Çarşı pazar fiyatları yükseliyor, enflasyon düşüyor

Büro Emekçileri Sendikası (BES), enflasyon farklarının geç ödenmesiyle birlikte yoksullaşmanın arttığına dikkat çekerek BES Genel Merkezi'nde basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan BES Genel Başkanı Serpil Akpınar, derinleşen ekonomik krizle birlikte asıl hedefin enflasyonla mücadele değil, emekçilerin alacağı enflasyon farkı ile mücadele olduğunu söyledi. Çarşı, pazar fiyatları yükselirken enflasyonun düşmesinin dünyada eşi benzeri olmadığını belirten Akpınar, hükümetin adeta sinekten yağ çıkardığını söyleyerek “2018 yılı enflasyon farkı ile birlikte kamu emekçilerine ek zam yapılmalı, 2019 yılı için derhal toplu sözleşme masası kurulmalıdır” dedi.

BES Genel Başkanı Serpil Akpınar, 2019 yılı merkezi yönetim bütçesinin ekonomik krizin öngörülerek hazırlandığını belirterek, krizin daha da derinleşeceğinin hükümet tarafından kabul edildiğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın “Yeni Ekonomi Programı” başlığı ile kamuoyuna sunduğu Orta Vadeli Program'ın öz itibariyle ekonomik krize karşı önlemleri içerdiğini ifade eden Akpınar, hükümetin 2018 yılı için yüzde 5 enflasyon beklentisinin tutmayarak OVP'de yüzde 20.8 çıkarıldığını belirtti. Akpınar, “Kamuoyuna 'Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı' olarak sunulan ve asıl hedefi enflasyonla değil, kamu emekçilerinin ve emeklilerin alacağı enflasyon farkı ile mücadele olan ve Dünyada eşine çok az rastlanır bir program başlatıldı” dedi.

MÜCADELE ENFLASYONLA DEĞİL, ENFLASYON FARKININ EMEKÇİLERE ÖDENMESİYLE

İki ay süreyle 50 üründe yapılan yüzde 10'luk fiyat indiriminin, kredi faizlerinde yüzde 10'luk faiz indirimi ve KDV iadelerin yıl sonuna kadar yapılması gibi önlemlerin enflasyonla mücadele değil, kamu emekçilerinin ve emeklilerin 15 Ocak'ta alacakları enflasyon farklarını düşürmeye yönelik olduğunu söyleyen Akpınar, “Kamu emekçilerinin 2018 - 2019 yıllarını kapsayan toplu sözleşme hükümlerini fiilen ortadan kaldırmıştır. Hükümet ve yandaş sendikası tarafından yıllık yüzde 5'lik enflasyon beklentisine göre hazırlanan Toplu Sözleşme daha ilk yılında hükmünü yitirmiştir. Enflasyon farkının maaş zamlarını ikiye katladığı bir durumda 2018 yılı enflasyon farkı ile birlikte kamu emekçilerine ek zam yapılmalı, 2019 yılı için derhal toplu sözleşme masası kurulmalıdır” diye konuştu.

YEP'in adı konulmamış bir İMF programı olduğunu belirten Akpınar, açıklanan enflasyon rakamlarının şaşırtmadığını ifade ederek “Yüzde 4 maaş zammına ilave olarak yüzde 6,7 enflasyon farkı ile birlikte yüzde 10,7 maaş artışı gerçekleşmiş oldu. Dünyada hiç bir ülke yoktur ki çarşı-pazar fiyatları sürekli artarken, resmi enflasyon rakamları sürekli düşsün... Gerçekleşen maaş artışının reel kayıplarımızı karşılamaktan uzak olması bir yana, daha önce de olduğu gibi Hükümet ve yandaş medya enflasyon farklarını zam olarak yansıtmaya devam edecektir” dedi.

KAMU EMEKÇİLERİNİN YÜZDE 90'I YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR

Enflasyon farkının aylar sonra verilmesinin gittikçe yoksullaşmaya neden olacağını söyleyen Akpınar, “Türk-İş verilerine göre 2018 Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1943 TL iken, yoksulluk sınırı 6 bin 328 TL’dir. Kamu emekçilerinin yüzde 90’ının yoksulluk sınırı altında bir gelir düzeyine sahip olduğu bir süreçte, TÜİK verilerinin altında belirlenen asgari ücret, kamu emekçilerinin enflasyon farklarının gaspı, zorunlu bireysel emeklilik dayatması ve kıdem tazminatlarının gaspı göz önüne alındığında, siyasi iktidar adeta sinekten yağ çıkarmaya çalışmaktadır” diye konuştu.

Akpınar, BES olarak “15 Ocak 2019 tarihinde yapacağımız bordro yakma eylemleri ile bir yenisini daha ekleyeceğiz. Konfederasyonumuz tarafından krize karşı yürütülen mücadele programı içerisinde de etkin olarak yer alan Sendikamız, “krizin bedelini krizi yaratanlar ödesin” şiarıyla mücadele kararlılığını sürdürecektir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)