HDP'den 100 günlük eylem planı yorumu: Kriz, yoksulluk, kayyım tehdidi
HDP: Son 100 günde ülke ekonomik krize girdi, kurlar yükseldi, ücretler azaldı, işsizlik ve yoksulluk arttı.
Fotoğraf: HDP
HDP Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, HDP Genel Merkezinde iktidarın 100 günlük eylem planını değerlendirdi. 100 günün, işsizlik, yoksulluk, kayyım tehdidi ile özetlenebileceğini belirten Kubilay, son 100 günde ülkenin ekonomik krize girdiğini, kurların yükseldiğini, ücretlerin azaldığını, işsizlik ve yoksulluğun arttığını söyledi. İşçilere, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin devam ettiğini ifade eden Kubilay, Kürt sorununda barış yoluna tek bir adım atılmadığını dile getirdi. Kubilay, “Sandığa giren iradeyi tehdit eden AKP”ye yanıtın sandıkta verileceğini de sözlerine ekledi.
‘İCRAAT DEDİKLERİ TEMENNİLERDEN İBARET’
Bu plandaki 400 “icraat” olarak sunulan faaliyetlerin, 46 tanesinin mükerrer, yani tekrar niteliğinde olduğunu kaydeden Kubilay, “Bunlar nerede yapılıyor da bizler bilemiyoruz” dedi. 100’den fazla maddenin ise AKP’nin 2002 yılından bu yana birçok eylem planında ifade ettiği ama tevatürden öteye geçmeyen temenniler olduğunu dile getiren Kubilay, “Sosyal yardım ve istihdam bağlantısının” kurulması örneğindeki gibi birçok faaliyet AKP’nin halkın ekmeğini küçültmekten başka bir işe yaramamıştır. Bunlara ilaveten 100 günlük programda ‘geçiş süreci’ adı altında çıkarılan kararnamelerin, imza süreçlerinin, bina açılışlarının icrai faaliyet gibi sunulması ise hem bir garabettir hem de utanç vericidir” dedi.
KAMUSAL HİZMETLER GERİLEDİ
İlk 100 gün sonuna gelinmesine rağmen ülkede siyasi, ekonomik ve hukuki krizin derinleştiğini söyleyen Kubilay, “Ekonomik kriz nedeniyle erkene çekilen seçimin, ekonomik faturasının zam, borç, vergi, işsizlik ve yoksulluk olarak halka çıkarıldığı bu süreçte, kamu bürokrasinin çöküşü ve kamusal hizmetlerin gerilemesi açık bir biçimde görülmektedir. Bugünün demokrasinin esaslarından olan yerel yönetimlerin özerkliği bizzat tek adam rejimi dediğimiz Erdoğan rejiminin saldırısına maruz kalmaktadır. Bakanlık sayısının düşürülmüş olması da bir kurumsal dönüşümü de zorunlu kılıyor Yerel yönetimleri kayyumlar, istifa ettirmeler ve görevden almalar ile işlevsizleştiren bu aşırı merkeziyetçi rejim kamusal hizmetlerin piyasalaştırılması hedefindedir” diye konuştu.
“100 günlük söylem ve uygulama AKP iktidarının savaş, çatışma ve şiddet siyaseti dışında bir pratiğin peşinde olmadığını göstermektedir” diyen Kubilay, AKP’nin halklara karşı bu karnesine gereken yanıt yine halklar tarafından yerel seçimlerde sonra verileceğini düşünüyoruz. Sandığa giren iradeyi tehdit eden AKP’nin sandıktan bu karneyle çıkamayacağına eminiz” ifadelerini kullandı.
3 BİN FİRMA KONKARDATO KUYRUĞUNDA
Kubilay, söz konusu 100 günün sonucunda Türkiye ekonomisi tablosunu ise şöyle çizdi:
■ 15’ten 25’e çıkan enflasyon ve faiz oranları,
■ İşsiz sayısına dahil olan ilave 560 bin kişi,
■ İşsizlik sigortasından harcanan 19,7 Milyar (9 Milyar fon gideri + 11 Milyara yakının bankalara aktarılması),
■ Artan bütçe açığı ve kamu borcu,
■ En az 539 iş cinayeti,
■ Konkordato kuyruğuna girmiş 3 binin üzerinde firma,
■ 2001 yılı düzeyine doğru gerileyen asgari ücret,
■ Bir bütün olarak krizin faturasını emekçilere kesmeye çalışan girişimler. (Ankara/EVRENSEL)