Yargıtay: Hakaret yok, haber ve eleştiri hakkı var

Yargıtay, Evrensel yazarı Özcan Yaman’ın 4 Nisan 2014’te çıkan ‘Fotoğrafçı ile foto muhabiri arasındaki fark’ yazısı nedeniyle tazminat davasını reddeden mahkemenin kararına yapılan itirazı reddetti. Yerel mahkeme, yazının, hakaret içermediğini, “Haber verme ve eleştiri hakkı çerçevesinde yayımlanan bir yazı” olduğuna hükmederek, tazminat talebini reddetmişti.

‘FOTOĞRAFÇI İLE FOTO MUHABİRİ ARASINDAKİ FARK’

Evrensel yazarı Özcan Yaman 4 Nisan 2014’te ‘Fotoğrafçı ile foto muhabiri arasındaki fark’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. EPA ajansına bağlı çalışan Sedat Suna’nın çektiği bir fotoğrafı köşesinde paylaşan Yaman, “Sedat bir foto muhabiridir. Neden? Foto muhabiri çektiği fotoğrafla olayı anlatabilen kişidir. İyi fotoğrafçı olmanın yanında kültürel ve siyasal birikim sahibi olup sorgulama ve analiz gücünü gözüne yerleştirmeyi bilmeyi gerektirir” diye yazdı.

Yazısında o dönem gündemde olan yolsuzluk tapelerini ve konuşmaları anımsatan Yaman

bitirirken de “Şimdi soru şu olmalı. Hangi Bilal gerçek? Balkon konuşmasında babasının yanında el sallayan Bilal mi? yoksa Sedat Suna’nın çektiği fotoğraftaki Bilal mi?​” diye sordu.

CEZADA KAYBETTİ, 50 BİN TL İSTEDİ

Yaman’ın yazına, “Bilal Erdoğan’a hakaret ve soruşturmanın gizliliğini ihlal” etmek iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda dava açılmasına gerek görülmedi ancak Bilal Erdoğan, Yaman hakkında İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 50 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Mahkeme davanın reddine karar verdi. “Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası’nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenerek, basının özgürce yayın yapması güvence altına alınmıştır” denilen kararda, “Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Yazının, yapılan seçim sonrası kazanan parti ve davacı hakkında yapılan yorumlar nedeniyle güncel olduğu, seçimler sonrası gazetecilik tekniği kullanılarak kamuoyuna kendi görüş ve düşüncelerinin iletildiği, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, eleştiri içerikli olduğu, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmediği  bu hali ile yazının davacının kişilik haklarına saldırı sayılamayacağı kanaati ile davacının davasının reddine dair hüküm kurulmuştur” denildi.

Bunun üzerine Erdoğan ailesinin avukatı Ahmet Özel, kararı temyiz etmek üzere kararı Yargıtaya taşıdı.

YARGITAY REDDETTİ

5 Kasım 2015 tarihinde yapılan başvuruyu değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Bilal Erdoğan’ın başvurusunu oy çokluğu ile reddederek, 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kararını “Usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesi ile onayladı.

Karara ilişkin kısa bir değerlendirme yapan Özcan Yaman, “Dört yıl sonunda kıl payı lehimize suçlanan örnek bir dava oldu. Ceza davasına bile gerek duyulmayan davayı tazminat davası açarak sürdürmekte inat ettiler. Allah vere şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götürmesinler...” dedi. (MEDYA SERVİSİ)