19 Nisan 2018 11:36
/
Güncelleme: 10:46

'Eşit, laik ve bilimsel eğitim her çocuğun hakkı'

Kocaeli'de eğitimciler, yaptığı açıklamayla 'Bakanlığı; eğitim emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin sesine kulak vermeye davet ediyoruz' dedi

'Eşit, laik ve bilimsel eğitim her çocuğun hakkı' Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

İzmit'te Cahit Elginkan Anadolu Lisesi önünde Eğitim-Sen, Veli-Der ve Laik ve Bilimsel Eğitim Hareketi, Ortaöğretime Geçiş Sistemi'ne dair ortak açıklama yaptı. Velilerin de destek verdiği eyleme, CHP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri katıldı. Ortak açıklamayı okuyan Eğitim-Sen Kocaeli Şube Sekreteri Levent Yurtsever, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğrencileri imam hatip ve meslek liselerine gitmeye zorladığını belirtti. 

Yeni sistemin özellikle Büyükşehirlerde ve içerisinde 9 lise bulunmayan ilçelerde neden olacağı sorunların tahmin edilemeyeceğini aktaran Yurtsever, "Bu soruna MEB'in bulduğu çözüm, İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okulun bağlı olduğu Genel Müdürlük tarafından yerleştirmenin yapılması. Yani, öğrencinin ve velinin iradesi, eninde sonunda MEB'in vereceği kararlara teslim edilmektedir" dedi. 

'ÖĞRENCİ VE VELİLER ERKEN SEÇİME KURBAN EDİLDİ'

Eğitimin sosyal bir hak olduğunu vurgulayan Yurtsever, "Önceki gün de gördük ki, eğitim bu ülkeyi yönetenlerin umurunda değil. Aylardır üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerimiz ve aileleri hiçe sayılarak, 30 dakikada karar verilen erken seçim tarihine kurban edilmiştir. Eşit, laik ve bilimsel bir eğitime parasız olarak erişebilmek her çocuğun hakkıdır. Bu hakkı korumak da hepimizin sorumluluğudur" diye konuştu. (Kocaeli/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et