Satış sözleşmesi!
SES Bursa Şube Sekreteri Birol Aşık, kamu emekçilerinin toplu sözleşme sürecine dair yazdı.
Birol AŞIK
SES Bursa Şube Sekreteri
Grevdeki Aroma işçilerini ziyarete gittik. Aroma işçileri ile mücadele ve birlik üzerine sohbet ettik. Aslında aroma işçilerinin toplusözleşme süreci ve biz kamu çalışanlarının toplusözleşme süreci birbirine yakın. Eğer biz birlikte asgari ücrete müdahil olabilseydik, yani asgari ücretin daha iyi olmasını sağlayabilseydik şimdi kendi taleplerimizi daha etkin dile getirebilecektik. Örneğin metal işçilerinin direnişine sahip çıkıp yeterli dayanışmayı gösterebilseydik bugün daha kalabalık olacaktık.
Biz Aroma işçileri ile bu sohbeti yaparken hükümet adına Çalışma Bakanı Julide Sarıeroğlu memur maaş artış oranı ile ilgili hükümetin son teklifini 2018 yılı için 3.5 + 3.5 2019 yılı için yüzde 4+5 olarak açıkladı. Bu zam oranları gerçekten çok uzak ve komik. Resmi kurumların açıkladığı enflasyon beklentisi bile yüzde 9 iken Çalışma Bakanının bu zam açıklaması kabul edilemez. Bütün bunların yanında hükümet sürekli büyük ekonomik büyümelerden bahsetmekte. Bu ülkede bazı sermaye sahiplerinin büyüdüğü gerçektir. Ancak bu büyümeden çalışanlar faydalanamıyor hatta kayıplar yaşıyor. Aslında bu iktidarda emekçilerin yanında olmadığını hatta patronların yanında olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Memur maaş artışı tabi ki ülkedeki birçok emekçiyi de etkileyecekti. Yetkili denilen sendikada bu süreçte “Dünya lideri zammı belirlemeli, devletin adamı bu süreci daha iyi yönetirdi” anlamında sözlerle Cumhurbaşkanına övgüler düzme telaşına girmiş ve temsil ettiği kamu çalışanlarını hiçe sayan tutum sergilemiştir.Aynı günün gecesinde Memur-Sen 0.5 puan düzenlemeyle hükümetin teklifini kabul etti. Çalışanlara değil de hükümete ne kadar bağlı olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Bizler süreci gören kamu emekçileri ve işçiler olarak alanımızdaki çalışanlara süreci iyi anlatmalıyız. Masada emekçileri satan sarı sendika anlayışını bir kez daha mahkum etmeliyiz. Kamuda bizim dışımızdaki sendika ve üyelerine mücadele çağrılarımızı tekrar etmeliyiz. Ülkemizdeki yaşadığımız bu olumsuz süreç ve korkuyu yenebilmek için birleşik mücadeleyi örgütlemek zorundayız. Ortak talepler üzerinden başlattığımız çalışmalar bize güven katacaktır. Birlik olduğumuz zaman haksız ve sebepsiz ihraç edilen tüm kamu emekçilerine daha güçlü sahip çıkabileceğiz. Formül mücadele geçmişimizde mevcut yani: BİRLİK OLMAK.