04 Şubat 2018 00:02

Almanya'da 24 saatlik grevin gösterdikleri...

Almanya'nın Köln kentinde yer alan Ford fabrikasında bantlar durunca hayat da durdu. Başlatılan 24 saatlik grev yüzde 100 katılımla gerçekleşti...

Paylaş

YÜCEL ÖZDEMİR 
Köln

Amerikan tekeli Ford’un Avrupa’daki kalbi Almanya’nın Köln kentinde atıyor. Kentin kuzeyinde, Rehn Nehrini’nin kıyısındaki Niehl semtinde devasa bir arazi üzerine durulan Ford, kendi başına ayrı bir dünya. İki vardiya halinde 17 bin kadar işçinin çalıştığı fabrikanın etrafı gün boyunca hareketli. Gelen mallar, giden arabalar, vardiya değişimleri, makine sesleri... hepsi bir arada.

Fabrika bu denli büyük olunca Köln ve çevresindeki yerleşim yerlerinde herkesin bir şekilde Ford ile bir bağlantısı var. Kimisinin aile ferdi, kimisinin yakını, kimisinin de arkadaşı Ford ve onun yan kollarında çalışıyor.

Böylesine büyük bir fabrikada bantlar durunca sanki Köln’de hayat duruyor. IG Metall sendikasının çağrısıyla Perşembe günü yapılan 24 saatlik greve Ford’ta katılım yüzde 100 olarak gerçekleşti. Sabah saat 04.00’ten fabrikanın tam 33 kapısına “Bugün grev var” pankartları asıldı.

İLK KEZ GREVE ÇIKAN İŞÇİLER HEYECANLI

Grev elbette sadece kapıya pankart asmakla olmuyor. Her kapının önüne sendika tarafından organizeli şekilde çadırlar açılmış, tüplü sobalar kurulmuş. Yiyecek, içecek getirilmiş.

Bu açıdan her şey “işçi disipliniyle” planlanmıştı.

İlk önce 24. kapı önüne vardığımızda Alman ve Türkiyeli işçiler başta olmak üzere her ulustan ve renkten işçi grev önlükleriyle kapının önünde bekliyordu. İçeriye kimse girmemiş. Türkiyeli işçiler çoğunlukla kendi aralarında sohbet ediyor. Sabahın dördünden beri kapıda bekleyen işçilerde bir yorgunluk yok. Kimse eve gitme niyetinde de değil.

Genel olarak grevlerin işçi sınıfı için bir “okul” olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde, konuştuğumuz hiç bir işçi bu “okul” tecrübesinden geçmemiş. En son grevin 1984 yılında 35 saatlik iş haftası için yapıldığı hesaba katıldığında, 30-35 yıldır Ford’da bant başında çalışan işçilerin hiç birisinin grev tecrübesi olmadığı ortada. Bu nedenle de her konuşan işçideki heyecan kendiliğinden fark ediliyor.

1973’TEN BUGÜNE...

Ford işçilerine grev tecrübesini sorduğumuzda çoğu, 1973’te işten atmalara ve 1 marklık zam yapılan grevden söz ediyor. Nasıl hatırlamasınlar ki... Daha Almanya’ya göçün başlangıcı sayılan bu yıl, yaz tatilinde Türkiye’ye giden ancak orada aldıkları raporlarla izinlerini uzatan işçilerin işten atılması üzerine, fabrikadaki işçiler bunu protesto etmek için sendikadan onay almadan greve çıkmışlardı. Alman ve Türkiyeli devrimci hareketlerin de güçlü olduğu o yıllarda Ford’da azımsanmayacak sayıda sınıf bilinçli işçi grubunun oluşmasını da sağlamıştı. O zaman 36 bin olan fabrikadaki işçi sayısının üçte birini Türkiyeliler (12 bin) oluşturuyordu. 6 gün boyunca süren grev karşısında patronlar de dönemin hükümeti adeta çaresiz kalmıştı. Sonunda işçilere karşı şiddet kullanılarak grev kırıldı, ancak bıraktığı iz ve tecrübe bugüne kadar akıp geldi.
Bu nedenle, daha fazla ücret ve 28 saatlik esnekleştirilmiş iş haftası için 24 saatlik greve çıkan işçilerin geçmişi hatırlaması önemli.
Benzer bir durum Almanya’nın diğer fabrikalarındaki işçiler için de geçerli. Bu nedenle bir günlük de olsa işçilerin ilk kez “grev okulu”nun kapısını çalması gelecekteki sınıf mücadelesi için büyük bir önem kazanıyor.

DAYANIŞMA GÜÇ VERİYOR

Ford işçilerinin bir günlük grevi kentte dayanışmayı da görünür hale getirdi. Denilebilir ki gün boyunca diğer sendikalar, Sol Parti, değişik örgütler ve kurumlar Ford’un kapılarına uğrayarak dayanışma dileklerini ilettiler. 24. kapı önünde beklediğimizde başka bir fabrikadan işçiler araba konvoyuyla dayanışma gösterisinde bulundular. Bu elbette işçiler arasında dostluk ve kader birliği fikrini güçlü hale getiriyor. Diğer kapıların önünde de benzer bir dayanışma vardı.

Bu nedenle, sendika ile metal patronları arasında süren pazarlıklardan bağımsız olarak, mücadelenin bir kaç saatlik uyarı grevlerini aşarak tam gün greve dönüşmesi büyük bir önem taşıyor. Bu 24 saatlik grev de, greve çıkan 500 bin işçinin bilincinde bir iz bırakacağı bugünden görülüyor. 

NAR KADINLARI FORD GREVİNİ ZİYARET ETTİ

Soma maden faciasından sonra Köln’de işçi çocuklarına yardım amacıyla kurulan NAR Lichtblick für Frauen und Mädchen Derneği üyeleri 1 Şubat’ta Ford fabrikasına giderek greve çıkan işçilere destek ve dayanışmada bulundular. Çoğunun eşi Ford fabrikasında işçi olarak çalıştığı işçin Ford’a yabancı olmayan kadınlar, işçilerin hak alma mücadelesini hazırladıkları “Solidarität=Dayanışma” dövizleriyle ifade ettiler. 24. kapıdan başlayarak pek çok kapıyı dolaşarak nöbet tutan sendikacılar ve işçilerle görüşen, dayanışma dileklerini ileten NAR derneği üyesi kadınlar, 3. ve 8. kapılarda grevci işçilerle halay çektiler.

Dernek Başkanı Gülay Doğan ziyaret konusunda duygu ve düşüncelerini Evrensel'e şu şekilde anlattı: “Derneğimize üye bir çok üye arkadaşın eşi aynı zamanda Ford fabrikasında çalışıyor. Bu nedenle bugün bizim onlarla dayanışmamız gerekiyor. Ayrıca talepleri bizi de ilgilendiriyor. İşçilere çocuklarına, yaşlı yakınlarına ve ailelerine daha fazla zaman ayırmayı içeren haftalık çalışma süresinin esnekleştirilerek 28 saate düşürülmesi önemli. Böylece işçiler ailelerine daha fazla zaman ayırabilirler. Özellikle 28 saatlik esnek çalışma talebinin tüm aile bireylerinin hayatının belirli döneminde; hasta, yaşlı veya çocuk bakımı gibi durumlarda çok önemli bir ihtiyacı olduğunu çevremizden de biliyoruz. Çoğumuzun eşi veya arkadaşı sendikaya üye ve Ford’da çalışıyor. Biz de bugünkü ziyaretimizle onlarla dayanışma gösterdik.” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Aydın: Almanya, Kürtler için elini taşın altına koymayacak

SONRAKİ HABER

Türkiye’nin zor kavşağı: Tababet ya da hacamat

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa