Temsa işçisi: İşçi kıyımına karşı birlik olmamız lazım

Aydın YİĞİT
Adana

Adana’da patronlar dolardaki artışın faturasını işçilere çıkarıyor. Bayramın ardından çoğu fabrikada işten atmalar başladı. Şehrin önemli fabrikalarından otobüs üretimi yapan Temsa’da da şimdiye kadar onlarca işçi işten çıkarıldı. Fabrikadan yarın 100 işçinin daha işten atılacağı belirtilirken, buna tepki gösteren bir Temsa işçisi “Patronun üretim ve kâr rekorları kırılırken bizimle paylaşmayan patron, her krizde bunu yapıyor. Tüm ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp birlik olmamız lazım” dedi.

Hammaddeden, üretimde kullanılan malzemelerin neredeyse yüzde 80’inin ithal edildiğini söyleyen bir Temsa işçisi, Temmuz ayında 65 işçinin işten çıkarıldığını, bayramdan sonra 4 Eylül’de ise 100 işçinin daha atılacağı bilgisinin kendilerine iletildiğini söyledi. İşçi işten atmalar için satışlar olmadığı gerekçesinin ileri sürüldüğünü  söyledi.

‘İŞÇİDEN BU KADAR FAZLA VERGİ ALINMAMALI’

”İşler iyi giderken, firma rekor gelir rakamları açıklarken kâr marjı işçiyle paylaşılmıyordu. Kriz döneminde ise fatura işçilere kesiliyor. Krizin bedelini işçiler değil buna sebep olanlar ve hükümet ödemeli. Asgari ücretliden yüzde 25 vergi alınan bir ülkedeyiz. Ben her ay 1200 ile 1700 lira arası vergi ödüyorum şu an bir işçi olarak. Asgari ücretten hiç vergi kesintisi olmaması lazım olacaksa da çok az olmalı” Diyen işçi, patronların vergi kaçırmalarına göz yumulduğunu söyledi.

‘GERÇEK SADECE BU DEĞİL’

Ekonomide yaşanan gelişmelerin fabrika içinde nasıl değerlendirildiğini sorduğumuz işçi, “Hükümetin söylediği, bu yaşananların dış güçlerin oyunu olduğu vurgusu fabrikada da çoğunlukla inanılan bir şey. Ben ise buna tamamen katılmıyorum. Tamam, dış güçler de ambargo uyguluyor. Trump, demir ve gümüşe yüzde 52 ambargo koydu ama bu işin buralara kadar gelmesi başta hükümetin hatası. Ülkemize bir dönem çok para girişi oldu, peki bu paralar nereye harcandı? Bayramdan önce Katar’dan 15 milyar dolar alınacağı söylendi. Bu paralar nereye, nasıl harcanacak? İşin bu kısmında sorun var. Medya neden yazmıyor mesela bunları?​” diye konuştu.

“Dışa bağımlı bir ülkeyiz, bu sorunların çoğu ondan oluyor. Her şeyi ithal eder olduk” diyen işçi bu süreçten çıkış için ise üretimin daha fazla yapıldığı ve dışa bağımlılığın en aza indirildiği bir ülke olmayı gösteriyor. “Fabrika da konektör denen bir alet kullanıyoruz. Tanesi 1 dolar. Geçen sene de bu sene de  dolar ama TL açısından o 3-4 lira zamlanmış oluyor. Önceden günde 6 otobüs sevkıyata hazır hale gelirdi, şimdi ise sipariş olmadığı için günde 3 otobüs yalnızca stok için hazırlanıyor, içlerinden ise 1 tanesi satılıyor” dedi. İşçi şöyle devam etti: “Patron ise bu krizden işçileri işten çıkararak kurtulmayı düşünüyor. Temsa’da hep böyle yaptılar. 2001, 2008 krizleri ve 2011 sektör krizinde yüzlerce işçi ücretsiz izin denilerek işten çıkarıldı.”

‘KUTUPLAŞTIRMAYI AŞARAK BİRLİK OLMAMIZ LAZIM’

Temsa’nın müşterilerinin İtalya, Fransa, Almanya ve Amerika şirketleri olduğunu söyleyen işçi “Avrupa’ya hâlâ iş yapıyoruz ama Amerika ile yaşanan gerilimden sonra oradaki şirketler artık sipariş vermez oldu. Bir de BMC’yi AKP’li Ethem Sancak satın aldıktan sonra AKP’li belediyelerde Temsa’ya iş sipariş etmeyi bıraktı” dedi.-İşten çıkarmalar karşısında işçilerin neler düşündüğünü, bu işin böyle nereye kadar gideceğini sorduğumuz işçi, memleketin genel havasında olduğu gibi kutuplaşmanın fabrika içerisinde de olduğunu ve bu yüzden işçilerin birlik olmadığını dile getirdi. Hükümetin halk içinde kutuplaştırmayı yaygınlaştırdığını ve bunu da iyi bir şekilde kullandığını dile getiren işçi, “Hükümet halkı bu kadar kutuplaştırmasa halk zaten bir olur, her engeli de aşar. Biz işçiyiz. Her gün aynı şeyi beraber yapıyoruz, yüz yüze bakıyoruz. Tüm ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp birlik olmamız lazım” dedi.

Ekonomide yaşanan daralma gerekçe gösterilerek yapılan tasarruflara da değinen işçi, “Eğitimde yüzde 18 tasarrufa gittiler. Onun yerine gereksiz harcamalardan tasarruf etsinler, gerekli şeyler yine yapılsın. Sürekli halkın cebinden kısıyorlar” diye konuştu.