Kocaelili emekçiler: OHAL halkı ayrıştırıyor

Kübra LAZ
Mert SAMYELİ
Kocaeli

Kocaeli’nin Derince ilçesinde, işçi duraklarında ve mahallelerde OHAL ve yayımlanan son KHK’leri vatandaşlarla konuştuk. OHAL’in kendilerini nasıl etkilediğini sorduğumuz emekçilerin çoğunluğu OHAL’in kaldırılması gerektiğini söylerken, iktidarın toplumu ayrıştırdığını ifade ediyor. OHAL’in kendilerini etkilemediğini söyleyen işçiler de var.

Servis beklerken durakta görüştüğümüz metal işçisi Mahmut, OHAL’in en kısa sürede kalkması gerektiğini söylüyor. “Bu kadar uzun süreli OHAL, Türkiye tarihinde görülmemiştir” diyor Mahmut. MESS’in, üyesi oldukları işçi sendikalarıyla anlaşmadığını belirterek, “İşçi mağdur edilmemeli” ifadelerini kullanıyor. Mahmut’a ‘Grev yasaklamalarını nasıl karşılıyorsun?​’ diye soruyoruz o da cevap veriyor: “Greve çıkılması sıkıntılı olabilir ancak bu iş o kadar ileri gitmez diye düşünüyorum.”

Bu kez Hasan Demirel adlı işçiye, OHAL’in kendilerini nasıl etkilediğini soruyoruz. “Bu koşullarda hiçbir şey yapılamıyor” diyor Demirel ve ekliyor: “OHAL koşulları, işçiye yürüyüş, grev ve hak taleplerinin yasaklanması olarak yansıyor.” Demirel, asgari ücretin açlık sınırını geçmesi gerektiğini söylüyor ve çalışma şartlarının çok ağır olmasına rağmen, bunun karşılığını alamadıklarını ifade ediyor. Tuncay ise özel sektörde taşeron olarak çalışıyor. OHAL’in kalkması gerektiğini söylüyor. Taşerona kadro düzenlemesine ilişkin ise, özel sektörde olduğu için kapsam dışı kaldığı halde, kapsam içine alınan işçiler adına yanıt veriyor: “Bir KHK ile gelen yasa yine bir KHK ile gidebilir. Kadro için geriye dönük tüm haklardan feragat istenmesini ise üzücü buluyorum.”

‘BELKİ FETÖ İLE MÜCADELE BİTMEMİŞTİR’

OHAL ve KHK’lerin etkisini hissetmediklerini söyleyen işçiler de var. Durakta servisini beklerken konuştuğumuz Hasan adlı işçi, OHAL’in kendisine etki etmediğini düşünüyor. Haluk Çınar ise OHAL’in olması gerektiğini söylüyor, “Belki de FETÖ ile mücadele bitmemiştir” diyor. OHAL’in hayatında bir değişikliğe sebep olmadığını söyleyen Metin Albayrak da “Sabah işime gidiyorum akşam evime geliyorum. OHAL hayatımı değiştirmedi” diyor. Mehmet Arslan adlı işçi OHAL’in olumlu sonuçlar getirdiğini söylerken, Ufuk Koşanca da “Ben mantıklı buluyorum ama kimi kesim için mantıksız. İleride onlar için de düzeleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor.

‘DAHA DEMOKRATİK BİR DÜZENDE YAŞAMALIYIZ’

Esentepe Mahallesi’nde de vatandaşlarla OHAL ve son çıkarılan KHK’leri konuşuyoruz. Mahalle halkından Kenan, KHK’lerin tümünün iptal edilmesi gerektiğini ve ülkeye demokrasinin gelmesi gerektiğini söylüyor. İktidarın yargıya karışmasını uygun bulmadığını belirtiyor Kenan:
“Hakim ve savcıların kendi iradeleriyle karar vermesi gerekiyor. Tek adam rejiminden kurtulup daha demokratik bir düzende yaşamalıyız.” 696 sayılı KHK ile sivillere yargı muafiyeti getirilmesini de eleştiriyor Kenan:
“Geçmişte Alevilerin evlerine çarpılar konuldu. Son zamanda da yapıldı bunlar, ölmemiş olmaları öldürülmeyecek olmaları demek değil. Devletin üst düzey yöneticilerinin, Başbakanın, Cumhurbaşkanının bu olaylara daha derinlemesine bakması gerek.”

Sivillere cezasızlığı öngören maddeyi bu kez Fikret Bingöl’e soruyoruz. Bingöl, “İnsanları tahrik ediyorlar, ayrıştırıyorlar” diyor. Görüşlerine başvurduğumuz Haydar Halis de son KHK’leri eleştiriyor:
“Sivilleri silahlandırmak istiyorlar. Bu politikalar halkı kin ve nefrete sürüklüyor. Zamanında Alevilere dönük bu tür olaylar yaşandı. Kahramanmaraş bunun en büyük örneğidir.”