25 Eylül 2017 13:02

OHAL rejiminin KHK’leri sağlığa darbe vurdu!

Sağlık Emekçileri Sendikası, KHK ile ihraç edilen 52 kamu emekçisinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Paylaş

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), OHAL’de KHK ile ihraç edilenlerden aralarında 3 üyelerinde olduğu 52 kamu emekçisinin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, ihraçlarla halkın sağlık hakkına ulaşmasında sorunlar yaşandığını söyledi. Konuyla ilgili SES Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçilerinin önemli bir kısmı işsiz kalmıştır. İş bulabilenlerinde özel sektörde daha ucuza çalıştırıldıkları, psikolojik baskı altında yaşamlarını devam ettirmekteler. Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar ve karşı karşıya kaldıkları saldırılar yaşamlarına mal olmaktadır. Tüm bunların bir sonucu olarak halka nitelikli sağlık hizmeti sunumunda büyük sorunlar yaşanmış ve yaşamaktadır.Örneğin Hekim başına düşen hasta sayısı artarken, hastaya ayrılan muayene süresi kısalmıştır” denildi. 

Sağlık Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesinde OHAL’den sonra KHK’larla ihraç olduktan sonra hayatını kaybedenlerle ilgili ve OHAL’de sağlığa dair açıklama yaptı. Yapılan açıklamaya SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem’de katıldı.

‘SAĞLIK HİZMETİNDE SORUNLAR YAŞANIYOR’

Basına açıklamasını okuyan SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Recep Oruç, OHAL’le birlikte yayınlanan KHK’lar ile iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırıldığını, emeğe yönelik saldırıların arttığını kaydetti. “OHAL rejimi en fazla sağlık alanını etkilemiştir” diyen Oruç, “Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçilerinin önemli bir kısmı işsiz kalmıştır. İş bulabilenlerinde özel sektörde daha ucuza çalıştırıldıkları, psikolojik baskı altında yaşamlarını devam ettirmekteler. Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar ve karşı karşıya kaldıkları saldırılar yaşamlarına mal olmaktadır. Açığa alındığı için intihar eden hekim ve ihraç edildiği için kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren sağlık emekçisi örnekleri buzdağının görünen kısmıdır. Başta hekimler olmak üzere uzun süre deneyim kazanmış nitelikli sağlık personelinin ihraçları ile birlikte hastanelerin bir çok biriminde yeterli sayıda personel olmaması nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinde aksamalara neden olmuştur”dedi.

İhraçlar nedeniyle hastanelerdeki sağlık emekçilerine düşen iş yükünün arttığına dikkat çeken Oruç, “Örneğin Hekim başına düşen hasta sayısı artarken, hastaya ayrılan muayene süresi kısalmıştır. Tüm bunların bir sonucu olarak halka nitelikli sağlık hizmeti sunumunda büyük sorunlar yaşanmış ve yaşamaktadır. Türkiye’de OHAL rejimi ile birlikte halkın sağlığında geri dönülmez, onarılmaz hasarlar oluşmuş, haksız-hukuksuz ihraçların devam etmesi durumunda daha da artacaktır” dedi. 

‘KOMİSYONA BAŞVURAMADILAR’

Bir yılı aşkındır hiçbir hukuki merciiye dertlerini anlatma fırsatlarının olmadığını dile getiren Oruç, “Kamu emekçisinin umutları ile oynayarak OHAL inceleme komisyonu diye işlevsiz ve hukuksuz bir komisyon oluşturuldu.  52 kişi bu komisyona başvuramadan yaşamını kaybetti. Bu 52 kişi içerisinde intihar edenler kalp krizi geçirenlerde mevcuttur. Bu uygulamalar sonucunda ihraç edilen üyelerimizden Bülent Uçar, Abdulhafiz Filiz ve Mücahit Karataş arkadaşlarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiş. Bu ihraç süreci boyunca kendilerini anlatabilecek bir hukuk mercii bulamamıştır. Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesinde çalışırken 675 sayılı KHK ile ihraç edilen abimiz, yoldaşımız, şirin babamız; Abdülhafiz Filiz kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldı.  Belki abimizi en fazla strese, sorulara sevk eden ben ne yaptım ki ihraç edildim sorusuna cevap bulamamasıdır. 

Mücahit arkadaşımız 90’lı dönemlerde işkence görmüş ve bu işkence yüzünden beyin tümörünün geliştiğini düşünmekteyiz. Bundan 3 yıl önce beyin tümörü nedeniyle beyin ameliyatı geçirmiş ve kemoterapi tedavisi devam etmekteydi. Tedavisi devam ederken 29 Ekim 2016 da 675 KHK ile ihraç edildiğini hastalıkla mücadele ederken öğrendi. Artık Mücahit arkadaşımızın derdi sadece hastalığı değildi çocukları ve eşi için gelecek ile ilgili düşünmeye başladı. Bu süre zarfında sağlık güvencesinden yararlanamadı. Kontrolleri aksadı ilaçlarını alamadı. İhracın yıl dönümünde tümörün nüksetmesi sonucu ameliyat için gittiği İstanbul Yeditepe üniversitesi hastanesinde beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Biz biliyoruz ki ihraç süreci arkadaşlarımızın sağlığını etkilemiştir. Arkadaşlarımızı ihraç eden AKP bu ölümlerin sorumlusudur”dedi.

‘ÖLÜMLERİN HESABININ SORULMASININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

Açıklamada konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem, 150 bin kamu emekçisinin ihraç edildiğini ve bunun daha ne kadar süreceğinin bilinmediğini ifade ederek bu sistemin böyle sürmeyeceğini kaydetti. OHAL sürecinde yapılan haksızlıklara dikkat çeken Erdem, “OHAL sadece insanların ekmeğiyle oynamıyor, canıyla da oynuyor. Yaşanan bu hukuksuzluklar şunu bize gösterdi ki insanların içerisine düştükleri durum ‘intiharlar,kalp krizi’ ile bir yaşam sorunu haline geldi. Yaşanan intiharların hiç biri bu süreçten bağımsız değil, yapılan araştırmalar ilk 9 ayda 35 intiharın tamamının OHAL sürecinde yaşanan bu psikolojik durumla ilişkili olduğunu gösteriyor. Kalp krizinin sebebi arkadaşlarımızın bu süreçte yaşadıkları haksızlık ve hukuksuzluğu kabul etmemeleri ve tüm bunların yaşamlarında yarattığı stres ve travmadır.Bu ölümlerin sorumlularının hesap vermesi noktasında bu sürecin takipçisi olacağız”dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Rudaw Türksat'tan çıkarıldı

SONRAKİ HABER

Gomis'e 'maymun' diyen Hakan Hepcan serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa