6 Kasım 2018 13:10

Birleşmiş Milletler’in (BM) göç sorununa ilişkin hayata geçirmek istediği küresel ölçekli ilk anlaşma, ülkeler arasında tartışmalara neden oldu. Bazı ülkeler anlaşmaya katılmayacağını açıklarken, bazıları şüpheyle yaklaşıyor. BM üyesi 193 ülke, Eylül 2016’da Mülteciler ve Göçmenler için New York Deklarasyonu’nu, “Güvenli, Düzenli ve Kurallı Göç için Küresel Pakt” olarak geliştirme kararı aldı.

Göçmen sorununa küresel ortak bir yaklaşım oluşturulması için geçen yıl nisan ayında başlayan çok yönlü çalışmalar, Temmuz 2018’de “Güvenli, Düzenli ve Kurallı Göç için Küresel Pakt” anlaşması ile tamamlandı.

Hayata geçmesi durumunda anlaşma, göç konusunu küresel olarak her yönüyle ele alarak çözmeyi hedefliyor. Anlaşma, Fas’ın Marakeş kentinde 10 -11 Aralık’ta düzenlenecek konferansta BM üyesi ülkelerin onayına sunulacak.

ANLAŞMAYA KARŞI ÇIKAN ÜLKELER

Çoğu ülke anlaşmayı onaylayacağını açıklasa da, 4 ülke, anlaşmaya imza atmayacağını açıkladı. ABD’nin başını çektiği ülkelerin arasında Macaristan, Avusturya ve Avustralya bulunuyor. Anlaşmanın ulusal egemenliklerini sınırlayacağını ileri süren ülkeler, anlaşma metninde yer alan birçok unsurun ulusal göç politikalarıyla çeliştiğini ileri sürüyor.

Avusturya’nın 1955’de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ilk defa uluslararası bir anlaşmaya katılmaması ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanı olarak imza atmayacağını açıklaması, özellikle komşu ülkelerde de anlaşmaya yönelik itirazların yükselmesine neden oldu. Polonya, Çekya, Hırvatistan ve İsviçre gibi ülkeler ise anlaşmaya ilişkin çekincelerini dile getirerek, küresel pakta imza atmamayı düşünüyor. Başta Avrupa olmak üzere dünya genelindeki aşırı sağcı parti ve oluşumlar, BM’nin göç anlaşmasına karşı çıkıyor.

YASAL BAĞLAYICILIĞI YOK

Yasal olarak bağlayıcılığı bulunmayan anlaşma, devletlerin egemenlik alanlarına müdahil olmadan, göç konusuna ilişkin uluslararası sorumluluğu paylaşmayı hedefliyor.

Göçün insanlık tarihinin değişmeyen ana unsurlarından biri olarak değerlendiren anlaşma, yasal yaptırımlardan ziyade, uluslararası alanda göç konusuna ilişkin siyasi talebin oluşmasını amaçlıyor.

258 MİLYON GÖÇMEN

Anlaşma metninde, dünya genelinde yaklaşık 258 milyon göçmenin bulunduğuna dikkati çekilirken, bu sayının nüfus artışı, gelir paylaşım eşitsizliği ve iklim değişikliğinden dolayı bu sayının artmasının beklendiği ifade edildi. Göç sürecinin yanlış yönetilmesi sonucunda sosyal felaketlere neden olabileceğinin altı çizilen anlaşmada, her ülkenin, göçmenlere ilişkin süreci uluslararası hukuka uyumlu bir şekilde yürütmesi tavsiye ediliyor.

BM’nin küresel düzeyde ilk göç anlaşması olarak kabul edilen paktın 23 ana hedefi bulunuyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, anlaşmaya imza atmak istemeyen ülkelere tepki göstermiş ve anlaşmaya BM üyesi ülkelerin büyük bir çoğunluğunun katılım göstereceğine inandığını söylemişti. (ViyanaAA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et