Medyamızda Trump: Hep umut beslendi, kızmaya kıyılamadı
Trump, başkanlıktaki bir yılı boyunca sert eleştirilere maruz kaldı. Trump'a en müsamahalı davranan kesimlerin başında AKP yanlısı medya geldi.
ABD Başkanı Donald Trump bugün koltukta birinci yılını dolduruyor. Yönetimi boyunca büyük sermayeyi gözeten, ırkçı ve ayrımcı politikalarıyla tepki çeken Trump’a Türkiye’de iktidar çevrelerinin bakışı çoğu zaman olumlu oldu. Türkiye ile ABD çalkantılı bir yılı geride bırakırken -Kudüs kararına kadar- eleştirilerde Trump denklem dışı bırakıldı ve ABD içerisindeki başka odaklar suçlandı.
Kritik süreçlerde iktidar medyasının attığı manşetler, bu yaklaşımı görmek için yeterli.
11 KASIM 2006 – BAŞKANLIK SEÇİMİ
Önce, 1 yılın da gerisine, ABD seçimlerinin sonucunun belli olduğu tarihe dönelim.
11 Kasım 2016’da Sabah gazetesi Trump’ın başkanlığa seçilmesini “Trump kazandı iade yolu açıldı” manşetiyle selamlamıştı. Sabah’a göre Trump’ın başkanlığa gelmesiyle Fethullah Gülen’in iadesine dair verilen sözler tutulacaktı. Akşam ise “Amerika’da Trump, piyonlarda kramp” manşetini attı ve “Umutlarını Clinton’ın ABD başkanı olmasına bağlayan terör örgütleri FETÖ-PKK ve onların hamiliğine soyunan Avrupa sandıktan Trump çıkınca şoka girdi! Karanlık planlar kısa vadede altüst oldu” dedi.
21 OCAK 2017 – KOLTUĞA SELAM
Trump’ın başkanlık koltuğuna resmen oturması sonrası Yeni Şafak ilk manşetinde “Kavga başladı” dedi. Gazeteye göre Trump, Obama’dan görevi devralmasıyla “yerleşik düzene meydan okudu.”
30 OCAK 2017 – MÜSLÜMANLARA ABD YASAĞI
Trump’ın nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına getirdiği ABD’ye giriş yasağının iktidar medyasında öfke uyandırması bekleniyordu. Tersine Trump’a tek destek buradan geldi. Daha önce Trump’a yönelik eleştirileri “Globalist kesimin Gezi kalkışması denemesi” olarak tanımlayan Sabah Yazarı Hilal Kaplan, 7 ülkenin vatandaşına ABD yasağı sonrası yazdığı yazıda “Ya bombalar altında can çekişerek ya açlıkla boğuşarak ya milislerce parçalanarak öldürülen Müslümanları, ABD'deki hayatı 90 günlüğüne askıya alınan Müslümanlardan daha çok önemsiyorum ve bunun için özür dilemeyeceğim” dedi.
8 NİSAN 2017 – ESAD’A İLK SALDIRI
ABD’nin Suriye ordusunu sorumlu tuttuğu, İdlib’in Han Şeyhun kasabasındaki kimyasal saldırı sonrası Washington’dan Şam’a ilk direkt saldırı gerçekleşti. 59 Tomahawk füzesiyle Şayrat üssünün vurulması sonrası Sabah, “Trump’tan Esad’a tomahawk’lı yanıt” dedi, Yeni Şafak “Esed’i ilk kez vurdu” manşetini attı.
10 MAYIS 2017 – ‘PYD’YE DESTEĞİ LİDERLER ÇÖZECEK’
Rakka operasyonunun kim tarafından ve nasıl hayata geçirileceği halen netleşmemişken iktidarın halen Trump’tan umudu vardı. Ancak ABD’nin Suriye Demokratik Güçlerine düzenli silah yardımı olumsuz sinyaller veriyordu. 10 Mayıs’ta Yeni Şafak, “Liderler çözecek” manşetiyle “PYD’ye destek konusunda sıkıntı aşılamadı. Nihai çözüm liderlere kaldı” dedi.
17 MAYIS 2017 – TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
16 Mayıs’ta Trump ile Erdoğan ilk kez Beyaz Saray’da yüz yüze görüştü. Görüşme sonrası Yeni Şafak, “Yeni dönemin temeli atıldı” manşetini attı ve “ABD Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beyaz Saray’ın kapısında karşıladı. Başbaşa görüşmenin ardından kamera karşısına geçen iki lider, stratejik ilişkileri güçlendirme ve terörle mücadelede işbirliği konusunda güçlü ve net mesajlar verdi” ifadelerini kullandı.
11 EKİM 2017- VİZE KRİZİ
2017 ABD-Türkiye ilişkileri açısından krizlerle doluydu. Bu krizler sırasında iktidarın ve iktidar medyasının ilk tavrı hep Trump dışı aktörleri suçlamak oldu. 10 Ekim’de başlayan vize krizi sırasında da ABD hükümetinden yapılan “Bu karar elçimizin tek başına aldığı bir karar değildir” açıklamasına rağmen suçlanan bir numaralı isim ABD Elçisi John Bass’ti. Meseleye dair iktidar medyasında atılan sert manşetlerin hiçbirinde ABD Başkanı Trump’ın adı geçmiyordu.
22 KASIM 2017 – ZARRAB DAVASI
Reza Zarrab’ın ABD’de itirafçı tanık olmasıyla başlayan Hakan Atilla davası sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “17-25 Aralık tezgahını ABD’ye taşıdılar” dedi. Erdoğan gibi iktidar medyası da konuya dair haberlerinde Trump’ı denklem dışı bıraktı.
7 ARALIK 2017 – KUDÜS KARARI
Donald Trump’ın seçim vaadi olan ve herkesçe bilinen Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını ilan etmesi sonrası iktidar medyası hayal kırıklığı yaşadı. Yeni Şafak, Trump’ın “İsrail başbakanı gibi konuştuğunu” yazdı. Sabah, “Trump, Kudüs’te ateşle oynadı” dedi. (MEDYA SERVİSİ)