05 Aralık 2017 00:51

Yıl 2017; kadınlar seçip seçilebiliyor mu?

Yerel Yönetimlerde Kadın ve Kayyım Raporu, kadınların yerel ve merkezi yönetimlerde elde ettiği birçok kazanımın tehlikede olduğunu ortaya koyuyor.

Paylaş

Gizem ÖRNEK
İstanbul

Türkiye’de 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasayla kadınlar önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme ve sonrasında da milletvekili seçme ve seçilme haklarına sahip oldu.

Ancak bu hakkın anayasada yer alması sorunların ortadan kalktığı anlamına gelmedi. Kadınlar seçme ve seçilme haklarını kullanabilmek için aradan geçen 83 yıldır mücadele etmeye devam ediyor.

2017 yılında, özellikle de OHAL’le başlayan süreçte kadınların oy hakkını, seçilme hakkını, siyasete katılma hakkını kullanabilmesi konusunda önemli oranda gerilemeler var. 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra ilan edilen OHAL’le, Cumhurbaşkanı’na, KHK’lar yoluyla meclis gündemine gelmeden, Bakanlar Kurulu onayıyla yasa değişikliği yapabilme yetkisi verildi. Bu durum vatandaşların oylarıyla seçtiği milletvekillerinin yasalar üzerindeki etkisini ve yetkisini ortadan kaldırdı. Dolayısıyla yalnız kadınlar için değil tüm vatandaşlar için oy kullanma, seçme ve seçtiği kişi aracılığıyla yönetime katılma ‘hakkı’ konusunda ciddi sorunlar var.

ATANMIŞ KAYYIMLAR YÖNETİYOR

15 Ağustos 2016’da imzalanan 674 No’lu KHK ile belediyelere kayyım atama yetkisi, aynı zamanda belediyelerin taşınır mallarına el koyma ve çalışanları görevden uzaklaştırma yetkisi valilik ve kaymakamlıklara verildi. Böylece sadece merkezi yönetimde değil, yerel yönetimler konusunda da oy hakkı ortadan kaldırılmış oldu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından hazırlanan Yerel Yönetimlerde Kadın ve Kayyım Raporu’na göre; kadınların yerel yönetimlerde ve merkezi yönetimlerde elde ettiği birçok kazanım tehlikede. Seçilmişler yerine gelen kayyımlar, kadınları güçlendiren kurumlar yerine kadınların eşitlik haklarını tırpanlayan uygulamalarla gündeme gelen atanmışlar, yerelde kadınlar için atılan her adımın geriye götürülmesine neden oluyor. Sene 2017, Türkiye’de kadınlar hâlâ seçme ve seçilme haklarının gasp edilmesi tehlikesiyle karşı karşıya!

TABLO NEYDİ? 

DBP’nin raporuna göre, 2014 yerel seçimlerinde;

- Bölge illerindeki 102 belediyeden 96’sında (3 büyükşehir, 8 il ve 85 ilçe/beldede) eş başkanlık sistemi uygulanmaya başladı.

- Belediye meclis üyeliğinde kadın üye sayısı 190’dan 363’e yükseldi.

- Kadınların belediyelerdeki karar süreçlerine dahil olması için “belediye kadın meclisleri” oluşturuldu. Meclisin pratik çalışmalarını yürütmek için “kadın kurulları” ve “kadın koordinasyonları” kuruldu.

- Belediyeler bünyesinde “Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları”, “Kadın Politikaları Müdürlükleri”, “kadın ekonomisini güçlendirme”, “kadın eğitimini geliştirme” ve “şiddetle mücadele” birimleri, “kadın-erkek eşitlik komisyonları” kuruldu. 

TABLO ŞİMDİ NE?

OHAL ile başlayan süreçte ise kayyım atamalarıyla bu kazanımların tamamına yakını yok edildi. 94 DBP’li belediyeye atanan kayyımlar göreve gelir gelmez kadın çalışanların işten çıkarılması ve ihraç edilmesi, yerlerinin değiştirilmesi, sürgünler, kadın kurumlarının kapısına kilit vurulması, kadın birimlerin yönetimine erkek memurlar atanması, Kadın Merkezleri ve Kadın Politikaları Müdürlüklerinin fes edilmesi, kadın parklarının adının değiştirilmesi, Kadın Merkezlerine başvuruda bulunan kadınların dosyalarına el konularak gizlilik hakkının ihlal edilmesi ve kadınların hayatlarının riske atılmasına neden olmak, kreşlerin kapatılması gibi pek çok uygulamaya imza attı.

Bunların yanı sıra OHAL’le başlayan süreçte 32 kadın belediye eş başkanı ve 5 kadın milletvekili tutuklandı, 4 kadın vekilin ise vekilliği düşürüldü.

ÖNCEKİ HABER

Karabağlar’da kentsel dönüşüm halka rağmen başladı

SONRAKİ HABER

Arayış ve umut sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa