25 Ağustos 2017 11:23

Darbe sanığının 'Roma'yı da biz yaktık' cevabı tepki çekti

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, 15 Temmuz gecesi uçakların kalkış emrini verdiği ve hava trafiğini koordine ettiği iddia edilen Akıncı Üssü'nün eski harekat komutanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin'in savunması tamamlandı. Çapraz sorgusunda soruların bir çoğuna, "Hatırlamıyorum, daha önce cevap verdim" şeklinde yanıtlayan sanığın, "Roma'yı da biz yaktık" cevabı tepki çekti. 

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada, dün savunması tamamlanan sanık Ahmet Özçetin'in çapraz sorgusuna geçildi. 

Sanık Ahmet Özçetin'e, darbe gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın, 143. Filoya getirilişi sırasında güvenlik kamera görüntüleri izletildi. Ünal'ın arkasındaki kişinin kendisi olduğunu kabul eden Özçetin, arkalarından gelen, ellerinde uzun namlulu silah bulunan 3 kişinin de Ünal'ın korumaları olduğunu söyledi. 

Müşteki avukatları, sanığa davanın sanıklarından bazılarının hakkında verdikleri ifadeleri tek tek okudu. Sanık bu ifadelerle ilgili, "Bunu kendisine sorun" diye yanıtladı. 

Darbe davası sanıklarından eski albaylar Ali Eraslan, Bilal Akyüz, İsa sancaklı, Veysel Kavak gibi isimlerin askeri liseden arkadaşı olup olmadığı sorulan sanık Özçetin, "Gerçekleri açıklıyorum. Okul sıralarında bu isimlerle oturduk darbeyi planladık. 2016 yılında darbeyi yaptık. Gerçek bu" dedi. Avukatın, "Askeri lisedeki arkadaşlarınızın hepsinin darbe davalarında sanık olması sizce tesadüf mü sorusuna" sanığın verdiği, "Roma'yı da biz yaktık. Geçmişe gidip Roma'yı yakıp geldik" cevabı bir anda salonu karıştırdı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Böyle bir cevap usulü yok. Cevabınız varsa verirsiniz. İstemiyorsanız cevap vermeme hakkınız var" diyerek sanığı uyardı. 

Salondaki gerginlik üzerine Mahkeme Başkanı Giray, duruşmaya öğle arası verdi. (Ankara/DHA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et