Bir kolektivizasyon hikayesi: Kolkhoz

Hüseyin Sinan GÜLER
Ankara

Sovyet tarihinin en ilgi uyandıcı kesitlerinden biri olan kolektivizasyon dönemi, video oyun oldu. "Kolkhoz: The Red Wedge” adlı oyunda, 1929 tarihinde Don Nehri kıyısındaki bir Kazak köyünde tarımın kolektifleştirilmesinin hikayesi anlatılıyor.

SOVYET DENEYİMİNE ODAKLANMIŞ BİR OYUN

Her geçen gün sayıları artan ve milyonlarca oyuncu tarafından oynanan bağımsız oyunlara bir yenisi daha eklendi. Sadece bir baş karakterin macerasının ötesinde canlı bir köy hayatı içersinde yaşayan ve farklı sosyal tabakalara mensup kişilerin hikayesine değinen “Kolkhoz: The Red Wedge”, 24 Ekim’de oyuncularla buluştu.

Deniz Kayacan tarafından geliştirilen bilgisayar oyunu konusu ile bağımsız oyunlar arasında farklı bir yer ediniyor. 1929 yılında Sovyetler Birliği’nde geçen oyun, Gleb adlı bir işçinin tarımda kolektifleşmeyi sağlamak üzere Don Nehri kıyısındaki bir Kazak köyüne gitmesini ve buradaki çalışmalarını anlatıyor.

Son dönemde çok ilgi çeken Super Meat Boy ve Limbo gibi bir platform oyunu olan Kolkhoz, 2 boyutlu karakterleri ve dönemin Sovyetler Birliği’ni başarılı bir şekilde yansıtan iç mekan tasarımları ile sade fakat oyuncuyu içe çeken bir atmosfer yaratmayı başarıyor.

ŞOLOHOV, GLADKOV VE LİSSİTZKY’DEN İZLER BARINDIRIYOR

Hikayesi ile söz konusu dönemi anlatan Sovyet romanlarını hatırlatan oyun, kolektivizasyon dönemine yaklaşımı ile Mihail Şolohov'un Uyandırılmış Toprak’ını, başkarakterinin ismi nedeniyle de Fyodor Gladkov’un Çimento’sunu akla getiriyor.

Oyunun fragamının da ve tanıtım görsellerinde de sıkça kullanılan puzzle mekanikleriyle El Lissitzky’e selam gönderen “Kolkhoz: Teh Red Wedge” konstrüktivist sanat anlayışı oyuna taşınıyor.