Kadıköylü kadınlar mahallelerini nakışla anlattı
Tasarım Araştırma Katılım’ın 8 Mart için hazırladığı “21 Kadın 21 Mahalle” projesi tamamlandı. Proje yürütücüsü Özlem Serdar’la projeyi konuştuk.
Elif BAYDUR
Seçil SİNANOĞLU
İstanbul
Tasarım Araştırma Katılım’ın (TAK) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırladığı “21 Kadın 21 Mahalle” projesi tamamlandı. Proje kapsamında 21 kadının kendi mahallelerinin dokusunu işlediği parçalar birleştirilerek Kadıköy haritası oluşturuldu. Haritada tarihi tramvaydan boğa heykeline, Kurbağalı Dere’den mahallenin kedisi Tombili’ye, parkına, bahçesine kadar Kadıköy’e dair her şey yer bulmuş; Kadıköy’ün yeni yüzü kentsel dönüşüm alanları,vinçleri, dev beton binaları da... Projeye Potlaç Kadın Emeği Pazarından katılan kadınlar Kadıköy’ün Acıbadem, Bostancı, Caddebostan, Caferağa, Dumlupınar, Eğitim, Erenköy, Fenerbahçe, Feneryolu, Fikirtepe, Göztepe, Hasanpaşa, Koşuyolu, Kozyatağı, Merdivenköy,19 Mayıs, Osmanağa, Rasimpaşa, Sahrayıcedid, Suadiye ve Zühtüpaşa Mahallelerini tüm emeklerini ortaya koyup dokudu.
Bu renkli ve kendine özgü büyük harita, 8 Mart Perşembe günü Kadıköy Belediyesinin Hasanpaşa’daki merkez binasının bahçesinde sergilenmeye başlandı.
Biz de proje yürütücüsü Özlem Serdar’la projeyi konuştuk.
Öncelikle TAK kimdir? Neler yapar?
Nisan 2013 yılında kamu, sivil, özel iş alanlarının birleşerek kurulumu gerçekleşti. Buranın amacı Kadıköy’ün sorunlarını Kadıköylüler ve tasarımcılarla birleştirip ortak çözümler bulmak.
“21 Kadın, 21 Mahalle” TAK’ın belirlediği bir proje miydi?
Evet. TAK, her sene için bir tema belirleyerek program yazıyor. Bu proje de “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nün yaklaşmasıyla başlattığımız bir çalışma oldu. Fakat şunu belirtmek isterim, sadece TAK’ın belirlediği projeler değil, Kadıköy’de yaşayan tüm sakinlerimiz Kadıköy’e dair projelerini sunabilir, bizden destek alıp projelerini genişletebilirler.
“21 Kadın, 21 Mahalle” projesi nasıl ortaya çıktı?
Biz aslında yine bahsettiğim gibi farklı temalarla ve farklı verilerle proje bazlı çalışıyoruz. Bu sefer de Kadıköy’de yaşayan kadınların kendi gözünden mahallelerini nasıl gördüklerini ve nasıl resmedeceklerini merak ettik. Daha farklı tematik bir harita olmasını istedik ve bütün bu fikirlerle birlikte kadınların yetenekleri doğrultusunda bir proje ortaya koyduk. Yani Kadıköy’de hep sokakları, binaları görmeyelim. Asıl burada yaşayanlar Kadıköy’ü nasıl görüyorlar bunu göstermek istedik aslında.
Kadınların kendi mahallelerini işlerken farklılıklarla karşılaştınız mı?
Tabii ki karşılaşmamak mümkün olmazdı. Her mahalle birbirinden farklı dokuya, geleneğe sahip. Kadınlar kendi semtlerini çalışırken, kentsel dönüşümü, minibüs yolunu, tren yolunu, mahallesinde şu an var olmayan fakat daha önceden çok fazla yeşil alana sahip olan yerleri işleyerek anlatmış.
Her mahalleden bir kadına nasıl ulaştınız?
Biz aslından burada Kadıköy Belediyesinin “Potlaç Ağı”ndan yardım aldık. Kadın emeğini değerlendiren bu ağda projemiz olan haritayı oluşturabilecek kadınlar ile temas kurduk.
Projedeki kadınların iş alanları nedir?
Her bir kadının farklı meslek alanları var. Kimi başka yerlerde çalışıp aynı zamanda buraya destek veriyor. Kimi hem çocuk bakıp hem ev işi yapıp hem destek veriyor. Kimi de Potlaç Ağı’nda yaptıkları çalışmalarını satıp gelirini sadece buradan karşılıyor.
Genç kadınların katılımı nasıl?
Herhangi bir yaş sınırlaması yok. Katılmak isteyen her yaştan kadın bu projeye destek verdi.
Harita yapımı için kullanılacak malzemeleri nasıl temin ettiniz?
Kadıköy Belediyesi tüm malzemelerimizi temin etti.
Kadınlar projeye nasıl tepki verdiler?
Kadınlar çok mutlu oldular ve çok fazla sahiplenip, çok emek sarf ettiler.
Projenin yapımı ne kadar sürdü?
26 Ocak’ta tasarım çalıştayını yaptık. 3 Şubat’ta malzemeleri teslim ettik ve 26 Şubat’ta projeyi teslim aldık. Kadınların projeyi sahiplenmesi ve birbirleriyle dayanışma içinde olması bu projenin kısa zamanda hayata geçmesini sağladı.
Projedeye katılan kadınların hepsi nakış biliyor muydu?
Hayır. Projenin bu kadar kısa sürdüğünü söylediğimizde herkesin aklına ilk bu soru geliyor. Sadece iki kadın arkadaşımız nakış biliyordu. Diğer arkadaşlarımızın hepsi internetten nakış videoları izleyerek bu tasarımları yaptı. Bizden bile yardım almadan çok büyük emek sarf edip yaptılar. Bu proje kadınların dayanışması ile yapılamayacak hiçbir şeyin olmadığını bir kez daha gösterdi.
BABAMDAN DİNLEDİKLERİMİ NAKŞETTİM
Şafak Altınbay: Suadiye denince aklıma üç sokak gelir; Selvili, Çınarlı ve Akasyalı. O sokakların, ağaçların izinde yaptım bu çalışmayı. Ayrıca babam doğma büyüme Suadiyeli, ondan dinlediğim anıları da aktardım. Ben mahallemin renkli yönünü göstermek istedim
KENTSEL DÖNÜŞÜM DE NAKIŞLARDA
Elif Çipe; Yedi senedir Bostancı'da yaşıyorum. Burası benim için iskele demek, vapur demek, deniz demek. Ama olumsuzluklar da yok değil. Mesela son zamanlarda bütün Kadıköy'ü etkisi altına alan kentsel dönüşüm, bizim mahallemizde de var. Yükselen koca koca inşaatlara, gri renklere de bu çalışmamda yer verdim.
MAHALLENİN KEDİSİ TOMBİLİ DE VAR
Elçin Sonsaat: (Zühtüpaşa) Kendi mahallemin temsilcisi olmak bana onur verdi ve çok heyecanlandırdı. Ben bu işimde geçmişe özlemimi, gelecekte olmasını istediklerimi ve bu günün koşullarını aktardım. Mesela tren yolunun ölçeğini normalden büyük yaptım çünkü trenlere özlemim var. İmgesel olarak Fenerbahçe Stadını yerleştirdim. Mahallemizin kedisi Tombili'nin heykelini de koydum. Müjdat Gezen Sanat Merkezini de içinden notalar fışkırırken yansıttım. Sevgi dolu bir iş ortaya çıkardığımı düşünüyorum çünkü sevgimi kattım.