14 Ekim 2018 13:11
/
Güncelleme: 12:18

Fiyata tepki gösterdi, fındık ağaçlarını kesti: Boş dursun daha kârlı

Düzce’nin Musababa köyünde yaşayan fındık üreticisi Yaşar Özcan, fiyatların istenilen düzeyde olmadığı belirterek, TMO tarafından üreticiden fındık alınmadığını söyledi. 6 dönümlük fındık bahçesi olan Özcan tepki amacıyla ağaçlarını kesti. Fındığın artık para etmediğini belirten Özcan, “Fındık 12 TL, kabuğunun tonu 500 lira. Yetkililere sesleniyoruz. Bizim yapacak bir şeyimiz kalmadı. En son keseceğiz, bu dertten de kurtulacağız. Herkesin gözü aydın olsun. Yerine hiçbir şey dikmeyeceğim. Hiçbir ürün para yapmıyor. Fındığı sökenin desteklemesi de kaldırılmış. Garibin yüzü hiç gülmüyor” dedi.

Köydeki fındık üreticilerinden Hayri Uysal da “Fındık bahçesinin hali; söktük, attık. Para yapmayan mahsule ırgatlık yapmanın anlamı yok. Para yapmadıktan sonra fındıkçılık yapmanın bir anlamı kalmadı ki. Maliyeti belli, yevmiye 100 TL. Bunun işçiliği, ilacı, filizi, gübresi nasıl çıkacak bunun altından üretici? Hali perişan. Üretim maliyeti, işçiliğini kendin yaparsan 11 TL; gübresi, kazması, filizi, dalı, ilaçlaması, toplaması, servisi, getirmesi, kurutması, harmanı bunun içinden çıkılacak gibi değil. Toplam 6 dönüm fındık kestik. Artık altından kalkamıyoruz. Yerine kesinlikle mahsul ekmeyi düşünmüyoruz. Boş dursun, daha kârlıyız” diye konuştu.

Fındık üreticilerinden Aydın Özdemir ise “Harman makinesinin, yerli işçinin, yabancı işçinin, 15 yaşındaki küçük işçinin fiyatları açıklandı. Fındığın fiyatı neden açıklanmıyor?​” dedi. (Düzce/DHA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et