18 Nisan 2018 09:16
/
Güncelleme: 08:31

Fıkra değil gerçek: 1 Mayıs’ı kutlamak sendikaların işi değilmiş

Ankara'da 1 Mayıs için başvuruya Valilik'ten verilen yanıtta, 1 Mayıs'ın sendikalar ve meslek örgütlerinin amacının dışında olduğu söylendi.

Fıkra değil gerçek: 1 Mayıs’ı kutlamak sendikaların işi değilmiş İllüstrasyon: Orhan Taylan

Birkan BULUT
Ankara

Ankara Valisi Ercan Topaca, 1 Mayıs başvurusu yapan sendika ve meslek örgütlerine yazdığı yanıtta “mevzuata aykırılıklar” görüldüğü yanıtını verdi. Türkiye’de 2009 yılından beri resmi tatil olarak kutlanan 1 Mayıs; valilik tarafından sendikalar, TMMOB ve TTB için “amaçlarının dışında faaliyetler” olarak gösterildi.

1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, bütün dünyada başta işçi sendikaları tarafından olmak üzere kutlanıyor. Türkiye’de uzun yıllar yasaklarla gündeme gelen 1 Mayıs, 2009 yılından beri “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla resmi tatil ilan edildi. Ancak resmi tatil ilan edilmesine rağmen sendikaların önüne çıkarılan çeşitli engel ve yasaklar sürüyor.

Bu yıl Türk-İş, DİSK ve TMMOB’nin Ankara Şubeleri ile Ankara Tabip Odası ve Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası 1 Mayıs'ı başkentte ortak kutlama kararı aldılar. Sendika konfederasyonları ve meslek örgütleri tarafından oluşturulan tertip komitesinin 1 Mayıs’ı Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda kutlamak için yaptığı başvuruya Ankara Valiliğinden gelen yanıt “pes” dedirtti. Başvuru ve ekleri incelendiğinde mevzuata aykırılıklar görüldüğü savunulan yanıtta, sendikalar, TMMOB ve TTB'ye amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları şeklinde bir uyarıda bulunuldu.

‘İŞÇİLERİN EKONOMİK VE SOSYAL ÇIKARLARI...’

Valiliğin 1 Mayıs konusunda sendikalar hakkında yaptığı uyarı “6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu’na göre; işçilerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla bir araya gelip faaliyette bulunmak üzere kurulmuş bulunan sendikalar, tüzüklerinde belirtilen amaçları dışında faaliyette bulunamazlar” şeklinde oldu.

MESLEKİ DAYANIŞMA 1 MAYIS'IN AMACI DIŞINDA MI?

Meslek odalarına yapılan uyarıda ise “Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği Kanununda; mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, mesleği faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak... şeklinde belirlenen kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları”, “Türk Tabipleri Birliği Kanununa göre de; tabipler arasında mesleki dayanışmayı korumak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olan Türk Tabipleri Birliği, kuruluş amacı dışında faaliyette bulunamayacaktır” denildi.

SLOGAN VE AFİŞLERDE SUÇ ARANDI

Ayrıca 1 Mayıs başvurusunda sunulan slogan ve afişler de sakıncalı bulundu. Valilik tarafından verilen yanıtta, “halkı kanunlara uymamaya teşvik edecek ve kamu yararını bozacak nitelikte sloganlar, devletin kurum ve organları ile siyasi partileri hedef alan; devletimiz tarafından yapılan askeri operasyonları aşağılayıcı nitelikte slogan ve afişler bulunduğu” öne sürüldü.

ANLAMI ANLAŞILMAMIŞ

Yine Kürtçe sloganlar kastedilerek “bazı slogan ve afişlerin anlamının anlaşılamadığı, toplantı  ve gösteri yürüyüşünün amacı dışında, 1 Mayıs ile ilgili olmayan pankart, afiş, levha, broşür, beyanname ve sloganların kullanıldığı tespit edilmiştir” denildi. Valilik bu hususların tekrar gözden geçirilerek yeniden başvuru yapılmasını istedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et