Gözaltında yaşamını yitiren Ahmet İncir için İsveç’te taziye ve anma
Diyarbakır'da gözaltına alınan ve cezaevine götürüldükten 2 saat sonra intihar ettiği iddia edilen Ahmet İncir için Göteborg'da taziye düzenlendi.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
Diyarbakır Cezaevine götürüldükten 2 saat sonra intihar ettiği iddia edilen Ahmet İncir için İsveç’in Göteborg ilinde taziye ve anma etkinliği düzenlendi.
Kürt Kültür Derneği’nde yapılan ve 300 kişinin katıldığı anma töreninde konuşan dernek Başkanı Abdullah Konyalı, Ahmet İncir olayında olduğu gibi gözaltılarda ölümlerin normalleştiğini belirtti.
Konyalı, İncir’in ölümünün aydınlatılması için Türkiye’deki insan hakları örgütleri, ilerici ve demokrat kamuoyuna girişimde bulunmaları çağrısı yaptı. Kendilerinin de olayın takipçisi olduklarını ve konuyu İsveç kamuoyunun gündemine getireceklerini söyledi.
Uzun yıllardır İsveç’te yaşayan İncir’in ağabeyi Şefik İncir, kardeşinin herhangi bir psikolojik sorunu veya maddi sıkıntısı olmadığını ve intihar ettiğine inanmadıklarını söyleyerek “Tüm bu hukuksuzluklar, yargısız infazlar, gözaltında kayıplar ve cezaevindeki baskılar sinmemiz ve susmamız içindir. Ama sinmeyeceğiz ve susmayacağız” dedi.
Bağlar ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Ahmet İncir, hakkında kesinleşmiş 4 yıl 9 ay hapis cezası olduğu için 16 Mart Cuma günü saat 11.00 sularında evinden alınarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürülmüştü. İki saat sonra da ailesine telefon edilerek intihar ettiği bildirilmişti.
Benzeri bir başka olay da geçtiğimiz yılın eylül ayında yine Diyarbakır’da yaşanmıştı. Gözaltına alınan ve işkenceden geçirilen Abdullah Derin’in Diyarbakır L Tipi Cezaevine gönderildikten bir süre sonra ihtihar ettiği öne sürülmüştü. Ailesi ise, Derin’in infaz edildiğini belirterek girişimde bulunmaları için insan hakları örgütlerine başvuruda bulunmuştu.
Türkiye zor bir değişimin ağır sancılarını yaşıyor
Yenidoğan çetesinin gizlemeyi başardığı gerçek
Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün
‘Ameliyat oldum tazminatımı alıp çıkabilmek için belli bir süre var mıdır?’
Doğa ve Direniş Öykülerinden çıkıp geldiler
