12 Ağustos 2018 12:07
/
Güncelleme: 13 Ağustos 2018 17:44

İdlib'deki patlamada en az 67 sivil yaşamını yitirdi

Suriye'de cihatçıların kontrolündeki İdlib vilayetine bağlı Sermada ilçesinde medyana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 67’ye ulaştı. Yaraların sayısının ise 50 olduğu açıklandı.

"Beyaz baretliler" olarak anılan İdlib sivil savunma birliklerinin müdürü Mustafa Hac Yusuf, pazar günü AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sermada ilçesinde Babül Hava sınır kapısının eski avlusunda kuzey Humus'tan tehcir edilenlerin yaşadığı bölgede sabah 4 sularında büyük çaplı patlamalar meydana geldi" demişti.

Patlamada kuzey Humus’tan tehcir edilenlerin yaşadığı 6 katlı iki bina yıkılmıştı. Şu ana kadar enkaz altından 35’i kadın ve çocuk, 67 sivilin cesedinin çıkarıldığı açıklandı.

Bu sabah sona eren arama kurtarma çalışmaları sonucunda çoğu kadın ve çocuk 17 sivilin de enkaz altından kurtarıldığını ifade edildi. Patlamanın etkisiyle çevredeki çok sayıda bina ve araç da hasar gördü.

İDLİB’DE SON DURUM

İdlib, Mart 2015’te ABD’nin desteği ve Türkiye, Katar, Suudi Arabistan’ın organizasyonuyla oluşturulan ‘Fetih Ordusu’ tarafından Suriye ordusundan ele geçirildi. Ancak ‘Fetih Ordusu’nu oluşturan iki ana grup el Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ve Ahrar Şam, Nusra’nın zaferiyle sonuçlanan sert çatışmalara girdiler. Sonraki dönemde Nusra'nın hakimiyeti azalsa da halen tüm bölgelerde “Şeriat” düzeni geçerli.

Suriye ordusu vilayetin güneyi ve doğusunda bazı bölümleri kontrol ediyor. (DIŞ HABERLER)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et