada bütün askeri dengeleri değiştiren bir ordu. Şu an bu ordu Suriye topraklarının yüzde 80’ninden fazlasına hakim. Bu ordunun son başarısı Sükna’yı alması. Daha önce Halep’i aldığı gibi. Rakka ve Deyrizor’a doğru ilerliyor. Bence ABD tarafından desteklenen Kürt Suriye Demokratik Güçlerinden önce Rakka’ya girecek. Tedmur ve diğer Suriye kentlerini aldığı gibi. 

TUNUS HEYETLERİNİN ZİYARETİ

Beşar Esad savaşın sonunda heyetleri kabul etmeye başladı. On gün önce Tunus’tan iki heyeti Şam’da kabul etti. Bunlardan birincisi Tunus’taki en büyük ikinci parti olan İslamcı el Nahda ve şu an başbakan olan Sibsi’nin partisi olan Nida Tunus’u bir araya gelmesinde büyük bir rol oynayan (sendika) Tunus İşçileri Birliği’ydi. 

Diğer heyet ise Tunus’un diğer partilerini temsil ediyor. Düşünün, bundan yedi yıl önce Tunus, Suriye iktidarına karşı binlerce mücahit, savaşçı gönderiyordu. Bugün iki heyettende Tunus halkının, Suriye’nin arkasında durduğunu duyduk. 

ABD, CIA’nın Suriye muhalefetini eğiten ve destekleyen  komitesini dağıtma kararı aldıktan sonra -ki bunların çoğu silahlarını Nusra Cehhesine ve IŞİD’e  sattı ve İslamcı guruplara katıldı- başarısızlığını kabul etti. Irak’ta olduğu gibi. Bu proje başarısızlığa uğradı. ABD bu grupları eğitmek için milyarlarca dolar harcadı. Nihayetinde başarısızlığını itiraf etti. Sait Hariri’nin onayıyla  Lübnanlı bir heyet Suriye’ye yönelmiş durumda. Bunu kim hayal edebilirdi. İyi günler yakında. kötü yıllar geçmişte kaldı..

*Rai al Youm gazetesi yazarı Atwan’ın Youtube’daki haftalık değerlendirmesi  (Çeviren: Ali Karataş)